bugün

erkek gözüyle baktığında; ruhunda biraz ibnelik varsa içinin gıcıklandığı, dört dörtlük delikanlı isen içini kıskançlık duygusunun kapladığı erkeklerdir.

misal johnny depp arkadaş. gençliğimizde evlilik planları kurduğumuz bir hatunla sinemaya gitmiştik, once upon a time in mexico filmine. johnny abiye de pek aşina değiliz o zamanlar. yahu babada bir bakışlar var, bir hareketler falan; hatun yandan kulağıma fısıldadı ''bu adam kimmiş ya nası karizma'' diye. ağzımı da açamıyorum ki ne diyim; ''yok be o kadar da değil'', ''ama boyu kısaymış'' falan desen belli edeceksin kıskandığını. demeye dilim de varmıyor ki zaten, ilahi kudret gibi herif. neyse filmin sonuna doğru kör oldu falan, ''oh be'' dedim içimden, ama namussuz kör haliyle bile salmıyor ki karizmayı gitsin.
velhasıl kelam, aynı hatayı bir kere daha yaptım karayip korsanları izlemekle, bir daha da o lanet adamın filmini izlemedim sevgiliyle beraber. sonra da ayrıldık zaten.
lionel messi şüphesiz.

hatta 'ANAAAAAM MESSSiiiii LAAAN BUUUU, MESSSiii!!' gibi tepkiler vererek performansını arttırmayı deneyebilirsiniz.
metres iseniz karısıyla bastığınız kişi.
(bkz: yok öyle bi dünya)
(bkz: bülent ersoy) *
gerard butler. gerçi bu sefer de "taş bulmuşsun haber vermiyosun" diye kızarım. *
akabinde, nasıl gavat oldum adlı bir kitap yazarak, çığır açacak bünye.
boynuzu yiyenlerin kendilerini avutmasını kolaylaştıran, hızlandıran erkekler.

(bkz: hatice degil netice dershanesi)
(bkz: godoş)
(bkz: recep bülbülses)
kızmak bok yemiştir.. zira kızmam, sikerim !
Melih gokcek. Gozlugu ve gulumsemesiyle.
Ali Kirca varsa biraz killanabilirim ama.
hiçbir erkektir. dünyanın hiçbir yerinde hiçbir erkek o kadar geniş değildir. hatta değil yatakta basılma, normalde biz erkeklerin bile başarılı bulduğu ünlü bir erkek şahısla sevgilimiz yan yana görülse o zaman bile içimiz kızıyor. şimdi doğruya doğru, sevgililerimizi kimlerden kimlerden kıskanmadık biz.