bugün
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır16
- futbolcu ismiyle nick almak12
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi11
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi10
- karınıza range rover alır mısınız22
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı9
- kent lokantası niye bedava değil demek16
- anın görüntüsü16
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- evlilik12
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- icardi190518
- ali erbaş18
- türkiye işçi partisi11
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- arda güler8
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss21
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi15
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
jean jacques annaud'ın yönetmenliğini yaptığı ve başrolünü brad pittin oynadığı film. tibet ve himalaya görüntüleri dışında seyre değer pek bir şey yoktur.* *
müziklerini john williams yapmıştır.
tibet'te yedi yıl.
dağcı heinrich harrerin kendi yaşamından uyarlanmış bir film.
heinry, baba olmaya hazır değildir ve karnı burnunda karısı ile 4 ay sonra görüşmek üzere vedalaşıp himalayalar'a atar kendini. yıl 1939'dur.
o ve ekibi himalayalar'a tırmanırken 2.dünya savaşı patlak verir. o sırada düşman ülke topraklarında bulundukları için esir alınırlar. heinry'nin kaçma girişimleri başarısızlıkla sonuçlanır. kaçıp evine, karısının yanına dönemyi ister fakat karısı ona imzalaması için boşanma mektubunu göndermiştir. e adamımız yıkılır tabi bunun üzerine.
esir kampından dağcı ekiple birlikte kaçmayı başarırlar.
heinry ve arkadaşı peter aufschnaiter, tibet'e giderler. aslında burada yabancılara pek yer yoktur. fakat bir şekilde orada tutunmayı başarırlar. hatta peter evlenir bile.
heinry, daha çocuk olan dalai lamanın dikkatini çeker. zamanla ikisi sıkı fıkı olurlar. heinry, ona batıyı anlatır, coğrafya öğretir.
bu arada yıllar da yılları kovalar. dört ay diye çıktığı gezi oldu mu sana yedi yıl.
tibet'te ne güzel azıcık aşım, kaygısız başım yaşarken, buda'nın insani öğretileri ile mistik bir havanın koynunda bir nebze huzur bulmuşken çin, tibet'e savaş açar. tibet, fazla direnemez ve teslim olur.
heinry, orayı terk etmek durumunda kalır. memleketi avustralya'ya döner. çocuğunu da ulaşır.
gerçek bir yaşam öyküsünden uyarlama bir film olduğu için ekstra ilgimi çekti. brad pitt, çok başarılı bir performans çizmiş. yan roldeki david thewlis, gizli başrol olarak göz dolduruyor.
filmde sahneler arası geçişler biraz hızlı. yönetmen jean jacques annaud, belli ki detaylara fazla girmek istememiş fakat bu durum da ani geçişlere sahne olmuş. misal dağcımız heinry hangi arada oğluyla sıkı fıkı oldu da himalayalar'a çıkmaya karar verdiler. memlekete dönüyor adam yıl 1951. hiç mi bir şey değişmedi oralarda tak diye buluyor eski karısını. ne ara edindi adresini?
konusu, işlenişi ve oyunculuklar itibariyle zevkle izlediğim ve izlenmesini tavsiye ettiğim film.
dağcı heinrich harrerin kendi yaşamından uyarlanmış bir film.
heinry, baba olmaya hazır değildir ve karnı burnunda karısı ile 4 ay sonra görüşmek üzere vedalaşıp himalayalar'a atar kendini. yıl 1939'dur.
o ve ekibi himalayalar'a tırmanırken 2.dünya savaşı patlak verir. o sırada düşman ülke topraklarında bulundukları için esir alınırlar. heinry'nin kaçma girişimleri başarısızlıkla sonuçlanır. kaçıp evine, karısının yanına dönemyi ister fakat karısı ona imzalaması için boşanma mektubunu göndermiştir. e adamımız yıkılır tabi bunun üzerine.
esir kampından dağcı ekiple birlikte kaçmayı başarırlar.
heinry ve arkadaşı peter aufschnaiter, tibet'e giderler. aslında burada yabancılara pek yer yoktur. fakat bir şekilde orada tutunmayı başarırlar. hatta peter evlenir bile.
