bugün

bir sayın rte söylemidir.

evet ilgili bakınız geliyor: (bkz: ne diyem mahmut mu diyem)

ayrıca:http://www.hurriyet.com.tr/gundem/11816836.asp
kendine güveni olmayan, geldiği mevkii hazmedemeyen kompleksli bünyenin zorla ve tehditle ''sayılmak'' istemesi.
söyleyecek başka birşey bulamamış başbakan söylemi. ilginçtir.
Yedi düvele "sen" diye hitabeden, sadece sen demekle kalmayıp "ananı da al git" diyebilen, edebi ve efendiliği başkasından bekleyen, "ömürlerinde kaç koyun gütmüşler" lafıyla halkı ne olarak gördüğü belli olan hazretin oksimoronik -ya da öyle birşey- beyanatı.

4. Edit: Anlamını bilmeyip de sözlükte başlık olarak mevcut olmasına rağmen bakmaya üşenenler için (bkz: oksimoron): çelişen manaları bir arada bulunduran ifade. Örnek: "sen bana sen diyemezsin".

Anlamını bilmeyip de sözlükte başlık olarak mevcut olmasına rağmen bakmaya üşenenler için (bkz: hazret): arapça "sayın".

5. ve Peşin Edit: başbakanımız çok cici bir şahsiyettir, ona medyada, sokakta, dağda, bayırda, ormanda ve dahi sözlükte dil uzatan (misal; muhalefet, zaten neyimize lazım muhalefet, çok faydalı birşey olsa başbakanımız onu da bizim için getirir) kızgın demirlere gelsindir, odu ocağı dağılsındır, entryleri 555. kez silinsindir, uçsundur uçurulsundur.

(bkz: iktidarin 7. yılında sözlükte yayınlanmasına izin verilen entryler)
son gunlerde racon kesiyim derken facasi bozulan rte'nin, mukremin abi ozentisi ergen tadinda verdigi beyanattir.

sorun bu degil, sorun bunlara alismis olmamiz.
(bkz: ben sana sen demiyorum sayın diyorum) *
(bkz: ben saksı değilim)
panda'nın yeni dondurması sen&ben'e reklam olabilecek söylem.
sen ben'i biliyo musun. asıl sen ben'i biliyo musun...
bir de bunun bankada kavga çıkaran türü vardır:

(bkz: sen bana beyefendi diyemezsin)

ee ne diyem mahmut mu diyem?
oldukça haklı bir serzeniş. malumunuz karşımızda şu anda türk tarihinin en kadirşinas, en mülayim, en muteber, en saygın, en zarif, en kibar, en narin siyaset adamı var.
öyleki bu ulvi kişi, öcalan'ı bile "sayın" sıfatıyla anan birisi.
böyle bir adama, sen kalk tövbe haşa "sen" de. olacak iş mi? bu bir gaflettir, bu bir dalalettir, hatta bu hıyanettir nazarımda. böyle bir hakareti yüce türk milleti ve ulu önder sayın başbakan kaldıramaz. alnımıza sürülmüş kara bir lekedir, bu.
sayın başbakanımızın ismi dahi anılırken ağızı çalkamak, yetmedi salavat getirmek lazım gelir.
bir de, ananı da al git lan var tabi. ama "sen" diyemezsin!, lan diyebilirsin mesela.
sultan 1. tayyip söylemidir.
Bakmaz kıçının samsağına, çıkar dağın yükseğine *
hafıza-ı beşer nisyan ile maluludur demişler. başbakanın sözleri de bunun bir örneği.
vakti zamanında baykal'ın ne "takoz"luğu kalmış, ne dolaylı olaral eşekliği ( eşek ölür kalır semeri, adam ölür kalır eseri).
siyasi etik derkene bir durup düşünmek lazım.
sen diye hitabettiği cümleleri ise buraya yazmaya kalksak ne zamanım yeter ne de sözlüğün database'i. valla mehmet topuz'un transfer hikayesi üzerine yazmak bile daha akıllı işi olur.
(bkz: siz ona şunlar diyemez)
herkesten beklerdim de rte'den beklemezdim nickimi çalmasını. telif hakkımı isteyeceğim dava açarak:

(bkz: sen bana bu diyemezsin)
(bkz: ne diyem mahmut mu diyem)
kendi içinde çelişen cümle.
(bkz: Sen bana Saint diyemezsin)

Onun yerine hoca efendi daha uygun olur. Günah.
hayranlık duyulması gereken söylem. zira başbakanımızın bu sözünün altında inanılmaz derecede felsefe kokan düşünceler vardır. fakat biz insanoğlu henüz bunu çözecek kapasitede değiliz.
"bana küfretme, ananı sikerim" tadında bir cümledir. afedersin ama mantığına sokayım.
sayın rte abdullah öcalana da 'sayın' demiştir. o bir terörist başkanına bu kadar saygılı konuşurken kalkıp da nasıl 'sen' dersin. bu kadar beyefendi bir insana hakarettir sen demek!
çalıştığım bir kurumum müdiresiyle aramızda buna benzer bir çatışma geçmişti. müdüre hanım benim ona züleyha hanım dememden rahatsızlık duymuş. meğer müdüre hanım demem gerekiyormuş. üstelik bunun açıklamasını yaparken kendilerine saygısızlık ettiğimi düşünmediklerini, aksine kuruma karşı saygısızlık yaptığımı addetmişti. -sanırım adından hoşlanmıyor-. müdür yardımcısına da müdür yardımcısı beyefendi diyeceğiz herhalde! ulan takıldığınız konulara bak be. yaşımız kendisinden oldukça küçük ya, yeni fikirlerle geliyor olmamız, düzendeki abuklukları dile getirmemiz belli ki bi tarafına batmış. yalana da bak. kuruma saygıdan ötürü müdüre hanım demek gerekiyormuş, pehhhhh. belli ki tatmin olmamış egon biraz daha pohpohlanmak istiyor. biraz daha şişirilmen gerek. gerçi baştan böyle olacağını tahmin etmeyerek ben öküzlük etmiştim de neyse. bu kurumda ki öğretmenlerin müdüre hanım!n karşısında el pençe divan vaziyette esas duruşa geçmelerinden anlamalıydım. hay aksi. bizi de bu prosedür sarmaz ki.
sayın başbakan'ın artık emekliye ayrılma kıvamına geldiğini zira çok yorulduğunu gösteren sözdür. hahahaha.
- hacı ne diyon sen ya.
+ sen bana hacı diyemezsin.

(bkz: tansu çiller) * *