bugün

can yücel şiiri

Sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
Dilimizde akşamdan kalma bir küfür
Salonlar piyasalar sanat sevicileri
Derdim günüm insan arasına çıkarmaktı seni
Yakanda bir amonyak çiçeği
Yalnızlığım benim sidikli kontesim
Ne kadar rezil olursak o kadar iyi

Kumkapı meyhanelerine dadandık
Önümüzde Altınbaş, Altın Zincir, fasulye pilakisi
Ardımızda görevliler, ekipler, Hızır Paşalar
Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
Öyle sıcaktı ki çöpcülerin elleri
Çöpcülerin elleriyle okşardım seni
Yalnızlığım benim süpürge saçlım
Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

Baktım gökte bir kırmızı bir uçak
Bol çelik bol yıldız bol insan
Bir gece Sevgi Duvarını aştık
Dustuğum yer öyle açık seçik ki
Başucumda bi sen varsın bi de evren
Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
Yalnızlığım benim çoğul türkülerim
Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
ezberimde olan sayılı şiirlerden biridir.. can baba'nın tüm samimiyetiyle herkesi taşladığı, taşlarken de sevgiden cesurca bahsettiği şiiridir.. muazzamdır..
ahmet kaya ve hüsnü arkan tarafından şarkılaştırılmış,çok güzel can yücel şiiri!
kesinlikle can yücel'in sesinden dinlemesi gereken şiir.

http://www.youtube.com/watch?v=zbe8AvSlVQ0
ezginin günlüğü nün ebruli albümünden hüsnü arkan yorumu ile dinlenebilir. bestesi hüsnü arkan a aittir.

yine de ahmet kaya yorumu tercih edilmeli..
salonlar

piyasalar

sanat sevicileri..

sanat sevicileri..

sanat sevicileri..

salonlar

piyasalar

sanat

sevici

leri..
dünya üzerinde görülebilecek nadir şiirlerlerdendir ve de şiir bestesidir.
ahmet kaya'nın 1990 yılında çıkan ve müzikal kariyerindeki en melankolik albümü. içinde sevgi duvarı dışında hep sonradan ve kendine iyi bak gibi hüzünlü şarkıları da barındırır.

1- dardayım
2- eylül'e isyan gibi
3- sevgi duvarı
4- kendine iyi bak
5- gaş gabah
6- karar vermek zor
7- şiddet
8- hep sonradan
9- şiire gazele
10- doruklara sevdalandım
şimdi şu içimdeki sızıyı hangi banka kırabilir bir dolu banknot vererek. her yanıma şekere hücum eden karınca misali yayılan bu sızıyı hangi kurum faturalandırabilir. yüksek sesle konuşamıyorum. bir duvar ki giderek sızıdan örülüyor sevgiden değil.

ne kadar romantiksiniz bayan oysa benim içinde sevgi/duvar geçen bir tane bile arabam olmadı. zaten olsaydı da kırardım müsterih olunuz. sevginin duvarına tırmanan çocukları sevelim birlikte geliniz. onlar ki kırmak kelimesinin anlamına turist ömer selamı veren münzevilerdir.

oysa duvar benim için tek başına olduğunda aynı anda bir çok oyuncak olabilir. onunçün başında geçen sevgi kelimesini attırmak istiyorum. söyleyin nereye başvurmam gerekli. kim atıyor sevgiyi kelimelerin/cümlelerin başından. dilekçe mi yazmam lazım nolur söyleyin? (resmiyetten nefret ediyorum)

şimdi başat duyguma rücu edelim. evet tahmin ettiğiniz gibi bayan; sızı. kaleyi almaya and içmiş yeniçerilerin kaleyi alamayınca uğradığı şaşkınlığı/hayal kırıklığını/öfkesini tasavvur edelim birlikte. sonra benim sızı deyince ne hissettiğimi tartışırız.

sevgi duvarı mı olsun istiyorsunuz içimde bayan? o halde içimdeki en günahsız noktaya hücum eden bir birlik oluşturalım. kolluk kuvvetleri de gelsin. ancak böyle ilk tuğlayı atabiliriz içime. o çocukları çağrımayın ama neticede kirlenmek o kadar da güzel olmayabilir kimi yerlerde. anneleri kızar sonra.

sevgi/duvar...

sızı.

