bugün

koklaya koklaya zulayı bulur. ama kıskanılır ki bu.

duygularımın sinir uçlarında pembe pamuk şekerleri yiyen bir küçük kız kadar sevdim seni. parlak gözleri az önce sevinçten deliye dönmüş, balonunun ipini kaçırdığında ise gözlerinde şaşkınlık ve hayal kırıklığı okunan o küçük kız...şimdi tanrılar bana sevme kudretini vermişken ben nasıl senin bu üzüntüne kayıtsız kalabilirim. gökyüzündeki bütün o iyi karakartallara gönlümden kısa bir sms göndermem. bilmiyorum...kaçan güzel şeker balonunu ayağına kadar getirtebilir miyim? olsun, denerim. denemek cesaretin üvey çocuğudur bunu aptallar anlamaz. kaybetmekten korkanlar ölmeyi bile bilmez.
şimdi sen kanıyorsun ve ben regl olduğunu hemen anlayamıyorum. çift tabaka ve kokulu pedinin etkisi mi yoksa belki içtiğim sigaradan mı bilemiyorum. oysa ben bu kızıl kıyametinin başladığı saniyenin binde biri anı bildiğim zamanlar çok mutluydum. o zamanlarda seni hemen tenhaya çeker, ilk damlalarının eşsiz kızıl lezzetini aç ergen bir kurt gibi derinden tadardım. kutsallığına kelime-i şahadet eder, şuh tutkumu bütün kutsal metinlerine sunardım.
bu durumun çözümü çok basit:
ya sigarayı bırakacağım ya da kendime koku duyusu insanın en az 10000 katı kadar keskin sevimli bir kurt köpeği alacağım.
+ evet, neee?
Birde üstüne sevgilinize vurursa hiÇ şaşırılmayacak köpektir.