bugün

Bedelli sermaye artırımı ve bedelsiz sermaye artırımı olarak ikiye ayrılır.

Bu aralar, söz gelimi kural dışı, yasa dışı bir şeymiş gibi cahil beyinlerce empoze edilmeye çalışılıyor. Ama bilmiyorlar ki, şirketler için hayati önem taşıyan bir hamledir.

Özellikle bedelli sermaye artırımından bahsediyorsak.

Şirketler dediğimizde de , öyle her şirketin yapabildiği şeyler değildir bunlar. Hisse senetlerini sadece anonim şirketler çıkarabildiğinden, genelde onların uygulama alanına girer. eğer bir şirket sermaye artırımına gidiyorsa, bunun nedeni şirketin sermaye ve özsermayesini artırmak istediğindendir. Bu sayede şirketin likidite * oranı artacak. Tabiri caizse elinde daha çok sıcak para olacaktır. Yakın zamanda galatasarayın , daha doğrusu ünal aysal ve yönetiminin yaptığı da buna benzerdir. Yani şirketin adnan polat döneminde şirketler hamlesi olarak adlandırılan işlemde, piyasadaki hisse senetlerini topladığını herkes hatırlar. Ancak , klübün çok fazla hasarı olduğu bu yeni dönem ve yeni yapılanma evresinde, ünal aysal ve ekibi bir şeyi farketti. Para harcamadan başarı gelmez, bunun yolu da klubü güçlendirmek, futbolu bilen adamdan anlamak ve klübü idare etmekten ziyade yönetmek. Başkan ve ekibi de , sermaye artırımında giderek, klübün elindeki hisse senetlerini satışa çıkardı. Oradan gelen sıcak para ile de , işlemlerini yürütüyor.

Bu tamamen bir yönetimsel tercihtir. Elindeki riva gibi bir kaynaktan vazgeçebilirdi mesela. Satabilirdi. Florya'yı satabilirdi. Ama bunlar da olacak ileride. Her şeyin bir zamanı var, bunun bir 3. köprü dönemi var. Var oğlu var. Ha diyeceksiniz ki %100 doğru mu, tartışılır. Ama dediğim gibi başkan ve ekibi (dikkat ederseniz her zaman başkan ve ekibi diyorum, 1 kişinin yapacağı işler değil bunlar) 3 yıllık bir plan ve program ile geldi. Ve şimdilik takır takır işlemekte.

Aşağıdaki tanımlarda da görüleceği gibi, bunun tamamen yasal spk * tarafından da bir sakıncası olmayan -ki olsa hemen maliye de ensesine binerdi kulübün- bir yönetimsel işlev olduğunu göreceksiniz.



Şöyle ki:

Bedelli sermaye artırımı, şirketin dış kaynaklar karşılığında (bedel) hisse senedi dağıtarak sermayeyi artırması işlemidir. Bedelli sermaye artırımında şirketin kasasına ek para girer; bedelsiz sermaye artırımındaysa girmez. Bedelli sermaye artırımlarında, şirketin mevcut ortaklarının payları oranında yeni ihraç edilecek hisselerden alma hakları bulunmaktadır; buna “rüçhan hakkı” denir. Mevcut ortaklar isterlerse rüçhan haklarını kullanarak yeni hisselerden satın alabilirler. Sermaye artırımına katılmak istemeyen ortaklar rüçhan haklarını borsada satabilirler. Sermaye artırımına katılmayan ortakların şirket sermayesindeki payları doğal olarak azalacaktır. Bedelli sermaye artırımlarına dair bazı önemli noktalar şu şekildedir:

1. Şirketin mevcut ortaklarına, payları oranında ve nakit karşılığında yeni hisse alma opsiyonu tanınır (rüçhan hakkı).
2. Şirketin ödenmiş sermayesi ve özsermayesi artar.
3. işlem sonucunda şirketin hem hisse senedi fiyatı hem de piyasa değeri değişir.
4. Bedelli sermaye artırımı, mevcut ortakların rüçhan hakları kısıtlanarak, sadece yeni yatırımcılara yönelik de yapılabilir. Halka arz bu şekilde yapılan bedelli sermaye artırımıdır.

