bugün

hakikaten bana çok abes geliyor.
yapmadığım iş mi? hayır ben de çiçek veriyorum, verdim de... Ama içimden gelerek verdiğimi söyleyemem.
Gerçekten samimi değilim, bu da yüzümden anlaşılıyor çoğu zaman.
Hele sonrası; sevgilinin, "ay çook güzeller!" deme zorunluluğu ayrı bir irite ediyor insanı.
yani onun ağzından çıkacak cümleyi biliyor olmak, ezberlenmiş gülücüklere yeniden şahit olmak bile başlı başına sıkıntı.
(Tabi bu eylemi, hava atma aracı olarak kullanıyorlarsa durum daha da vahim!
hepimiz egonun kurbanı oluyoruz bu durumda.)

hem zaten kalıcı bir şey de değil, oluşturduğu sevinç, sol frame açılan bir başlığın uçup gitmesi kadardır.

tabii ki çiçeğin bir temsiliyeti olabilir. "kadınlar çiçek gibidir, bilmem neremizle sulamak lazım" gibi
ibo'nun vecizelerini tamamlıyor olabilir. Burger King'de, çiçeği elinde tutup, yalanmış saçlarla
saatlerce ıslak halde hatunu bekleyenlere hitap edebilir.
Ama bence bir sevgi göstergesi değil çiçek. Kadınların, "bana hiç çiçek almıyosun, demek beni sevmiyorsun!"
gibi şikayetlerinin karşılığı değil, olmamalı da! Sevginin bunla ölçülmesi bana göre çok saçma.
Onun yerine, bir çift bebe çorabı alıp vermek daha kalıcı olacaktır sanırım.
hatunlar bunu seviyorsa vardır elbet bir bildikleri deyip benim de ortak olduğum saçmalıktır. sahiden, hatunlar ne anlıyor lan şu çiçeklerden ?
dünyanın en saçma işlemidir. erkek arkadaşın çiçek vermesi kadar saçma bir şey daha yoktur o ilişkide. zaten çiçek böcek seven biri değilim , verdiğin paraya yazık yani. saksılı bi çiçekse yine daha fazla makbule geçer ama buket çiçek verilmemelidir , israftır , yazıktır , günahtır. bi gün suya sokup , sonra çıkarıp çöpe atılacaktır.
kendisinin sevilme derecesini, ancak kıskanılma derecesiyle ölçebilen anti-olgun kız saçmalıklarını andıran kız saçmalığı.
ucuz papatya bulunursa kaçırılmayacak fırsattır.
birçok kez, kimi zaman sonu hüsranla da bitse çiçek yollama eylemini gerçekleştiren biri olarak kabul etmediğim iddiadır.
çiçeği saçma bulanlar gidip döner falan alsınlar. yanına biberiye falan da koydursunlar.
Sevgilinin bazen bizim onları düşündüğümüzü hissetmeleri için birebirdir. Çiçek örneklerindendir. Yani amaç burada çiçek almak değil bir şey hediye etmektir.
dalından koparılmış, ölmüş gitmiş ve taş çatlasın gün sonra çöp kovasını boylayacak olan çiçeklere servet vermektense bir saksı sardunyayı güzel bir saksıya koyup vermek çok daha akıllıca bir davranış olacaktır. o çiçeğin her tomurcuk verişinde, her sulanışında, her yaprağının sararışında farklı bir heyecan hissedilir. hatta en güzeli çiçek almak yerine tema'ya bağış yapılmasıdır.
20 milyonla 5 tohum dikilir.

bence budur tabiki ama kadın çiçek istiyorsa alınsındır. kalbi yumuşak ve sıcak tutar.
sevgilinin parasını boşuna harcamasına göz yummaktır. hissedilen güzel duygular başka türlü de ifade edilebilir. çiçek vermek evet büyük saçmalıktır ama asıl o çiçeği gün boyu elinde taşımak zorunda kalmak daha da büyük saçmalıktır.. hele de iki elle birden kavranmışsa o çiçek..
"oh be yalnız değilmişim" diye düşünmeme sebep olduğun için sana teşekkürü borç bilirim sayın başlık sahibi.*
bu mudur yani?
genç adam elinde bir demet çiçekle karşıdan gözükür. sonrasında;
- aiiii aşkıaamm çok güzellerrr.
- senden güzel değiller ama aşkısı.
- ehiihaeha çok saooll aşkıaam.

olaydan iki bilemedin üç saat sonra genç kız evine en yakın çöp konteynırına ayıla bayıla aldığı çiçeğini atar ve anneciğinin kucağına doğru yol alır...

