bugün

her başlangıç bir bitiştir. derinlere kuytulara atmaktır öylece. unutmaya çalışmaktır onsuz yaşamaya alışmaktır.
o' nsuzlukla yaşamayı öğrenmektir.
güneşin doğuşunu gördüğünüz o gözleri unutabileceginizi mi sanıyorsunuz. Hadi sıktır et deyince bitecek mi sanıyorsunuz. Hergün doğan güneşe düşman olacaksınız. Rüyalarınızda o heryerde o olacaktır. Anılar aklınıza gelecektir ve şu cümlenin birebir aynısını kuracaksınız 'ne olurdu şimdi yanımda olsa.' daha nice acılar. Ona olan aşkınıza aileniz aptallık derken doktor adını depresyon koyacak...
Bir gün seni unutmak zorunda kalırsam,
Aşkımın küçüklüğüne değil, çaresizliğimin büyüklüğüne inan... *
gerçekten sevmemek ya da sevilmemek.
Seni seviyorsam bu seni ne ilgilendirir ki ?
çok zor dönemlerdir. hiç kurmayacağım diyalogların kurulmasına sebep olmuştur yıllar önce: ben seni seviyorsam sen de beni sevmek zorundasın, elma mısın sen amk!
unutmak değil ayrılık zaruridir.
En zoru da unutmak zorunda olmak zaten.
acil tampon bölge oluşturup acını başka tenlerde hafifletmektir.
unutmak zormuş,
unutmamak çok zor.
sevmek çok zormuş,
sevilmemek çok zor.

dünyada kolay iş olmadığından şaşırtmamış durum.
intihar etmeyi bile düşündürür insana. o acı; ağır, kemirgen, havasız, insanın düşebileceği en derin çukurlardan biridir. sevgiliyi unutmak zorunda kalındığında, sanki hiç unutamayacakmış gibi gelir insana. ondan başka bütün yüzler yabancılaşır. "onu unutmak demek, kendimi unutmak" diye düşünür insan. lanetli bir yüktür. zaman sonra o kişi unutulur, aklımızın bir köşesinde bu kez hissiz bir düşünceyle: belki bir gün geri gelir, geldiğinde onu istemeyeceğim.
mecburiyettir.
hayatı kursağımızda bırakan mecburiyetler...
gercekten sevdiysen en zor olan şeydir. unutabilirsen ne mutlu sana.