heinry, daha çocuk olan dalai lamanın dikkatini çeker. zamanla ikisi sıkı fıkı olurlar. heinry, ona batıyı anlatır, coğrafya öğretir.
bu arada yıllar da yılları kovalar. dört ay diye çıktığı gezi oldu mu sana yedi yıl.
tibet'te ne güzel azıcık aşım, kaygısız başım yaşarken, buda'nın insani öğretileri ile mistik bir havanın koynunda bir nebze huzur bulmuşken çin, tibet'e savaş açar. tibet, fazla direnemez ve teslim olur.
heinry, orayı terk etmek durumunda kalır. memleketi avustralya'ya döner. çocuğunu da ulaşır.
gerçek bir yaşam öyküsünden uyarlama bir film olduğu için ekstra ilgimi çekti. brad pitt, çok başarılı bir performans çizmiş. yan roldeki david thewlis, gizli başrol olarak göz dolduruyor.
filmde sahneler arası geçişler biraz hızlı. yönetmen jean jacques annaud, belli ki detaylara fazla girmek istememiş fakat bu durum da ani geçişlere sahne olmuş. misal dağcımız heinry hangi arada oğluyla sıkı fıkı oldu da himalayalar'a çıkmaya karar verdiler. memlekete dönüyor adam yıl 1951. hiç mi bir şey değişmedi oralarda tak diye buluyor eski karısını. ne ara edindi adresini?
konusu, işlenişi ve oyunculuklar itibariyle zevkle izlediğim ve izlenmesini tavsiye ettiğim film.
bu akşam cnbc-e kanalında yayınlanmış filmdir. mistik konulardan hoşlananlar için iyi bir tercih olarak sayılabilir. egolardan arınıp nasıl gerçek bir insan oluruz? bu sorunun cevabını çok iyi anlatmıştır bizlere. yalnız son sahneyi biraz daha güzel betimleyebilirlerdi.
hakettiği ilgiyi görmediğine inandığım çok başarılı bir filmdir. diyalogları çok özenlidir, kurgusu sağlamdır. güzeldir..
uzun süreli fakat sıkıcı olmayan bu filmin öyle büyük bir film olduğunu düşünmüyorum. Bu film için diyebileceğim tek şey "sıradan" dır. Bu arada filmde bir köye gelen 2 yabancı ve köylülerden birisi arasında geçen diyalogda köylü "biz kendi egolarını terk edebilene saygı duyarız" şeklinde bir cümle kurmuştur ki orda bende film kopmuştur. Benim yaşayabileceğim dünyadaki tek yer olarak kafama kazınmıştır. Filmde anlamadığım tek nokta; esir kampında ekmek elden su gölden yaşayan, gayet temiz ve bakımlı olan bu 2 esir oradan kaçtıktan sonra yıllarca tek başlarına dağlarda yaşayıp açlıktan ölme konumlarına gelmelerine rağmen neden tekrar kampa dönmeyi akıl edememişlerdir.
an itibariyle cnbc-e de yayınlanan, brad pitt'in oynadığı kült filmlerden.
ismine bakıldığından öncelikli olarak "hımm tibette yedi yıl. demek ki bir batılı oraya gidecek, yedi yıl boyunca orada ruhbanlarla ve mistik insanlarla muhatap olacak, sonra bir kendine gelme faslı ardından da ruhsal arınma geçirecek. zamanla kendinden utanacak, hayatını abuk sabuk geçirdiğini farkedecek, geri döndüğünde yepyeni bir hayata sahip olacak" dedirten film.
ama kahramanımızın (brad) orada bulunma nedeni, bulunma süreci, oradan ayrılması vs umulandan da ilginç, metafiziksel vakur duruştan uzak yer yer komik falandır.
izlememiş olanlar için, "izlemek izlememekten iyi" bir film
ama kahramanımızın (brad) orada bulunma nedeni, bulunma süreci, oradan ayrılması vs umulandan da ilginç, metafiziksel vakur duruştan uzak yer yer komik falandır.
izlememiş olanlar için, "izlemek izlememekten iyi" bir film
bu filmin bu derece sönük kalması şaşırtıcı.
neyse, ayrıcalık bizde kalsın.
neyse, ayrıcalık bizde kalsın.