Örnek: X şirketinin 100 milyon TL (nominal) ödenmiş sermayesi, 250 milyon TL özsermayesi, 500 milyon TL de piyasa değeri olsun. Buradan X hissesinin fiyatı 500/100 = 5 TL çıkıyor. X şirketinin hisse başı 3.00 TL fiyattan 50% oranında bedelli sermaye artırımı yapacağını varsayalım. Bu durumda şirketin ödenmiş sermayesi 100 milyondan 150 milyona, özsermayesi ise 250 milyondan 250 + (3 x 50) = 400 milyona çıkacaktır. Elinde 10 lot X hissesi olan ve sermaye artırımına katılmak isteyen yatırımcı, 15 TL karşılığında 5 lot yeni hisse alacaktır ve toplam 15 lot hisseye sahip olacaktır. Bu işlem hisse fiyatını (5.00 x 100 + 3.00 x 50)/150 = 4.33 TL, piyasa değerini de 4.33 x 150 = 650 milyon yapar.

Bunun dışında bir de bedelsiz sermaye artırımı vardır ki, o da şöyle olmaktadır:

Bedelsiz sermaye artırımı, şirketin özsermaye kalemi altında birikmiş kaynaklar (buna dönem karı da dahil edilebilir) kullanılarak ödenmiş sermayesini artırması işlemidir. Bu işleme “hisse bölünmesi” de denir. Hisse bölünmelerine dair birkaç önemli nokta vardır:

1. Şirketin mevcut ortaklarına, sermaye artırımı oranında yeni hisse karşılıksız olarak dağıtılır.
2. Şirketin ödenmiş sermayesi artar, fakat özsermayesi değişmez.
3. işlem sonucunda şirketin piyasa değerinin de değişmemesi gerekir.
4. Piyasa değerinin aynı kalması için, sermaye artırımının yapıldığı gün hissenin fiyatı ayarlanır.

Örnek: X şirketinin 100 milyon TL (nominal) ödenmiş sermayesi, 250 milyon TL özsermayesi, 500 milyon TL de piyasa değeri olsun. Buradan X hissesinin fiyatı 500/100 = 5 TL çıkıyor. X şirketinin kendi iç kaynaklarından 50% oranında bedelsiz sermaye artırımı yapacağını varsayalım. Bu durumda şirketin ödenmiş sermayesi 100 milyondan 150 milyona çıkacaktır. Şirketin her ortağına, eldeki mevcut 10 lot için, bedavaya 5 lot hisse dağıtılacaktır. Fakat, bu işlem X şirketinin özsermayesi ve piyasa değerini değiştirmez. Bu durumda, hisse bölünmesinin gerçekleştiği gün, X hissesinin açılış fiyatı 5/(1 + 0.5) = 3.33 TL olacaktır. Böylece şirketin piyasa değeri 150 x 3.33 = 500 milyon TL olarak sabit kalmıştır.

Bedelsiz sermaye artırımlarının hisse senedi fiyatları üzerindeki etkisi pek çok akademik çalışmaya konu olmuştur. Genel mutabakat, hisse senedinin sermaye artırımının açıklandığı gün ile gerçekleştiği gün arasında iyi, gerçekleştiği günden sonra kötü performans gösterdiği yönündedir.

(Tanımsal kaynak: http://www.hisse.net/forum/showthread.php?t=91541

Not: ekonometri bölümü mezunuyum. ve galatasaraylıyım .
Sadece anonim şirket değil tüzel kişiliğe haiz tüm şirketler yapabilir.

Türkiye'de şirketler genelde, bilançolarında bulunan geçmiş yıl karları ve ortaklara borçlar kalemi bakiyelerini sermayeye ekleme yoluyla sermaye arttırımı yapmaktadırlar.