bugün

imkansız. hatirlaman gereken sey dunyada sevmeyi beceremeyen kisi diye biri olmadigi ve kendinin de boyle biri olamayacagin gercegi. sadece bazen yanlis insanlari sevmeye calisiyor ve sonrasinda kimseyi sevmeyi beceremedigini kendine inandiriyorsun. bazense dogru anlarda sevmeyi denemiyorsun bile. hatalarindan oturu kendine kiliflar yaratiyor, kendin hakkinda yanlis kanilara variyorsun. yaptigin hatalar seni geriye goturuyor. oysaki fazlasıyla hata yapmalisin ve bunların sana yardimci olmasi gerek. seni mutlu edeni ancak boyle gorebilirsin.

kendini hala tanımaya çalışıyorsun. kendini bilemedigin zaman sana kendine giden yolu gosterecek birine ihtiyacın var demektir. bunun icin ise zamanı geldiginde bazı şeyleri akışına bırakman gerek. yol gostericinin yasadigi ufuktaki o adayi gormek istiyorsan seni alabora edebilecek buyuk dalgalara karsi savasmamalisin. kendini dogru oldugunu hissettigin anda dalgalara bırakmaktan korkma.
bir kere de hoplatmayı deneyin derim.
Sevmeyi bilmezsin
Yüzüme gülmezsin
Kendine hayransın
Bencilsin sevemezsin

Aynalarda bir bak...

-Bob dylan
(bkz: benim sevmeye engel evcil acılarım vardı)
bu insanların mutlak surette travmaları vardır.

bende bunlardan biriyim. ama eşelerseniz, tanırsanız mesafemin, güvensizliğimin, huysuzluğumun nedeninin geçmiş olduğunu anlarsınız.çünkü babam ile başlayan, sevdiğim adamlarla devam eden bir yığın kötü hikayem var. bu yüzden ne kadar sevilirsem seviliyim insanlara ördüğüm duvarı( korunmak için) kaldıramıyorum. sonra hayatımdaki insanları yorulup gidiyorlar. ben olsam bende giderim. haklılar.
çılgınlar gibi aşık olduktan sonra soğuyunca yok ya sadece hoşlanıyordum denilmesi durumu. ne istediğini bilmeyen insan.
sevmeyi beceremedim, bende becermeyi sevdim.

Şahin k
3 aylık bebege helal yapmak gibi bir şey heralde

(bebek gibi bebek..)
orta yolu bulamamaktir bazen.

deli gibi sevdigim bir sevgilim var. evet deli gibi. cunku bazen normal disi davranislarda buluyorum kendimi. misal telefonla konusuyoruz, adam uyumak istiyor, uyumasini istemiyorum. birlikte vakit gecirince de uyumasini istemiyorum ki zaman kalsin. he sonra ne oluyor, uykusuzluk yuzunden kaliteli zaman da geciremiyoruz.

bu oyle 1 aylik iliski ya da karsiliksiz bi sey de degil. 7. ayinda olan, evlilik dusunulen ve karsi tarafin da duygularini acikca ifade ettigi bir iliski. daha belami mi ariyorum, sanirim evet.

duygularimin ortasini bulamiyorum. inanilmaz uzuyor bu durum beni. cunku bunalttigimin farkindayim karsi tarafi.

ama biliyorum ki, biraz daha az dusunsem onu, soguyacagim ondan. bu da guzel giden bir iliskinin felaketi demek. "ben seni, senin istedigin gibi sevemiyorum" demek belki bir gun...

birkac kanaldan onu takibi biraktim. bu biraz olsun duygularimi frenlememi sagladi. ya insan birini surekli mi dusunur? dusunmemeli.

"beni korkutuyor bu hallerin" dedi bana. evet delirmeye ramak kaldi sanirim. boyle iliski olmaz ki. ben onu, onun istedigi gibi normal bir bicimde sevemiyorum sanirim.

not: belki de itiraflara yazmaliydim bunu, neyse.
ex sevgilinin son bir umutla özür dilemek için kullandığı cümledir kendisi, nedeni de nerede hata yaptığını bilmediği için hepsini kapsayacak bir şekilde toptan bir özür dilemektir.
Bizde sevmeyi beceremeksek , becermeyi severiz.
içinde bulunduğum durum.

