bugün

Bir de senin tavana, tavanın da seni iplememesi durumu vardır ki daha da beterdir.
Genelde gece yaşanır bu acıklı sahne.
Sonra bi laf atmalar filan siiiist indir o elini kolunu hayirdir oglummm diye devam eder.
Hiç unutmam üniversite yıllarında yakın arkadaşımın bir sevgilisi vardı. Böyle ama çok ileri seviye ailelerin bile tanıdığı evliliğin düşünüldüğü bir ilişkiydi. Birbirlerine çok bağlıydılar taki kızı bir ağacın altında başka biriyle el ele göz göze görene kadar. işte ondan sonra ben bir adamın çöküşüne şahit oldum. Zamanla unutur geçer dedik olmadı. Işte bu arkadaşımla birebir yaşanmış diyaloğumuz:

Arkadaşım evde duvara bakarken içeri girdim o günlerde ağlamayı falan da kesmiş iyice tuhaf bir hale bürünmüştü.

+ kardeşim napıyosun?
- .....
+ aloo sana diyom lan
- bakmıyor...
Ben burada bir irkildim ne oluyor lan dedim.
+ kim bakmıyor oğlum ne diyosun
- bana bakmıyor, başkasına bakıyor
Ben içimden has.. diyorum oğlan kafayı yedi.
+ kim lan kim, kime bakıyon sen( psikolojik travma geçiren birisiyle konuşmam gerektiği gibi konuşmadığımın farkındayım ama çok korkmuştum.)
- sinem, sabahtandır orda ama bana bakmıyor.

Sonra diğer ev arkadaşımızı aradım hemen o kadar korkmuştum. Geldi o da gördü internet falan da yok tabi araştıralım edelim ne oluyor bie fikir edinelim. Bu iyice kötüledi 2 gün içinde şiddetli kusmaları falan vardı yemek yemiyordu. Doktora götürdük meğer çocukta majör depresif bozukluk varmış. Durum tahmin ettiğimizden çok daha ciddiymiş. Yüksek intihar riski falan varmış. Hastaneye yatması gerektiğini söyledi. Ailesine haber verdik aldı götürdüler çocuğu okulu falan bıraktı, tedavi oldu. Bu yüzdendir ne zaman beyaz bir duvara baka kalsam bie tuhaf olurum ve sinem isimli insanlardan elimde olmadan tiksinirim.