bugün
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak19
- junkman13
- anın görüntüsü17
- psikoloğa gitmek mi içki almak mı8
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı14
- erdoğan'dan sonraki başkan19
- icardi19059
- yigitzsche15
- başıboş köpek sorunu25
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız14
- çok fazla çirkin erkek olması13
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği24
- sexting haram mıdır24
- sophie dee'nin memeleri11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri11
- kurtlar vadisi pusu rezaleti11
- aleyna tilki nin annesi12
- cengiz ünder'in bıyığı12
- ölmeye karar vermek19
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması10
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi15
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor12
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı59
- assembly kodu11
- iremga8
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola9
- annem baban uğur dündar dedi9
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur20
- ali koç8
- fenerbahçe13
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu9
- yazarların en rum özelliği20
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sadece sennn9
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti11
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
bir ölüm ilanının düşündürdükleri!..
"ilanı yeni asır'da gördüm.. "beyhan hür (1956-2006)
sevgili karıcığım,
ilk tanıştığım günden, seni kaybedinceye kadar;
işe giderken aceleden, işten eve geldiğimde yorgunluktan seninle yeterince ilgilenmediğime,
sözleştiğimiz saatlere uymayarak seni beklettiğim zamana, sen konuşurken konuyu sonuna kadar dinlemeden sözünü kestiğime,
doğum ve evlenme yıldönümü kutlamalarının çoğunu 'daha sonra' diyerek, senin hazırlıklarını dikkate almadan ertelediğime, sana zaman zaman ters ters baktığıma,
kaşlarımı çatarak hiddetlenip seni ürperttiğime,
özel ilgi beklediğin an ve zamanları fark etmediğime, umursamadığıma,
hamilelik ve rahatsız olduğun dönemlerde yeterli ilgi ve şefkati senden esirgediğime,
bayramlarda ve özel günlerde senin arkadaş ve akrabalarına benden yapmamı beklediğin kadarını yapmadığıma,
benim iyiliğim, mutluluğum, sağlığım için dikkatin, itinan ve fedakârlıklarına yeterince teşekkür etmediğime,
aslında sana içimdeki sevgimi yeterince haykırırcasına hissettirmediğime,
seni doya doya sevmeyi ertelediğime
pişmanım.
allah'tan rahmet diliyorum, nur içinde ol!.
kocan m. cihangir hür
(benim pişmanlıklarımı bu yazıyı okuyanların duymaması için, eşlerin birbirine yeterince ilgi göstermelerini ve benim eşime rahmet dileyip fatiha okumalarını dilerim.)
***
ilanı okurken babamı hatırladım.. annemin öldüğü geceki babamı..
öylesi derin bir ızdırap içindeydi ki, annemi unutup onun peşine düşmüş, eve doktorlar yığmıştık, babamın en yakın dostlarının yanında.. ama teselli kabul etmiyordu. kalbi vardı, her an onu da kaybedebilirdik. doktorlar aralarında fısıldaşıp uyumasına karar verdiler. bir iğne yaptılar.. babam hissetti. baş parmağının tırnağını ortasından kırdı ki, o müthiş sancı uyumasını engellesin..
üstelik annemin son günlerini yaşadığını aylardan beri biliyordu, hazırlıklıydı..
"bu nasıl bir sevgidir" diye düşündüm önce.. sonra inanır mısınız, içimde bir öfke de kıpırdadı..
yanına gidip "baba, annemi bu kadar seviyordun da, yaşarken kendisine niye göstermedin" demek geldi içimden..
"erkek adam duygularını saklar!.."
anadolu erkeğinin geleneğidir bu.. babam, hele de çerkes delikanlısı fuat öyle büyümüştü.. biz de öyle büyüdük..
ölesiye sev.. ama ölesiye renk verme.. bırak anlayan anlasın!..
oysa sevgiyi söylemek, sevgiyi göstermek, sevdiğini sevgi denizinde boğmak, sevginin kendisi kadar güzel, sevginin kendisi kadar kutsal!..
