bugün

Böyle bir beklenti içerisine girmek, kuru bir alışveriş, belki de kaba bir değiş tokuş olma olasılığına sahiptir.
soruyla başlayan her iç çekiş gibi bu da "beklemekle" ilgili olduğu için rahat olmaya bakmak gerek. ferah, geniş...seven sevmiştir zaten. sevmeyeni hep beraber "yuhhhhhhhh" demek yok tabii. o da insani bi davranıştır.
sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesini bekleyemezsin.
TAHiR iLE ZÜHRE
Tahir olmak ta ayıp değil
Zühre olmakta
Hatta sevda yüzünden ölmek te ayıp değil
Bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte yani yürekte....
Mesela bir barikatta döğüşerek
Mesela Kuzey Kutbu'nu keşfe giderken
Mesela denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu?
Tahir olmak ta ayıp değil Zühre olmak ta
Hatta sevda yüzünden ölmek te ayıp değil..
Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istersen dünyadan ama o senden ayrılacak

yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?

Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık Yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahir'liğinden
Tahir olmak ta ayıp değil
Zühre olmak ta
Hatta sevda yüzünden ölmek te ayıp değil...

diyen nazım hikmeti akıllara getiren sorudur.

(bkz: tahir ile zühre meselesi)
Ne demiş şair sen elmayı seviyorsun diye elmenın da seni sevmesi şart mı? Şart değil elbet asıl karşılıksız sevdalar gerçektir hiç bir çıkar olmadan sadece seversin nedensizce.
sevmesini beklemek doğrudur aynı zamanda gayet insancıl da bir durumdur. Yanlış olan sevmediği zaman, 'sevgime karşılık bu mu ' diye düşünüp kabullenememektir. He bu yanlış kime veya neye. En çok kendine.
Değer veriyorsak oda vericek ibnelik yapmasına lüzum yok.
beklentisizce sevmekten yeğ olmayan bekleyiştir.