bugün

gözün gibi bakasın diye! iki göz gibi! birisi senin, birisi benim olan! seni sana emanet ediyorum! hiçbir insana güvenmeme karşın! çünkü; seni insanüstü bir varlık olarak hayal ediyorum! belki bir peri! masallardan sıkılıp yeryüzüne gelmiş olan! belki bir melek! aşk uğruna ölümlü olmayı seçip tanrı huzurundan benim yanıma gelmeyi yeğleyen!

seni sana emanet ediyorum! zor olduğunu biliyorum! hele ki o güzelliğin ile, çakallar ordusunun arasında, ruhunun bekaretini korumanın ne zor olduğunu çok iyi biliyorum! yine de emanet her şeyin! gözlerin, gül yüzün, ellerin...
iyi bak lütfen! kendine, aynalara, hayata! herkese ve her şeye!

emanete hıyanet etme lütfen! seni sana emanet ettiğim için pişmanlık denizlerinin ortasında can simitsiz bırakma beni! yüzme bilmiyorum! hayat denizinde boğulmaya terketme beni! vurgun yedirtme okyanusların dibinde! bir emanet uğruna iç kanamalar yaşatma bana!

tüm tembihlerim nafile! biliyorum! sana sonuna kadar güveniyorum! ılık nefesimden üflerken tüm bedenine, tüm kuytu köşelerin mabedim oluyor! çok tanrılı sana inanıyorum! cenneti değil, gül yüzünü görmek tek arzum! dik yokuşlarda gelecekken ecelim, öldüğümde sana gömülmektir vasiyetim!

seni sana emanet ediyorum!

bir sonbahar akşamı, tekrar sana dönememenin sözünü vererek!
en çok sana guvenıyorum*, yalnız sana guvendığım ıcın senı sana emanet edıyorum.
yaşama sevıncım olacak kendine iyi bak...
(bkz: kendine iyi bak derler ve giderler)
ona dikkat etmek için bir daha orada olamayacağınızı anlatır..

"seni sana emanet ediyorum, çünkü bakmak için sana, bir daha ben olmayacağım yanında... "