"seni seviyorum" demenin, diyeni, denilenden daha çok mutlu ettiğini öğrendiğimde yaşım kırkı geçmişti, ne yazık ki!..
hepimiz öğrenmeliyiz.. ölüm ilanlarını beklemeden!.. "
*
"ilanı yeni asır'da gördüm.. "beyhan hür (1956-2006)
sevgili karıcığım,
ilk tanıştığım günden, seni kaybedinceye kadar;
işe giderken aceleden, işten eve geldiğimde yorgunluktan seninle yeterince ilgilenmediğime,
sözleştiğimiz saatlere uymayarak seni beklettiğim zamana, sen konuşurken konuyu sonuna kadar dinlemeden sözünü kestiğime,
doğum ve evlenme yıldönümü kutlamalarının çoğunu 'daha sonra' diyerek, senin hazırlıklarını dikkate almadan ertelediğime, sana zaman zaman ters ters baktığıma,
kaşlarımı çatarak hiddetlenip seni ürperttiğime,
özel ilgi beklediğin an ve zamanları fark etmediğime, umursamadığıma,
hamilelik ve rahatsız olduğun dönemlerde yeterli ilgi ve şefkati senden esirgediğime,
bayramlarda ve özel günlerde senin arkadaş ve akrabalarına benden yapmamı beklediğin kadarını yapmadığıma,
benim iyiliğim, mutluluğum, sağlığım için dikkatin, itinan ve fedakârlıklarına yeterince teşekkür etmediğime,
aslında sana içimdeki sevgimi yeterince haykırırcasına hissettirmediğime,
seni doya doya sevmeyi ertelediğime
pişmanım.
allah'tan rahmet diliyorum, nur içinde ol!.
kocan m. cihangir hür
(benim pişmanlıklarımı bu yazıyı okuyanların duymaması için, eşlerin birbirine yeterince ilgi göstermelerini ve benim eşime rahmet dileyip fatiha okumalarını dilerim.)
***
ilanı okurken babamı hatırladım.. annemin öldüğü geceki babamı..
öylesi derin bir ızdırap içindeydi ki, annemi unutup onun peşine düşmüş, eve doktorlar yığmıştık, babamın en yakın dostlarının yanında.. ama teselli kabul etmiyordu. kalbi vardı, her an onu da kaybedebilirdik. doktorlar aralarında fısıldaşıp uyumasına karar verdiler. bir iğne yaptılar.. babam hissetti. baş parmağının tırnağını ortasından kırdı ki, o müthiş sancı uyumasını engellesin..
üstelik annemin son günlerini yaşadığını aylardan beri biliyordu, hazırlıklıydı..
"bu nasıl bir sevgidir" diye düşündüm önce.. sonra inanır mısınız, içimde bir öfke de kıpırdadı..
yanına gidip "baba, annemi bu kadar seviyordun da, yaşarken kendisine niye göstermedin" demek geldi içimden..
"erkek adam duygularını saklar!.."
anadolu erkeğinin geleneğidir bu.. babam, hele de çerkes delikanlısı fuat öyle büyümüştü.. biz de öyle büyüdük..
ölesiye sev.. ama ölesiye renk verme.. bırak anlayan anlasın!..
oysa sevgiyi söylemek, sevgiyi göstermek, sevdiğini sevgi denizinde boğmak, sevginin kendisi kadar güzel, sevginin kendisi kadar kutsal!..
"seni seviyorum" demenin, diyeni, denilenden daha çok mutlu ettiğini öğrendiğimde yaşım kırkı geçmişti, ne yazık ki!..
hepimiz öğrenmeliyiz.. ölüm ilanlarını beklemeden!.. "
*
sevgiyi anlatıp da anlaşılamamak kadar kötü olmayan durum.
güncel Önemli Başlıklar