bugün

küçük şeyler isteyenlerin, daima küçük görülmesi ve önemsenmemesi haksızlığından başka şey değildir. üstelik, istenenler duygusal şeylerdir. böyle olunca, "ne kadar erdemli" demek yerine, "ne kadar basit insan" diyorlar galiba.

günün birinde, kimin erdemli ve kanaatkâr olduğunu anlayacaklar mı? kesinlikle. peki, o günün birinde, siz olacak mısınız yanında? asla.
değeri ve anlamı nedense genelde anlaşılmaz, üzerine basılır geçilir. hatta yeri gelir suçlanabilirsin bile üstüne üstlük, "erdem" insanların yabancılaşmaya başladığı bir kelime oldu artık. bu kadar mı tükendi herşey? bu kadar mı bitti? bu kadar mı kirlendik?
sadece bir gülümsemedir beklenen. ne bir güzel söz ne de bir aşk şiiri sadce gülümse dersin ona o ise artık gülmüyorum seninle der. aslında demez ama ima eder bunu, oysaki demiş olsa daha az canı yanar insanın. bu küçük şeyler bile büyükse eğer artık o sevgilinin gözünde, sen artık onun için sevgili değilsindir zaten. ozaman kalk adam gibi söyle bunu! değil mi ama sözlük?
bunu dile getirmek, karşıdakine anlatmak imkansızdır üstelik.
"ben küçük şeyler bekliyorum senden; küçük şeylerde, önemsiz gibi görünen yerlerde arıyorum sevgini." dersiniz, çok sonra bir tartışmada lafı neresiyle anladığı meçhul olan * sevgili "kızım, küçük şeylere takılıp duracaksan, önemsiz şeyleri büyüteceksen ne ben seni mutlu ederim, ne de sen beni." der.
"küçük şeyler" * yoksa yoktur, bunu öğretmek, anlatmak imkansızdır.
bir gün içinizdeki haykırışlardan bir fısıltıyı duymasını umutla beklemenizdir.
Beklenti olduğu için zor olacaktır. Fakat zamanla olabilecek bir şeydir. Sevgili sizi tanıdıkça, sizin nelerle mutlu olduğunuzu görüp sizi o şekilde mutlu edecektir.