bugün

michael sikkofield'ın illüminati eleştirilerine karşı ekşi sözlük yazarlarına hitaben yazdığı yazıdır.

can sıkıntısının ne olduğunu tuvalette sıçarken deterjan ambalajı yazılarını ezberleyen adam bilir.

idamın adalet mi cinayet mi olduğunu münevver karabulut'un annesi bilir, televizyonda apo'yu, askerde kaybettiği oğlundan daha çok gören anne bilir.

çaresizliği, kıskançlığı, yolda babasıyla el ele yürüyen bir çocuk görünce yumruklarını sıkan başka bir çocuk bilir.

yalnızlığın ne olduğunu tuvalete girip sıçarken kapıyı kapatmayan bilir.

"aman siktir et bi daha nerden görcekler beni" hissini, otobüsün sıkışmış camını açmak için uğraşıp açamayan, dolmuşta "müsait bi yerde" derken sesi bi an tiz çıkan genç bilir.

örtbas etmenin ne olduğunu tuvalette işerken kazara pantolonuna bikaç damla çiş sıçratan, sonra üstüne su sıçramış sansınlar diye lavaboda bilerek üstünü ıslatan çocuk bilir.

gençliğin kıymetini bir zamanlar sahnede gitar kırıp civciv ezerken, yaşlanınca işi sempatikliğe vurup justin bieber'li kaşmir halı reklamında oynayan ozzy osbourne bilir.

rezilliği aynaya baktığında tüm gün burnunun üzerindeki sümükle dolaşmış olduğunu farkeden bilir.

değersizliği yazdığı hayvani uzunluktaki mesaja ":)" cevabını alan bilir.

hak yememeyi ve mahcubiyeti, eve çağırdığı arkadaşıyla oynarken annesi önlerine yemek koyduğunda "bana daha fazla koymamıştır inşallah" diye düşünüp çaktırmadan tabakları kontrol eden ev sahibi çocuk bilir.

bakıyorum etrafa, o kadar her şey hakkında bir fikri olan, o kadar her şeyin en doğrusunu bilen denyo var ki, vay amına koyayım diyorum, neler yaşadınız lan siz böyle? oturduğun yerden idealist idealist atıp tutmak kolaydır ekşici, siktir git önce kapıyı kapatmadan sıç, mutlu bi aile görünce yumruğunu sık, burnunda sümükle dolaş, gel ondan sonra ahkâm kes, ondan sonra olmamış de. hayata jüri üyesi olarak mı doğdunuz ne çeşit götverenlersiniz anlamadım ki ben sizi.

Michael Sikkofield