bugün

yüzde bilmem kaçı müslüman bir ülkenin mensubu olan ve müslümanların, paralarını öbür tarafa götüreceğine inandıklarını iddia eden kamçılı organizmalara tanık olmamıza vesile olmuş, vücudun boşaltım sistemine denk gelen argüman biçimidir. 'fındık kadar beyin ve trollük azmi' bilim dalı ile ilgili bir şey sanıyorsun başta ama ülkede sabahtan akşama kadar sözcü gazetesi okuyan bir kitle var ve bu kitle de ülkenin yaklaşık çeyreğini oluşturuyor. nerden geliyor peki bu kafa? inceleyelim:

- adsl'in icadı ile birlikte hollywood filmleri izlemeyi bir kültürel ve sanatsal aktivite sanan bireyler ortaya çıkmıştır. ortaçağ'ın avrupa'sında geçen sıradan bir hollywood filminde, para karşılığı cennetten arsa falan vaad eden papaz tiplemeleri görülür. koskoca bir ekonomik süreci 'aydınlanma çağı' diye kakalayan batının, dönemin bilim üreten üniversitelerinin bir numaralı finansörü olan katolik kilisesini bu şekil gösterip durmalarındaki nankörlük katsayısı bizi bağlamaz. bizim dimağı bir sığır kadar temiz ve boş olan genç birey ise katolik papaz ile müslüman imamı ayırt edebilecek durumda değildir. dimağına 'din' kavramını filmde gördüğü papaz üzerinden kodlar. islam'ın en sıkıntılı dönemlerinde bile yaşanmamış 'cennetten arsa satma' saçmalığını ise, islam'a mal ederek huzur içinde yaşar gider.
- bir kişinin bütün parasını yardım kurumlarına bağışlamasını ya da elden dağıtmasını bekleyen genç dimağın, muhtemelen babasının ödediği vergilerin minnacık bir kısmından alınıp savaştan kaçan mültecilere harcanan para için 'omo onlor bozom vorgoloromoz!!!' diye kıyamet koparmasına tanık olunabilir. dünyanın en çok mülteciyi, en iyi şekilde ağırlayan ülkesinde yaşadığı halde, mültecilerin ağırlanması sürecinde başrolü oynayan hükümetin müslüman kimlikli olmasından dolayı, yok yere sinir krizleri geçirecektir.
- dine aşırı karşı olan sığırsal dimağ, muhtemelen bilime inanacaktır. istatistik dediğimiz bilim dalı ise, bize dünyanın en yardımsever ülkeleri listesini sunduğunda, durum daha da can sıkıcı bir hal almaktadır. zira listenin tepesinde 'islamcı' kimlikli bir hükümetin yönettiği, müslüman bir ülke bulunmaktadır. kendileri yardımdan kaçan sürüngen avrupa ülkeleri de dahil, dünyada bu konuda bu ülkeyi tebrik etmeyen kimse de yokken, genç sığırımız en olmayacak yerden müslümanlara saldırmayı denemekte ısrarcı olabilecektir.

'dont feed the troll' diye diye, bu tiplerin yazdıklarını gerçek olarak algılayan, inanan, üstünden argüman üreten bir neslin varlığnı farkedemeyen, troll kafası yüzünden gelecekte en az bi 20 yılı kayıp olan kitle ise bir başka başlığın konusudur.
Herkesin dini inancı kendinedir bırakın şu başkalarını yargılamayı.
Müslüman larda savundukları dini adam gibi yaşasın denilecek husustur. Hepimiz asgari ücretle çalışan insan emeğinin sömrülmesine karşıyız.
Peki eterafınıza bir bakın bakalım, dindar patronla dinsiz patronun bu konudaki tutumu nedir?

Hepimiz altının, gümüşün, paranın biriktirip tekellesmesıne karşıyız.

Pekı bakın bakalım etrafınızdaki dinci ve dinsiz işadamılarının tekeline, sevetıne?

islam; firavun, Nemrud, ebucahıl lerle mücadele etmek için gönderilmiş bir dindir. Lakin biz ise mücadele yerine cübbeli Ahmet hocaların suyundan giderek, ibadet ve zikirle tanımlıyoruz islâm ı. Oysa ibadet ve zikir den ibaret bir din neden fravun ve Nemrud lar tarafından tepki alsın ki? Kimse nin ekmeğine, emeğine, kazancına, özgürlüğü ne, haksızlığı na karışmayan laik dinin mensupları, güncel sıkıntılarınıda islamdan beklemesin.