bugün

şiir okuma ruhu yoksa gidin kemalettin tuğcu nun çocukluğumuzu karartan kitaplarından alıntı yapın onu okuyun.

yıllar önce sevgiliye şiir okurum ben sana denmiş, tavlanmış üç gün geçmiş hala " hadi şiir isterim" diyen bir adet ergen var karşımda. iyi dedim okuyayım. kulağına eğildim ve gayet istem dışı, " memelerin vardı memelerin, kahramandı" diyerek güzelim şiiri piç ettim.

+ne dedin sen?
-meme?
+allah belanı versin.
-dur nejdet yanlış anladın.
+lan sen hayırdır?
-nejdet abi? senin ne işin var burada?
+diyologa dogrudan katkı sağlamaya geldim, sıçtın çünkü.
- saol abi.

ironiden anlamayan nesle aşina değiliz. smili vaş here.
Uç kuruşluk günümüz aşklarında cemal süreya ya hakaret ekmektir.
Yalan söyleme, şiiri harcama.
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı,
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun oturmuştu
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu...

dizeleri fısıldanabilir.

(bkz: aşk)
(bkz: cemal süreya)
Sen bayan nihayet,
sen ölümüm kalımım
Artık ben adam olmam bu derde düşeli.....

De etkileyicidir.
çok etkileyicidir, denenmiştir başarı sağlanmıştır. bazı zamanlar yanında ona zaten şiir fısıldardım kulağına en çok da cemal süreya, turgut uyar, ilhan berk, özdemir asaf ve nazım hikmet gibi değerli şairlerimizden. ama turgut uyarın bir şiiri vardır onu sürekli okumuşumdur. ve bir gün arkadaşının memlekete gittiğini öğrendim,sabahın köründe bir pazar günü 6.30 falandı sanırım kapısına dayandım elimde kahvaltılık malzemeler, gazete ve küçük bir buket papatya. uykudan hala uyanamamış ses tonunu duydum önce
-kimooo?
şiirin başını ve sonunu okumayı planlamıştım kimo dedikten sonra ben;
-bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
uykudan uyandırsam seni:
ki, sisler daha kalkmamıştır haliç'ten.
vapur düdükleri ötmektedir.
etraf alacakaranlık,
köprü açıktır henüz.
bir gün sabah sabah kapıyı çalsam...

''haliçten'' dedikten sonra kapı açılır şaşkın şaşkın bana bakıyordu saç baş dağınık tatlı pijaması ve terlikleriyle tüm şaşkınlığı ile ismimi söyler ben ise şiire devam ederim son bölümü ile
-bir gün sabah sabah kapıyı vursam,
-kim o dersin uykulu sesinle içerden.
saçların dağınıktır, mahmursundur.
kim bilir ne güzel görünürsün sevgilim,
bir sabah vakti kapıyı çalsam,
uykudan uyandırsam seni,
ki, daha sisler kalkmamıştır haliç'ten.
fabrika düdükleri ötmektedir.

ne güzel görünüyordun be sevgilim...