bugün

Bütün şarkilar güzeldi bu akşam
Güzeldi bütün şarkilar.
Saçlarin konuşuyordu kemanin tellerinde,
Dudaklarindi öpüşen notalarla
Tuşlarinda piyanonun.
Bir nameydi bütün gülüşler senden kopmuş.
Işik işik, renk, renk
Sen vardin kadehlerin pariltisinda,
Ve ben seni içtim, bu akşam yudum yudum..
Zaman zincirinin her halkasinda.
Bu akşam o kadar yakindim ki sana;
O kadar yakin olamazdin
Sen bile, senden sana.
Gözlerin bir kelebek gibi
Konmuştu renkli ampullere,
Binbir yerde görüyorum seni.
Bu akşam: Renktin, kadehtin, aşktin
Tuşlarda, tellerde, perdelerde.
Sen vardin içimde,
Her zerremi okşuyordun.
Kanimdaydin Sen bu akşam.
Söylenen bütün şarkilardaydin.
*
(bkz: oh yarasın aslanıma)
gecelerden bir gece, istanbul'a karşı buğulu ve ateşli gözlerle bakılan...yanımda oturuyorsun; sıcaksın, yakıyorsun...yanından bir adım öteye gidemiyorum, kalan oluyorum...huysuz ve hırçınım, kalıyorum...senin nefesini çekmek için içime, çocuğun olabilmek için yanındayım bu gece. ikimiz bilmediğimiz bir sokakta yakıyoruz şehrin ışıklarını bu gece ve sen benim şiirlerime kafiye oluyorsun, her zerremle seni yazıyorum. tenine yazıyorum seni ve puslu camlara... sıcaklığın, ıslaklığın, çocukluğun ve şefkatinle içiyorum seni bu gece. bu gece sana kalıyorum, senin hayatına kalan oluyorum. ben ilk defa kalan oluyorum. ikimiz birbirimiz için elde var bir oluyoruz. esmer ellerin dudaklarımda ve bilmediğimiz bir sokakta; şerefine sevgilim, ben seni içiyorum bu gece...ve birgün, gün doğarken fısıldayacağım kulağına: ben seni içtim bu gece, sevgilim...
BU gece yine seni düşünüyordum. artık sadece hayallerimdeki seni...
Salaş bir meyhanede hayalin ve ben... Kadehimde buzlu rakı, beyaz peynir - kavun Ve napolyon kiraz...

konuşuyorum Kadehimle seni . Ben anlatıyorum, o dinliyor, Gözlerinden başlıyorum anlatmaya, Yeşil hareli ela gözlerini, Çerçeveli göz bebeğini anlatıyorum. kiRpiklerini...
nasıl güzel baktığını, Bakışlarınla nasıl yaktığını, Şimşek şimşek çaktığını. Anlatırken gözlerini, Kadehimi dudaklarıma götürüp;
Seni yudumladım BU gece...

Ardından bir kiraz YERKEN, dudakların geldi aklıma. Devam ediyorum anlatmaya seni. Kor gibi öpüşlerini, Tenimde dolaşırken dudaklarının,
Nasıl tir tir titrediğimi, Anlatırken sen düştün aklıma. Kadehi dudaklarıma götürüp;
Bir yudum daha aldım senden BU gece...

bakarken Uzun ince kadehE Narin parmaklarını hatırladım BiR ANDA. Anlatıyorum hala seni...
Kalem gibi biçimli parmaklarının, Tenimde dolaştığı anı düşledim. Anlatırken kadehime... KAdehi dudaklarıma götürüp;
Bir kez daha yudumladım seni BU gece.

Tenin geldi aklıma. Başladım anlatmaya tenini. Tenini düşlerken, Baktım ki anlatmakla bitmeyeceksin; Son kez kadehi dudaklarıma götürüp;
Yudum yudum seni içtim BU gece.

baktım Elimdeki boşALAN kadehe , O DA Ağlıyordu sensizliğime. bırakıp Sırdaşımı masadan kalktım. Dalından kopmuş HÜZÜNLÜ yaprak misali, Savruluyordum sağa-sola...
HAYALLERiMDEKi SEVGiLi... Yokluğunun sarhoşuydum BEN...
YiNE SENi iÇTiM BU gece...
(bkz: kont dracula)
değişmeyen şarkı, ben ve gözlerin.
olabildiğince yüksek rakım sevişmeleri,
ayık kalma uğruna sahte kadeh kaldırmalar,
ben sen ve göremediklerimiz,
tutamadıklarımız, anlayamadıklarımız
suskunluk ve içinde çığlık,
belli belirsiz uçmalarım;
biri gelir tutar ve götürür,
uzaklara, çok uzaklara...
dünyaya ait birşey hatırlamadığın an,
gözlerinde ki intiharlara içtim,
o sendin ve ben susmam gereken kadar içtim.
beni götürdüğün yerden eğildim ve aşağıya baktım,
kimse ben, kimse sen değildi.
anladım, her gecenin bir sabahı vardı,
uyandım,
düne ait herşey gitmişti,
içtiğim ve seçtiklerim dışında,
hastalığıma...
Niye sen alkolik misin gardaşş?? (bkz: Troll Face)