''Siz batılılar ile bizim aramızdaki fark nedir bilir misin ?
Siz egosunu tatmin etmiş insanlara özenirsiniz, biz ise egosunu terkeden insanlara.''
filmin en güzel repliğiydi.
Siz egosunu tatmin etmiş insanlara özenirsiniz, biz ise egosunu terkeden insanlara.''
filmin en güzel repliğiydi.
filmin çıkış noktası kahramanın kendi içine yaptığı bir yolculuktur. filmde asıl vurgulanan, doğu ve batı kültürünün bazı noktalarda taban tabana zıt oluşudur. ilginçtir, izlenesidir. brad pitt başroldedir.
başrolunde brad pitt'in oynadığı insanı düşümneye sevkeden diyalogların geçtiği jean jacques annaud filmi. burdaki yorumları görünce acaba yanlış filmi mi izlediğim diye düşümdüm, ben çok beğenmiştim.
--spoiler--
"eğer savaşacak kadar güçlü değilsen, düşmanını kucaklamalısın. her iki kolu da sana sarılı iken, silahını doğrultamaz.. "
--spoiler--
--spoiler--
"eğer savaşacak kadar güçlü değilsen, düşmanını kucaklamalısın. her iki kolu da sana sarılı iken, silahını doğrultamaz.. "
--spoiler--
''siz batılılar ile bizim aramızdaki fark nedir bilir misin ?
siz egosunu tatmin etmiş insanlara özenirsiniz, biz ise egosunu terkeden insanlara.''
en güzeli belki de tek akılda kalan..
siz egosunu tatmin etmiş insanlara özenirsiniz, biz ise egosunu terkeden insanlara.''
en güzeli belki de tek akılda kalan..
sessiz naif duru gibi akan film. eşsiz doğa manzaralarıyla mest oldum.. insanın kendini bulması için kaçabileceği en ücra yerlerde yaşadığı hesaplaşma hikayesi.
--spoiler--
küçük dalai lama brad pitt'in kafasını tuttuğu gibi kendi kafasına yaslar ve durur. konuşma der. ve ikisi de öylece kalır.
--spoiler--
--spoiler--
küçük dalai lama brad pitt'in kafasını tuttuğu gibi kendi kafasına yaslar ve durur. konuşma der. ve ikisi de öylece kalır.
--spoiler--
Filmin dibi değildir ama sığ da değildir.
1997 Yapımı Jean-Jacques Annaud filmi. Brad Pitt başrol de. Avusturyalı dağcı Heinrich Harrer’ın yaşadıkları beyaz perdeye aktarılmış. Heinrich karakteri filmin başında kibirli, bencil, biriyken filmin sonunda alçak gönüllü, oğluyla arasını düzeltmek isteyen iyi biri haline geliyor. Film bunu iyi yedirmiş aceleye getirmemiş. Ama tibet ve çinliler arasında ki mevzuyu çok çabuk geçmiş. ikisi birden yapayım derken çuvallamış.
Tibet'te bir deyişimiz vardır: "Eğer bir sorun çözülebiliyorsa kaygılanmaya gerek yoktur. Eğer çözülemiyorsa kaygılanmanın bir faydası yoktur."
görsel
görsel
olmamış film. netflix de denk geldim, dövizi yurtdışına kaçıran adinin tekiyim, film son samuray edasını taşır gibi ama tam taşıyamamış. o yüzden ne oluyor anlamıyorsunuz. insan brad pitt lan bu filmi de güzel oluyor diyor ama sonu fiyasko. sonu derken filmin tümü fiyasko.
Başrolde Brad Pitt'in olduğu, Dalai Lamanın çocukluğu ve Tibetten kaçışına dair önemli bir biyografik film. Yönetmen Jean jacques annaud özellikle filmin ilk yarısında kendisine has stlini yine konuşturmuş. bu bakımdan ilk yarı su gibi akıp geçiyor ama ikinci yarı olayların biraz yavaş ilerlemesinden mütevellit sıkıcı bir hava kazansa da her halükarda film kendisini izletiyor.
https://www.planetdp.org/...-years-in-tibet-dp39235#1
https://www.planetdp.org/...-years-in-tibet-dp39235#1
güncel Önemli Başlıklar