Hayvan gibi seviyorum ve sevgimi belli etmek için kıza kafa attım. Galiba yanlış yapmışım zira hatun bi daha telefonlarıma cevap vermedi.
belki de en iyi anlatan cümle şudur; görsel
yay burcu kadınlarının yaşadığı durumdur.
boktan bir durumdur.
karşınızdakini gerçekten sevmek istersiniz. ama umursamazlığınız buna engel olur hep bir hata yaparsınız.
ve bunu karşınızdakini hiç hesaba katmadan yaparsınız.
haksızlık yapmak bencil olmaktır bir yerde.
sevmek adına koyulan yazılı olmayan kurallara ayak uyduramamaktır.
ne zaman daha fazla seveceğini, ne zaman ayrılman gerektiğini, ne zaman sevmekten vazgeçmek zorunda olduğunu, ne zaman daha ciddi düşünmen gerektiğini, ne zaman seni artık sevmediğini anlamana yarayan logaritmaları çözememektir.

sonra susup yoluna devam etmektir.
yay burcu erkeklerinin yaşadığı durumdur.
şimdi gidiyorum bu şehirden, yüreğimi de koyup bavuluma sıkıca kapatıp ağzını bilmem hangi şehirde, hangi zamanda, hangi mekanda açacağımı bilmeden gidiyorum ....
arkamda bıraktıklarım, bırakmaya çalıştıklarım,mutluluklarım, üzüntülerim, kederlerim sevmeye çalıştıklarım,
sevdiklerim ve sevemediklerimi de atıp bavula şimdilik hiç açmamacasına kapağını arkama bakmadan gidiyorum...
yüreğimde koparken fırtınalar ve hiç kapanmayan koca yalnızlıklarla yine birşeyleri yarım bırakıp arkama bile bakmadan gidiyorum işte yine...
yine giderken, gözlerim kupkuru ama gönlüm kan ağlarken bir kez daha sevginin en derin uçurumunu yaşıyorum....
bir kez daha sevgiyi anlayamadan, sevgi yoksunluğuyla ayrılıyorum bu şehirden....
bir kez daha haykırıyorum en sessiz çığlığımla "neden böylesin ey gönlüm" diye.....
isyan değil bir yakarış bu....
sevmeyi becerememek.....en doruğunda sevilmeyi yaşarken her defasında, ama sevememek.....sevdiğini zannedip bir kez daha aldanmak.....
geceler haram, uykular zehir olurken bilmem kaç gecenin en zifiri karanlığında, ben yatağımda kıvranırken günlerce, sevginin,sevgisizliğin koca boşluğuyla savaştım hep....
sevilmek değildi derdim, sevememekti şöyle yüreğimin en derinlerinden....
hiç bilmezdim sevmek duygusunun insanın içinde bu kadar fırtınalar koparacağını.... hiç bilmezdim....
hayat akıp giderken ellerimden ve ben giderken bu şehirden, yanıma tek kalan yalnızlığım oluyor yine....
bu kadar sevginin ve sevenin içinde koca bir yalnızlık kalıyor bana tek dost.....ve işte en çok da bu kahrediyor, yakıp kavuruyor yüreğimi...
ve ben giderken bu şehirden içimde koca boşluklar ve elimde bavulumla tek birşey anlıyorum ve itiraf ediyorum yine:
"sevmeye yeteneksizim ben" ve hayatın anlamı Allah'ın bir lutfu olan bu güzel duygudan mahrum ve bihaberim ben....
yüreğimi içine koyduğum bavulumla beraber gidiyorum şimdi bu şehirden.....sessiz ve çaresiz....
kimbilir hangi zamanda hengi mekanda açılacak bu bavul ama ben sahibini bulmaya gidiyorum yüreğimin.....
çünkü ne bavulumda ne de içimin en derinliklerinde daha fazla taşıyamayacağım bu yüreği....
bir kez daha, bir şans daha verip gönlüme şimdi gidiyorum bu şehirden hiç arkama bakmadan....
ve tek sözcük dökülüyor dudaklarımın arsından "elveda".....bir hüzünlü elveda.

alıntı.
önce elde etmeye çalışmak sonra vazgeç(tir)meye çalışmak ama becerememektir aslında.
sevmeye engel evcil acilari olan insan
gece uyuduktan sonra kendisini öpen babası olan ve onu örnek alan kişidir.
Aşırı sevmek yada hiç sevmemek örnek gösterilir...
beşe on kalas olma durumu.
incinmişliğin sonucudur. başını okşamak için uzanan sevgilinin eline, kaplumbağa ürkekliğinde kendi kabuğuna çekilerek tepki verirsen sevmeyi de sevilmeyi de beceremezsin. ama kimse anlamaz senin incinmiş olduğunu. sevmeyi beceremiyorsun diyerek yol alırlar.
--spoiler--
ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi
benim sevmeye engel evcil acılarım vardı
--spoiler--
hele erkekse hiç çekilmez. hızla kaçmak lazımdır böylelerinden.