edit: bu hikaye daha fazla da uzardı lakin şu meşhur özet geç biiip tanımını üzerime yakıştıramadığım için özet geçtim. saygılar.*
saçmalıktır. hadi birkaç yapıldı diyelim daha fazlası bayar. kızın yüzünde oluşan anlamsız tebessüm ve çok beğenmiş tavırları insanı irite eder. bu sahnenin uzun bir süreçte tekrar ettiğini düşünmek bile insanı bezdiirir nitelikte.
sevgiliye olan sevgiyi belli etmek adina yapilan bir jesttir. Sacmalikla hic bir iliski kurulamayacak kadar da sacmadir.
amaç eğer karşı tarafı mutlu etmekse ve karşı tarafta çiçek verilmesinden mutlu oluyorsa,çiçek verilir ve hiç kimse bişey kaybetmez.Evet erkek belki çiçek verirken mutlu olmayabilir hatta o anda verilen tepkiyi sahte de bulabilir ama bu biraz da erkeğin çiçek mevzuuna bakış açısından kaynaklanır çünkü çiçek alınca mutluluğu gerçekten gözlerine yansıyan kadınlar var.
doğaçlama olarak bir parka pikniğe gidildiğinde yar'ine çiçek toplamasına fit olduğum, ama ısmarlama olarak ; küsüldüğündeki triplerin vadesini kısaltmak adına alınan kırmızı gülden hiçbir nane anlamadığım saçmalık.
kasıntı olmamalı hiçbir eylem. o an onu getiriyorsa oke de; çiçek aldım barışalım gibisinden masum suratlı hadiseler hoş değil.
saçmalıktır evet.sebze ya da meyve getirmek daha doğrudur, çiçek solar gider oysa sebze meyve afiyetler yenir.
*
bir çiçeğin kadın için taşıdığı anlam ve önemi, erkek mantığı ile çözebilmenin mümkün olmadığı tarihsel bir gerçektir. çiçeği kendiniz için almadığınıza göre önemsemeyin, alın ve mutlu edin.
(bkz: liseli aşık)
çiçeğe para verip alıyosan saçmalığın önde gidenidir. ova, oba, dağ, taş çiçek dolu. oralardan yolup götürmek lazım. bir de çiçeği verirken, onları toplamak için verdiğiniz emeği yansıtırsanız çok güzel olur. ha ben hiç yaptım mı? tabi ki hayır. çiçeği sevgiliye getirmektense, sevgiliyi çiçeğe götürmüşlüğüm vardır çok önceleri.
çok güzel çiçekler var, biliyor musunuz?

mesela birkaç lilyum alın, o kadar güzeldir ki sevgili 3 gün sonra çiçeği kıskanmaya başlar. çiçeğin suyunu değiştirir, fotoğraflarını çeker, karşısına geçip hayran hayran bakarsanız sevgili "bana aldığı çiçeği bu kadar seviyorsa kimbilir beni ne kadar seviyordur" düşüncesiyle mest olur.

çiçekler güzeldir, sevgilinize almasanız bile kendinize alın.
kucuk birsey icin buyuk kirginlik yarattiktan sonra anlamsiz kalan ot kokulu hareket.
Genellikle hatunun bakısıyla gerçekleşen olaydır.Elde çiçekle gezme meselesi ise tamamiyle içler acısı bir durumdur;yolda yürürsün herkes bakar salakça sırıtır,gençler yanlarından geçerken taşşak yapar ama sen o çiçeği çok önemli ir şeymiş gibi, görev aşkıyla götürüp hatuna verirsin.
çiçeği alan adam ona vereceği parayı ziyan olarak görmekte ya da karşı tarafın duygularını anlayamamakta ve saçmalık olarak değerlendirmektedir. arkadaşım, bencil değil sencil olacaksın böyle ilişkilerde. karşı taraf bundan çok mutlu oluyor. haa yok mudur istisnalar? vardır elbet. artık kız arkadaşın o istisnadakilerden mi değil mi onuda biz değil sen bil bir zahmet. ehh kız arkadaşının tarafınıda biliyorsan ve o bundan mutlu olacaksa, sana saçma geliyor diye almamazlk etmen onu ne kadar üzer bir düşün. zira bayanlarında erkeklerin hoşuna giden ama saçma buldukları şeyler vardır. aynı duyguları yaşamak istemezsin sanırım. her neyse saçma diye almazsan eğer, o kızın arkadaşlarıyla birlikte kaynatma anlarına sakız olur çıkarsın.
x: veli geçen gün koca bir buket gül yaptırmış. o kadar güzellerdi ki anlatamam
y: kör olasıca ali daha bir kere bile bana çiçek almadı.
x: aaa, ne kabaymış ali'den hiç beklemezdim.
y: hiç olmadı bahçeden kopar getir birşey yap be adam.
x: bunu söylesen çiçek dalında güzeldir lafına sığınır kesin ayol.beklenir yani hahahhaahaha.
y: (moron)
sessizlik...
yok benim kız arkadaşım böyle değil o istisnadakilerden diyorsanda, problem yok zaten.
benim başıma gelen hadise.

eşim çalıştığı için, flört-nişanlılık süresince (1 yıl boyunca+sevgililer, doğum günü+bayramlarda çikolata ile takviyeli) her hafta sonu çıktığımız için, o'na birlikte geçirdiğimiz güzel gün için her pazartesi, teşekkür-minnet dolu küçük bir not ile çiçek yolluyordum.

3-5 ay sonra, onu işten almak için şirketin kapısında beklerken arkadaşları ile geldi. Tabii biraz kadınlığın verdiği, hemcinslerine rekabet hırsı ile elinde yolladığım çiçeği göstererek ''bu kadar çiçeği ne yapacağım, kurutuyorum saklayacak yer kalmadı'' diye hava bastı.

o' hafta sonu çıkmamız ertesi, pazartesi günü sabahtan migros'a giderek ayıklanmış paket ıspanak aldım. Ordan, adeta abonesi olduğum çiçekçiye gidip, ıspanağı vererek güzek bir paket yapmasını istedim. ben sigara-çayımı içerken, çiçekçi öyle bir ahşap saksıda ıspanak peysaj'ı yaptıki dillere destan. öylece yollatarak çıktım.

Yine akşam benimkini almak için şirket kapısında beklerken, hanımefendi elinde ''ıspanak peysaj'' ile göründü. Yine çetesi yanında.
''bu ne yaaa. ne yapacağım bu ıspanağı.'' bende;
''kavurup yumurtalı yapsan daha iyi. hem kurutma yada saklama derdin yok. Neye yarar diye sorma.'' dememden sonra herkes yıkıldı.

''çiçek-saçmalık-masraf, kurutup atılıyor'' diyenlere nacizane tavsiye.
güncel Önemli Başlıklar