bugün

Ağlasam
sesimi duyarmısınız mısralarımda
Dokunabilir misiniz?
Gözyaşyalarıma ellerinizle...
Sen benim hiç bir şeyimsin
Yazdıklarımdan çok daha az
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Lüzumundan fazla beyaz...
''varsın böyle geçsin yabancı günler,
varsın canımı yaksın yine yalnızlık
seninle doluyken baktığım dünler;
yıkar mı sandın beni bu yalancı ayrılık?''

(bkz: yalancı ayrılık)
"ya işte öyle palyaço
diyorum ki
bunu da yeni öğrendim
sevişmek de eksilmekmiş biraz"
turgut uyar/palyaço
Beyaz kefenler giydirmesinler,
Sizlamasin karanligim havada.
Omuzlardan omuzlara geçerken sallanmayayim,
Ki bütün azalarim hülyada.

Hiçbir dua yerine getiremez,
Benim kainatlardan uzakligimi.
Yikamasinlar vücudumu, yikamasinlar,
Çilginca seviyorum sicakligimi…

Fazil Hüsnü Daglarca
ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma
oysa güneş pek batmadı senin evinde.
söyle,
ben seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç.
Önceleri hiç bilmediğim adını, şimdi binlerce defa tekrarlıyor dudaklarım
Gün oluyor bir tabloyu seyredercesine mutlu heyecanlarla doluyorum karşında
Gün oluyor eski bir yunan heykelin ölümsüz güzelliğiyle büyülüyorsun beni
Gözlerin gözlerime takılınca güçsüzlüğüm aklıma geliyor
Beni sevmediğin sevmeyeceğin
O zamanlar öylesine yıkılıyorum ki bilemezsin.
hayatına giren tüm erkekler bir yana
en vurucu bendim, buna eminim
eski sevgilinin travesti olduğunu duydum
ona da vurdum. (bu bir lcb siiridir.)
gözlerin gözlerime değince
felaketim olurdu ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım...
http://www.uludagsozluk.com/e/28407904/
kalbimde kalbine yok bile kinim. artık sende herkes gibisin.
Sağ kalmak istiyorsan doğrularını yaşa pars
Caddenizde mahallenizde sokağınızda pars
Sesleri yükselir mars olur dayattığınız tarz
Ölmek istiyorsan yanlışlarının infazı pars (bkz: rap te bir şiirdir)
"Ebedi âşığın dönüşünü bekler
Yalan yeminlerin tanığı çiçekler."
Gönüller vermiştir sana varını,
Diyemem: “A yosma düşün yarını”,
Sen böyle güzelken günâhlarını,
Korkarım Tanrı da sorası değil.
Gözler ki, birer parçasıdır senden ilah’ın
Gözler ki, senin en katı zulmün ve silahın
Vur şanlı silahınla, gönül mülkü düzelsin
Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!
Yalanlar istiyorsan,
Yalanlar söyleyeyim
incinirsin
Yinede sen bilirsin
Aysel git başımdan seni seviyorum.
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
delikanlım
iyi bak yıldızlara,
onları belki bir daha göremezsin.
belki bir daha
yıldızların ışığında
kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin
"Keşke yalnız bunun için sevseydim seni."
Cemal Süreya'nın bir çok şiirinin vurucu cümlesi.
ne yanar kimse bana ateş-i dilden özge
ne açar kimse kapım bad-ı sabadan gayri fuzuli
fuzuli söylenmiştir denilebilir, ama fuzuli mahlasımı fuzuli koydum çünkü cahiller, fazladan söylemiş deseler de arifler bunun fazilet kökünden geldiğini bilirler.
(bana gönül ateşimden başka yanan (acıyan) yok, kapımı sabah esen rüzgardan başka çalan yok..
gözlerimde parıltısı bakır bir taşın
kulaklarım komşuların ayak sesinde
varsın yine bir yudum su veren olmasın
baş ucumda bir bana "su yok" desin de..
kemalettin kamu
sesinde ne var biliyor musun
söylemediğin sözcükler var
küçücük şeyler belki
ama günün bu saatinde
anıt gibi dururlar.
Yokluğun cehennemin öbür adıdır.
Üşüyorum kapama gözlerini.
Gördüğüm düşlerin ömrü benden uzun .