selçuk inan a bel bağlamak

bugün ki hollanda-türkiye karşılaşmasında oynatılmaması ile türkiye de bir anda büyük yankı uyandıran selçuk inan, sanki bir ronaldoymuş, sanki bir messiymiş edası verilerek şişirilmesi ve ondan gelen galibiyeti beklemektir.

sanki oynasa yenecektik yada kesindi de herkes bir selçukçu kesildi ki sormayınız!.

tunay ve sercan sararer gibi rooney ve ronaldo stillerinde iki adam dururken selçuk gereksizdir tabi.

futbol un bir takım oyunu olduğunu bilmeyen gerizekalıları gösterir selçuk oynasa ne olur oynamasa ne değişir koca milli takımı o mu kurtaracak.

şu an için nuri gibi formsuz, yürüyerek top oynayan, yanındaki kişiye pas vermek haricinde sorumluluk almayan bir oyuncu 30 dakika top oynadıysa, selçuk inan 180 dakika oynamayı hak eder.

son sene formunda olmasından dolayı anormal olmayacak durum.

yanlış anlaşılmadan kaynaklanan sorundur. bugün bir ülkenin en formda oyuncusu, milli takımda oynamayı hak eder. cristiano ronaldo yoksa portekiz, lionel messi yoksa arjantin, graham dorrans yoksa iskoçya, shane long yoksa irlanda hocalarına göz kırpılıp ' hayırdır ? ' diye sorulur. iki sezondur yorulmak bilmeyen, asist yapan, gol atan bir orta saha dinamosunun milli takım onbirinde yer almamasını eleştirmek de haklı bir davranıştır.

orta sahada topu kontrol etmeden maç kazanmanın zorluğunu bilen insan işidir. önünde de kendisinin alışkın olduğu oyuncu varken çok da mantıklıdır.

elinizde umut ve burak varsa fazlasıyla mantıklı olan harekettir.

Selçuk'un diğerlerine göre formu göz önünde bulundurulursa doğru davranıştır.

mevcut kadroda var ise neden olmasın, bel bağlama olmayacaksa ona buna o zaman neden var o futbolcu?.

(bkz: sie amk)