bugün

Söz: Cem Karaca
Müzik: Nil Burak'a ait olan bir parçadır.
bizi bizden alıp götürür bu parça.
sözlerini de yazayım, şarkı eşliğinde okuyun bakalım. *

Ben suyumu kazandım da içtim
Ekmeğimi böldüm de yedim
Alkışı duydum ihaneti gördüm
Sesim de oldu sessizliğimde
Seviştiğimde oldu benim

Sen de başını alıp gitme ne olur
Ne olur tut ellerimi
Hayatta hiç bir şeyim az olmadı senin kadar
Ve hiçbir şeyi istemedim
Seni istediğim kadar
Sen de başını alıp gitme ne olur
Ne olur tut ellerimi
böyle şarkılar kırk yılda bir gelir..neşeliyken, üzgünken, kızgınken, somurturken, gülerken yani herdaim bu şarkıyı dinleyebilirsiniz.
DEniz seki'nin pek bir içli söylediği, yazanın sevgilisine ne kadar da muhtaç olduğunu anlatan şarkı.
zeki muren in ayri bir guzel soyledigi, insani caresizce durgunlastiran, alip baska diyarlara goturen ve raki sofrasindan eksik edilmemesi gereken parca*.
deniz seki'nin nil burak'tan izinsiz olarak seslendirdiği ve nil burak'ın televizyon makinasını telefonla arayarak deniz seki'yi yerin dibine soktuğu, deniz seki'nin de ben bilmiyordum ayaklarına yatıp yalanının ortaya çıkmasıyla da kem küm edip göt olmasına sebep olan şarkıdır.
(bkz: sözcüklerin kifayetsiz kalması)
dinlerken eşlik edilmeden durulamayan, acayip cem karaca kokan şarkı.
cem karaca ve zeki müren yorumlarının aşmış olduğu, sözleri ve müziğiyle insanı alıp götüren damar ötesi bir şarkıdır...
tartışmaya veya anlatmaya gerek yok.. mükemmel bir şarkıdır..
muhteşem bir cem karaca şarkısıdır.ne güzel söylemiş rahmetli.
muhtesem ötesi büyük üstad cem karaca sarkisi, dinlenesi, kendinden gecilesi.
cem karaca şarkısıdır.deniz seki de çok güzel seslendirmiştir.
sende başını alıp gitme ne olur demek isteyip diyemeyenlerin içi acıyarak dinledikleri, belki de teselli buldukları şarkı. ne olur tut ellerimi. tut ki eksik olan o tek parçam da tamamlansın.
Hayatta hiç bir şeyim az olmadı senin kadar
Ve hiçbir şeyi istemedim
Seni istediğim kadar...
başbakanınızın etrafındakilere ananı al git, amcanı al git, kendini al git demesi ve sonuçta yanında bir kişinin dışında kimsenin kalmaması durumda söyleyeceği söz.
cem karaca'nın burayı vurgulayışı müthiş olan şarkı.

hayatta hiç bir şeyim az olmadı senin kadar
hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar. *
15 yaşındaydım, teyzemlerle birlikte yaşıyordum.

öylesine bir andı, herhangi bir özelliği olmayan, sıradan bir andı işte. sonra evde açık olan radyodan bu şarkı duyulmaya başladı. mutfakta bulaşık yıkayan teyze, balkonda sigara içen enişte, odada ödev yapan kuzen, film izleyen ben; herşeyden ve bütün hepsinden arınmış olarak bu şarkıyı dinlemiştik.

resmen içimize işlemişti.

konuşamıyorduk, hareket etmiyorduk. sadece cem karaca'nın sesinden gelen içten bir nameyle, hem de "sen de başını alıp gitme" diyeceğimiz hiçkimseler yokken hayatlarımızda olayı anladık: bir şarkının sana birşeyler hissetirmesi için, senden birşeylere sahip olması gerekmiyordu.

teyzemler kıymet bilmek istediler.

ben de şarkıcı olmak. çok güzel bir şarkıydı.
yeri geldi hayatin sillesini de yedim , yeri geldi seytana kazikta attim. hayat denen bu yolda varligi da gordum yokluguda , gun geldi taktir edilip el ustunde tutuldum sasali yasadim, gun geldi captan dusup essekten dusmus karpuza dondum. insanlar bana
kustu ben de onlara...
hayat yapilacak butun hatalari yaptim , butun dogru seyleri yaptim. bildigim yolda yurudum. sakaklarima karlar dustu. herseyimi kaybettim.
fakat seni kaybetmek herseyi kaybetmektir . yalvariyorum sana . izzet-i nefsimi ayaklarin altina atiyorum. sana doymadim ve cilginca tutkunum . yanimdan hep ayrildiginda kendimi yapayalniz, yalnizligimi bile kaybetmis bir halde buluyorum. un san söhret para koy onlarin hepsini bir tarafina.... yalvariyorum sana gitme, ellerimi tut sadece diye insanin aklinda acilimlar yapan ve inaniyorum ki hepimizin hayatinin öyle yada böyle özeti olan sarkidir. sarkinin sözlerini cem karaca yazmistir. vatanindan , herseyinden uzak bir sekilde almanyada sürgün yasarken allah bilir isinin bittigini dusunuyordu belki. o zamanlar icerde ve disarda bircok insan gelecegi zifiri karanlik görüyordu. belki de yasanmislarin özetiydi bu sarki. fakat sunu iyi biliyorum ki eninde sonunda isterse karun olsun böyle dizeleri yazamaz. hayati iki gitgeli ile yasmak ve onurla ayakta durabilmek ve metanetle yola devam edebilmek hakikaten zor istir ve insanlar bunu karakterlerini parcalamaksizin yapamazlar.nedense cem karacanin bu parcasini dinledigim vakit sinatranin my way'i ile brell simdiki elemanlarin bana kitap al diye makara gectikleri jacques brel'in ne me quitte pas ustuste dinlemis gibi oluyor.belki de su soruyu sormaliyiz kendimize... eserleri anlamak icin nicin yazanin yasadigi kosullari degerlendirmiyoruz? kendi hikayelerimizi unutup artik baskalarinin hikayelerine gömülmüyoruz?madem davar yasiyoruz bari hic olmazsa hayal kurarim artik...önce hayaller ölür....
deniz sekinin çok güzel yorumladığı şarkımızdır.
işte ben buna şarkı derim.şimdiki şarkılar gibi uyduruk değil sözleri.
sen de basını alıp da gitme ne olur...cem karacanın harika yorumuyla dinlemek bi başka..
başını alıp gitmeyeceklere yakılan türküdür.

eller tutuşur; belli mi olur...
ağlanarak dinleniyormuş bu parça. hiç de rahatlatmıyormuş. düşüveriyormuş damlalar yanaklardan.

zor işlermiş bunlar.
deniz sekinin gerçekten çok duygusuz ve başarısız yorumladığı şarkı. rahmetli cem karaca da konserlerinde dile getirirdi hep "genç popçulardan biri" diye başladığı cümlelerle, lafını da esirgemezdi. cem karacadan dinlediğinizde ne kadar dokunaklı olduğunu anlarsınız.
bir aşk anlam kargaşasına sürüklemeden, süslenmiş sözlerle donatılmadan ancak bu kadar güzel anlatılır ve bir duygu bu kadar yoğun hissettirilir dedirten güzel şiir, şarkı...
" ... hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar
hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar ... "