bugün

- anne.
+ ney lan! eşşek sıpası.
- hani beni leylekler getirmişti?
-aha?? nerdeyim?? ben buraya nasıl geldim???
+seni leylekler getirdi!
-sen neyle geldin??
+taksiyle !
-bu iğrenç espriyi yapmak uğuruna paraya kıydın taksiylen geldin he mi??
+beni tanıdılar sen kaçın!?!?
-aferin lan.
+leonaorda da vinçle geldi !?!?!?!?cızzttt bozzttt eror! erorrr!?'?^?!'=
-giderken leylekler bıraksın seni müsait bi yerde.
bülent üstün'ün "anne ve babamın hunharca seviştiğini düşünmektense leylek yalanına inanırım" diye yorumladığı durumdur.
iyi ama nereden? sorusunu doğurur.
- anne ben nasıl oldum ya?
+ leylekler getirdi oğlum seni.
- heee, tağam o zaman.
aradan bi kaç sene geçer, bu arada doğum günümün kışın olduğunu öğrenmişimdir, ve leyleklerinde yaza doğru bizim evin bulunduğu yerden geçtiğini gördüğümde aklıma takılan yeni soru şu olmuştur:
- anne, bu leylekler bu bahar ayında buradan geçiyorsa ben nasıl aralık ayında doğdum?
+ oğlum şeyy, kış leyleği...kem küm, börtü böcek...iş,,%%&4 *
Bir çocupğa verilecek en zor sorunun cevabına; anne babaların sevimli ama saçma uydurması...
babamı o kuşun üstünde düşünemedim ozamanlar, 120 kiloydu.
sen hastanede ne çıkardın ozaman denilebilir.
-seni leylekler getirdi
*anne mi de leylekler götürdü o zaman di mi?
-öyle değil
*melek leylek bu nasıl felek yareppiim.
-şükret
*neyime şükredeyim bi kurtların büyütmediği kalmış beni, orangutanların sevmediği kalmış.
-yumurtanı ye!
*hamınakiim belki de kardeşim bu.
Uzun bir süre beni leyleklerin getirdiğini sanıyordum . Bir de şu açıdan düşünelim ya bu gerçek olsaydı : bunu beğenmedim yenisini getir , rengli gözlü olanı yokmuydu bunun vs. .
görsel
Ben 6 yaşına kadar cami avlusunda bulunduğumu zannediyordum. Ta ki mahalle abilerinin kendi aralarındaki o doğum muhabbetini duyana kadar(neden doğum muhabbeti yaptıkları hakkında benim de hiç bir fikrim yok).
Bir kandırmaca cümleciği.

Leylekler getirmese de, yarasalar götürecek gibi duruyor.
Bit artık ulan!
Ben duayla gelmişim valla, beni bağlamaz.