bugün

ahmet necdet sezer'e dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda bir milletvekili tarafından "yemeeeezzzz" denmesi.
ukrayna seçimlerindeki bir adayın eşcinsel olduğunun iddia edilmesi ve cevabın gecikmemesi : "annelerinizi kız kardeşlerinizi getirin de göstereyim"
(bkz: esefle kınıyorum)
meclis tv de gösterilir
eşcinsellik iddiasına benzer bir cevap olayı azerbaycan seçimlerinde de yaşanmıştır.
besim tibuk ile doğu perinçek tartışmaları bu kategoriye girer. seviyesizdir ama neşeli, eğlencelidir. keşke seçim olsada yine ekranlarda görsek kendilerini.
her partide, her ülkede olan şeydir.
ülkemiz siyasetinin ne kadar kalitesiz olduğunu gösteren tartışmalardır. amaç bir şeyler üretmek, sorunları çözüme bağlamak değil; tamamiyle kendini üste çıkarmaktır. karşı tarafa atılacak çamur, bu konuda unutulmaması gereken taktiklerdendir. yazıktır..
uykusuz dergisinin 27 şubat tarihli sayısının kapağında çok güzel işlenmiş konudur.
ülke için bir şeyler yapmak adına kendini seçmeleri için halka dökmedik dil bırakmayan politikacı kişi, poposu o koltuğu hissettiği anda içindeki canavarı çıkartıp üç kuruşluk menfaatlerin arkasından koşarken ne kendisinin, ne başkalarının onurunu, haysiyetini hatırmalaz olur ve olaylar gelişmeye başlar. sonra gelsin küfürler, gitsin hakaretler...
asıl merak edilen, "bütün değerlerini kaybettikten sonra o koltuk seni üstünden atınca, ne koltuğun ne onurun olmadan ne ypacaksın?" diye sormuyor mu kimse bu insanlara?...