bugün

murat yılmazyıldırım'ı özünüze kadar işlemediyseniz boşuna okuyup anlamaya çalışmamanız gereken bir kitap. ayrıca kitabı bulmak için çok fazla uğraşmayın çünkü o kitaptan 3 tane almış ve hepsini çaldırmış birisi olarak bana kendisinin bile kitabı bulamadığını söylemiştir. kitaptan bir spoiler vermek gerekirse, kitabı okurken bir anda 1 sayfa boyunca ssssssssssssssssssssssssssssssss yazması gibi alışılmadık görüntülerle karşılaşacaksınız.
(bkz: hoşçakal dünya).
yıllardır aradığım ama hiçbir yerde kalmamış olan kitap.
istanbulun hicbiryerinde bulunmayan kitap, hatta zeytinburnundaki yayinevinde bile bulunmayan...
yayinevinde bir örnek dahimi olmaz.. yuh! dedirten kitap...
umarim birgün bulurum.
müzisyen murat yılmazyıldırım'ın piyasaya sürdüğü kitap...

eserdeki hikayeler yine murat yılmazyıldırım'ın büyü albümündeki parçalar ile ilişkilidir... en azından ben bağlantılar kurdum...

sanatçı eserinde tasvirlere çok yer ayırmış ve sözcüklere gizli anlamlar yüklemiştir...
beyaz balina yayınlarından çıkan murat yılmazyıldırım kitabıdır. en az şarkıları kadar güzeldir. kitaptan;

"Yaşam düşlerin bazen serin bazen de sıcak yataklarında demetlerce uykular satın almaktır ve bunları için için işleyip mutlu oyunlar ve oyuncaklar yaratmaktır. Düşlerin anaforlarında dönmektesin ve şarkılar dinlemektesin Tanrı'nın evinden gelen. Ulaştığın nokta, sonsuz maviliğin büyük bir meşale gibi yandığı ve her şeyin başlayıp bittiği yer olacak. Ak bulutlardan sağılan yağmurlar gibi kutsallaşıp özgürleşeceksin uykudaki bedenin gözlerini açtığında. Geçmişin tüm canlılığı ruhunun bahçesine gelecek ve sana ait olanı seçeceksin içinden. Doygun bir derinlik duyarak kalbinin çalar saatinde ve uyandırarak karanlıkta boğulup sürüngen alemi taşıl evlerinden...

Sustu... Az bir zaman sonra nehir, içinde süregiden bütüm yaşamlarla birlikte yelken bezinden heybenin derin ve sonsuz kuyusuna doğru çekilmeye başlamıştı. Mavi ışık topu büyüdü büyüdü ve en son noktaya geldiğinde havai fişekler gibi patlayıp dünyanın dört bir yönüne saçıldı.

Kuzey rüzgarları esiyordu mavi ufka doğru Elmas Sırtlı Çıngıraklı Yılan'ın şarkılarıyla birlikte ve çok uzaklarda onları karşılayan güney kuşları portakal ağaçlarından evler yapıyorlardı uykular cennetine girmek için. Doğunun mistik kokuları ruhları büyük bir huzurla arındıracak olan gizemli saltanatını getiriyordu onlara. Batının bütün düş aşıklarıysa bedenlerini sevginin yol gösteren ışığına doğru taşıyorlardı, yanlarına yalnızca müzik aletlerini alarak..." * *