bugün

kafasını sıraya koyup dinleyen öğrenciye: ''beynin çok ağır geliyor, taşıyamıyor musun?'' ,
yayıla yayıla oturan öğrenciye: ''yayılma öyle muhallebi gibi'' diyen; oturuş pozisyonuyla dinleme yetisi arasında bir bağlantı kuran hem iktisatçı hem hukukçu profösör.
anlattığına göre dünyanın pek çok yerini gezmiş görmüştür. branşıyla ilgili konferanslara katılmayı ihmal etmez. burada gördüklerini sık sık paylaşır. ''ben geçen hafta berlin'de bir konferanstaydım...''diye başlar anlatmaya. ertesi hafta bu anlattığını unutur ve tekrar anlatır: ''geçen hafta berlin'de bir konferanstaydım...'' bahsettiğinin hangi hafta olduğunu anlaşılmaz.anlaşılması da gerekmez.
derste konuşan öğrenciye: ''aşağıda kantinoloji ana bilim dalı var( kantinden bahsediyor) oraya git '' der.
''sınavlara iyi çalışın. sonra kalınca bana kemalettin tuğcu öyküleri anlatmayın.'' der.
zekası az gelişmiş insanların az kullanılmış, pırıl pırıl bir beyne sahip olduğunu söyler.
dersten ziyade güncel konular hakkında konuşmayı tercih eder. her dersin başında o hafta içinde ülkede ne tür bir ekonomik haber olduğunu sorar. sınıftan sevap gelmeyince '' anelka'nın golünü sorsam bilirsiniz'' tarzı bir yanıt verir.
sigaraya ayrılan payın, eğitime ayrılan paydan daha fazla olmasından yakınır. ders biter bitmez sigarasına davranır. nasıl bir çelişkidir anlaşılmaz.
sınıftan birine soru sorduğu vakit muhakkak o kişinin ayağa kalkmasını ister- bütün sınıf görsün diye- bu durumlarda isminizin önemi yoktur. soyadınızı sorar.
konferans düzenlediği vakit öğrencilerin sormak istedikleri soruları bir kağıda yazmalarını ister. sonra o kağıtları toplatıp, içlerinden beğendiğini sorar. öğrencinin parmağını kaldırıp da sorusunu direkt konferans veren kişiye sormasına ya vakit darlığından ya da öğrencinin sorusunun saçma olabilme ihtimalini göz önünde bulundurup misafir ettiği hocaya mahcup olmamak için izin vermez. (1. ihtimalin doğru olmasını diliyorum.)
iktisat bilen hukukçular yetiştirilmesi yegane dileğidir.
dersine girmemenin sınavı geçmeniz açısından bir yararı yoktur. sınavlarda yıllardır aşağı yukaı aynı sorular sorulur. çok da kasmayan bir çalışmayla geçilmesi mümkündür. fakat sırf zaman zaman güldüren, memleket meselelerine sıklıkla alaycı bir şekilde eleştiren yorumu için dinlenilebilir bir hocadır.
marmara üniversitesi hukuk fakültesi Ekonomi - Maliye Bölümü Bölüm Başkanı'dır.ikinci doktorasını yapmıştir.bizim zamanımızda prof. dr. iken şimdi prof. dr. dr. olmuş.
http://hukuk.marmara.edu.tr/index.php?sayfa=8
istanbul barosu'nun bu dönem yönetim kurulunda yer alan iki akademisyenden biridir. diğeri için (bkz: Ümit Kocasakal)
ank. mülkiyeyi yedincilik ist. hukuğu birincilikle bitirdikten sonra iktisat öğrenimine avrupada devam etmiş marmara hukuk hocasıdır.hukuk doktoru iktisat profesörüdür.'prof. dr. dr.' şeklindeki unvanında bulunan iki dr. kısaltmasının mübaşir hatası olmadığını belirterek türkiyede eşine az rastlanılabilen bir hoca olduğunu sürekli hatırlatır.son seçimlerde ist. barosu başkan yardımcılığına getirilmiştir.
"prof dr. dr. " takıntısına günümüzde de devam eden, okulumuz hukuk fakültesi dekanı.

bu konuyla ilgili; ünvanını gören belirli bir yaşa gelmiş akademisyenin "kolesterolünü fırlatıp, moralini bozacağından" bahsetmiştir.

ses tonu gece yarısı radyo programcıları gibidir. soru sorar, aldığı cevabı hiçbir zaman yeterli bulduğu görülmemiştir.

genel olarak derslerinin şiir gibi geçtiği, her şeye rağmen ünvanının hakkını veren, tarabya'da rakı balık yaparken görebileceğiniz babayiğit, heybetli hocadır.
Tekel 2000 tiryakisidir.
sigarayı bırakmıştır.
Kaybettik, Allah rahmet eylesin.
ikamet ettiği istanbul'da hayatını kaybetmiştir.

hukuk camiasının başı sağolsun. yeri dolmayacak bir duayen kaybedildi bugün.