bugün

arkadaşımla her kavga ettikten sonra söylediği sözdür.
he 2 günde değiştim.
Bu cümleyi her kim kuruyorsa karşısındakinde sıkıntı vardır.
Öyle alelade kurulacak cümlelerden değildir.
degisme..!

sen en cok senken guzelsin.
insanları delirtip, ruh hastasına dönüştürüp, sonra kendini temize çıkarmak için kullanılan söz.

Ulan beni sen getirdin bu hale manyak, bir de kalkmış değiştin diyorsun. Vurucam ağzının ortasına iki tane.
böyle güzelsin hep böyle kal olur mu diye başlayasım geldi sonra aklıma
sanki ben masumum da sen kendiliğinden değiştin geldi.. bilinçaltım kaan boşnak kasıyor galiba.
Hiç duymadığımdır çünkü hiç değişmiyor bu da hayra alamet değil.
galiba insanların istediği gibi biri olmadığın zaman, seni hemen kötüleyebiliyorlar. bu yüzden insanlara olması gerektiği gibi davranmak gerek.
Delirttiniz, değiştim amına koyim ne bekliyonuz denilebilir.
Sen beni yanlış tanıdım belki de şeklinde cevap verilebilir.
-sen çok değiştin x,

+değişmedim sadece artık görmek istediğin kişi değilim yüzümdeki maskeyi yaktım olduğum kişiyim. zamanında senin için yıktığım kişiliğimin harabelerini tamir ediyorum, isteklerine göre değil isteklerime göre yaşıyorum.
insanlar sizi eskisi gibi kullanamadıkları zaman değiştinizi söylerler.
Ne bekliyodun at kafa. Ne o bulûğ çağından sonra hep sabit mi kalacaktım.

Maske falan yok. Bildiğin değişiyoruz. 55'lik adamın hiç değişmeyip hep 23 kaldığını düşünsene? Hala merdivende bira içip şahinle lise önüne gidiyo.

Değişmeliyiz. Kanun bu.
Akabinde Cem Karacadan 'Beni siz delirttiniz.'in dinletilmesi gereken cümledir.
Garip bi cümledir.
Mevzu değişmek falan değil , doğru tanımaktır.
birilerinin 6 yıllık ilişkiyi bitirme bahanesi.
2 yıl ayrı kaldıktan sonra barışmak istemesi.
cevap olarak ben çok değiştim artık düşündüğümü söylüyorum, istemiyorum denmesi.
Birçoğumuzun, zaman zaman, sitem ve kırgınlıkla söylemiş olduğu söz öbeğidir.
insanlar değişebilir. Para, kariyer, ün, çevre ve ortam değiştirme...vs.. Sebebiyle.
Algıları, beklentileri, davranışları, anlayışı farklılaşmıştır, tanıyamazsanız...
Bu cümlenin altında yatan , en önemli mesaj şudur:
- bana yeterince zaman ve duygu ayırmıyorsun!
Asıl sorun budur işte!
Bazen yeterince tanıyamadığımız, bazense hayatına yeni bir yol çizmiş insanları farkedince verdiğimiz tepki.
Cicim aylari bittiginde, taraflarin gozleri onundeki toz pembe bulutlar kalktiginda yani takke dusup de kel gorundugunde farkina vardiklari olgu sonucunda kurulan cumle. Zaten her asik, begendigi bedene istedigi ruhu yerlestirirmis zihninde. Oyle asik olurmus.
biri değiştiğinden bahsediyorsa artık istediklerini sana yaptırtamıyor demektir.
değişmedim asıl değişim seni gördüğüm zaman gerçekleşti sen değişeni tanıdın.
boyle bir aforizma vardı.

"hiç değişmemişsin: ben çok değiştim"

ne var abi benim de yorumum bu yani konuya.
Kız arkadaşın kavgayı başlatmadan evvel ısınma turları attığının habercisi olan cümleler.

Geçmiş olsun.
genellikle insanların sizi eskisi gibi kullanamadıkları zaman verdiği cevap.
Gözünüzün açılıp, sınırları zorlayan tayfaya toleransınız bittiğinde, duyduğunuz sitem cümlesidir.
Yok anacım değişmedim, aydınlandım diyelim!
evlendikten sonra kadınların kocasına kullandığı cümle.

evet yanlış duymadınız; sen çok değiştin yeeağğğ ya da sen eskiden böyle değildin gibi..

peki kaç kez sorguladılar, ulan bu adam niye bu kadar değişti niye bu kadar stresli diye. neredeyse yok.

erkek kadınla tanışır; flört dönemi, canım cicim ayları, sancılı dönemler ve hop iş ciddiye biner. film burda başlıyor.
dakika 1 gol bir pozisyon şöyle;

kız isstenmeye gidilir, kahveler içilir. çoğu aile başlık parası veya dört beş tane burma bilezik ve gerdanlık ister. doğuda ikisi de istenir.

ailenin durumu iyi değilse, 1-2 yıl bunlar için çalışılır.

bizde aylık durumu var. ne kadar sözlü kalırlarsa her ay geline her şeyden 3-5 parça alınır. hop dakika 18 ve gol'ü frikikten yemiştir damat bey.

ev kiralamaya ve evin içini iyice düzmeye gelmiştir sıra. kız tarafıda alışverişe katılır ve hep en iyisi istenir. kızda öyle. bir kere evleniyorum her şeyin iyisi olsun… damat borç altına girmeye başlar. dakika 40 ve kafha golü ile 3-0 öne geçmiştir kız tarafı.

düğün salonu, davetiye, pasta, gelinlik, damatlık ve genellikle kiralık araba.
ayrı bir masraf ve yine her şeyin en iyisi sonuçta bir kere evleniyor gelinimiz.

damat borçlandıkça borçlandı. dakika 45+2 ve uzatmalar da gelen bi aşırtma golü sonucu 4-0 yaptı.

ilk yarı kız tarafının baskısıyla 3,5 üstü bitti. bu maç +7 olur.

2. yarı başladı ve çiftimiz balayına gitmek zorunda. ver elini antalya. en ölü 5 bin liradan orda girdi ve kız tarafı skoru 2. yarı başlar başlamaz 5-0 yaptı.

balayı bitti eve dönüldü. damat sürekli düşünceli dakika 70 olmuş. gelinimiz yapıştırır müjdeyi. hamileyiiiim damat gülsemi, ağlasamı bilmemektedir.

bunun çocuk odası, bez masrafı, doğum masrafı, mama masrafı varda var. skor 83 dakikada güzel bir rövaşata golüyle 6-0 oldu.

damadın sırtına bir sürü yük binmiş, bankalar onu yuhluyor.

maçın 87 dakikası ve gelin çıldırıyor;

sahada adın görünmüyor be, tek kale oynuyorum. ve maç biter damat federasyona şikayete gider.

dava sonuçlanır, iki takımın maçı geçersiz sayılır. ama o'da ne; damat hükmen mağlup sayılmış ve ayda 1.500 lira ceza ödemeye mahkum edilmiş.

evet, tekrar diyorum;
değişen damat değil, adamın anasını sikmişsiniz. napsın garibim?

+7 olur demiştim. gördünüzmü burdada yattı kupon.

not: asosyal sözlük'te aynı nickimle yazdığım yazıdır. herhangi bir sorun olması durumunda mesaj atın ordan kaldırayım.