Hatırlat da Haziran'ın sonlarında çocukluğumu yakalım!
uludağ üniversitesi ibf nin önündeki meydanın duvarıdır sanırım. meydanın adı sevgi meydanı, çeşmesinin adı da sevgi çeşmesiymiş. bizim bir çeşmemiz bile yok ,ne yazık.
ahmet kaya nın dinlenesi, sonra bir daha dinlenesi, yine yeniden dinlenesi albümüdür.
güzel ötesi bi şarkıdır.

yalnızlığım benim pasaklı kontesim..
Yalnızlığım benim süpürge saçlım

Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

o kadar iyi .
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

şu sözlerle ben de ne duvar ne çit bırakan şiir.Can Baba'nın özgün edebiyat anlayışı ve cümle ezgisindeki üstün kabileyeti tartışılmaz ama eğer görebilseydim kendisine sormak isterdim. "Senin dünyan neresi Can baba?" diye.

(bkz: erotizma)
(bkz: buluşmak üzere)
(bkz: işçi marşı)
ezginin günlüğünden de dinlemesi hoştur.
(bkz: öyle yumuşaktı ki norveçli balıkçıların elleri)
(bkz: ezbere alınması gereken şiirler)
ismini can yücel'in şiirinden alan, ahmet koç'un müzik yönetmenliğini yaptığı, kendine iyi bak, şiire gazele, hep sonradan gibi muhteşem parçaların olduğu, ahmet kaya'nın en sevilen albümlerinden biridir.
harika bir can yücel şiiri.

"yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi" cümlesi ile vuran,

"öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardın beni" cümlesi ile yerle yeksan eden şiir.
orijinal hali "yalnızlığım benim SiDiKLi kontesim" olan ve ahmet kaya şarkı olarak "pasaklı kontesim" olarak değiştiren şiir ve sonrasında şarkı.
can yücel'e:

sevgi duvarı

sen ustaydın ben çırak
beraber sevgi duvarını ördük
çamurlu ellerimizle.
kirimiz kibirimizdi bizim
onu da harca koyduk.

sevgiydi beyaza boyayan
bu alabildiğince dümdüz duvarı
dünyanın yuvarlaklığına inat
ve uzaydan bakınca
çin seddi bile eğiliyordu
bütün o heybetine tezat.

senin pasaklı kontesin vardı
benimse zor kadınlarım
belki de
hiç
yoktular.

ve paslı gözlerimiz
yağmura hasrettiler. * *
sanki son ayların en popüler şarkısının cümleleri gibi dilimde; "öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri çöpçülerin elleriyle okşardım seni" dizeleri. durakta beklerken, erik yerken, duyuru yazarken, telefonlara bakarken, asansöre binerken ve asansörde beklerken, eve dönerken, sevgilinin adının sevgi olmasının ne büyük bir şans olduğunu düşünürken aklımda bu dizeler. ne daha öncesi, ne daha sonrası. bu öyle bir albeni ki; ne ahmet kaya yorumunu dinlemek için açıyorum müziğin sesini, ne de serbest çağrışımlara yenik düşüp erkin koray'ın malum şarkısını dinlemek istiyorum. istediğim basit ve sıradan. anladığım gibi.
an itibariyle (bkz: sol frame)
usta' nın sakalında sığınacak delik aratan şiirdir.
yuh be adam be! seninki ilham perisiyse bizim kaltağın var mı bi adı?
aynı zamanda bir aziz nesin şiiridir.

sözverdiğimiz yerde buluştuk
sözverdiğimiz zamanda değil.
ben yirmi yıl erken gelip bekledim
sen geldin yirmi yıl geç
ben seni beklemekten yaşlıyım
sense beklettiğin için genç