bugün

ilginç bir sorudur, irdelenmelidir.

sevmek kardeşim, pek başka şeye benzemez, mesela sevmek gülmek değildir bazen, hatta ben gülerken sen ağlayacaksın kadar arabesktir.bazen sormamaktır, neyi ne kadar merak edersen et sormamaktır işte.sevişmektir, şehveti altında ezecek kadar sevişmektir, küsememektir, kırık parçalarını toplarken kalbinin yerden bir bir, küsememektir. gelmektir, gittiğin yerden daima gelmektir, yolların tamamını kaybetsende, o yolu unutma lüksünün olmamasıdır, susamamaktır, acıkmamaktır ama yaşamaktır inadına, bazen de ölmektir ama son nefesin verildiği cinsten değil, yani ölmek kadar vazgeçmektir bazen.konuşacak bir kütüphane dolusu lafın varken, susmaktır, dinlememek pahasına susmaktır.üşürken ısıtma süper gücüne sahip olmaktır, yalnız kalmak kadar üşürken hem de.düşünmemektir, vermektir, yani düşünemeyeceğin kadar vermektir hem de verirken hiç düşünmemektir.ağrımaktır, ağrı kesici keskinliğinde çaren olsa da, ağır ağır hemde, ağrımaktır, ta ki kangren olana kadar ağrımaktır ama sonuçta hep kesilmekden kurtulmaktır.bırakmaktır, en tutkulu tiryakiliğini terketmek kadar bırakmaktır,ben değil, biz hiç değil, sen diyebilmektir, hem de en bencil yanlarınla.yorulmamaktır, koşmaktan değil ha, öylece durmaktan yorulmamaktır.görmektir, gözlerin açık kapalı farketmez her seferinde aynıyı görmektir.en kuru anında süzülmektir, süzülebilmektir bir yanaktan.uzanmaktır ne kadar erişemesende uzanmaktır, çaresizce de olsa o eli hep uzatmaktır.

işte böyle dostum,

anneyi sevmek kadar kutsal, babayı sevmek kadar onurlu ama bunlar kolay, nasılsa doğuştan.ya sonradan zorlamadan olanı, birlikte olmaya alışmak; o da kolay, bir şekilde mümkün yani veya aşk, o da çok kısa yahu sadece üç harf bir çırpıda söylenip biter tıpkı sex gibi ama sevmek başka şeydir be kardeşim.

şimdi sen, seni seviyorum, demeden önce son birkez daha düşün istersen;

sen sevecek kadar cesur musun?
yazarın bazen yazası geliyor da, o açıdan şeyttirdi.
değilimdir. hem de hiç ama hiç.
sevmeden nereden enerji kaynağı bulur ki insan sorusuyla soruya cevap verilir.
sen yalnızlığa inat bütün bir geceyi,sevgilinin düşüyle geçirebilir misin?
gelmeyeceğini bile bile sanki her an kapıdan girecekmiş gibi gözünü kırpmadan sabaha kadar bekleyebilir misin?
bugüne kadar ne yaşadıysan yaşadın.bunların hepsinden sıyrılıp, özünü asla yitirmeden, yeni bir kimlikle başka dünyalar kurup, yeni hayatını mutlu kılmak için uğraşabilir misin?
yağmurun altında aklında sevgilin, dudağında onu anlatan bir şarkıyla, mırıldanarak saatlerce yürüyebilir misin?
oysa herkes kaçmaktadır yağmurdan; seni ıslatanın aslında yağmur değil, aşk olduğunu anlaya bilir misin?
özlemin küçücük bir kordan, kentleri yakacak kocaman bir yangına dönüşmesine izin verebilir misin?
elde ettiğin her şey senin olsun. sen yarın için hayal kurabilir misin?
arzuladığın sevgiliye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edebilir misin?

ve tüm bunları yaparken; bazılarının sana ''aptal'' deme riskini göze alabilir misin?