bugün
- maraz ali vs polat alemdar8
- evlenilecek erkekte aranacak özellikler15
- gemileri karadan yürüten dahi lider8
- furkan bölükbaşına soruşturma açılması9
- sezen aksu'nun aykolik'e benzemesi15
- sevr antlaşması kabul olsa olacaklar8
- atatürk ü sevmemek9
- biri sana ayı dese naparsın25
- altan öymen9
- lgs'de 36 türkiye birincisi aynı imam hatipten20
- ankara'da markette ayaküstü sıçan kadın12
- kiyafeti yüznden işten eve gönderilen tiktok kızı10
- gocu15
- anın görüntüsü26
- hadisle ayet çelişirse hadisle amel edin15
- yazarların sevmediği film türü10
- yiğit bulut9
- düğün takılarını gazze'ye bağışlayan çift8
- dövmeli erkekleri dövmeli8
- sözlük yazarlarını kahreden şeyler8
- yaşadığınız şehirde hava nasıl9
- kurtuluş savaşı16
- lozanın gizli maddeleri8
- akdavarlar9
- neden iyi erkeklerle tanışamıyoruz10
- emeklilerin maaşına haciz konması16
- pandela 314
- israil'in kara ordusu20
- cuhapenin lgs için suç duyurusunda bulununması15
- mustafa varank vs ali mahir başarır20
- dünyada islam devletiyiz diyenlerin hali25
- hz. muhammed ayı dikey mi yatay mı böldü9
- reisin günlük saray masrafı13
- erkeklerin astrolojiye inanan kadınları sevmemesi14
- prezervatif alırken utanmak16
- oylayıp reddedeceğiz9
- kemalistlerin kemoterapiye ihtiyaç duyması9
- halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu12
- kemalistlerin ülkeden tam olarak gideceği tarih10
- fethiye11
- uludağ sözlük kadrosu9
- sınav güvenliği konusunda parmakla gösterilmemiz15
- sözlükte seviyenin düşmesi11
- kaç yaş büyüğe abi denir sorunsalı11
- gulmekicinyaratilmis11
- pkk lıların askere alınması12
- güneşten nefret etmek9
- susuzluğu en iyi alan içecek17
- her gün erkeklerle bağıra bağıra tartışan kadın11
- israil'in şam'a bomba yağdırması26
baird okulunda geçen harika bir tirada sahne olan film. al pacino'nun bu tiradını orijinal dilinde seslendirmeye çalıştım:
https://www.youtube.com/watch?v=cShvBxR01A8
https://www.youtube.com/watch?v=cShvBxR01A8
oyunculuk nedir'in cevabını al pacino üstadın müthiş cevapladığı harika film.
filmdeki bi sahnede, al pacino üstad, gözleri görmemesine rağmen araba kullanır. trafik polisi çevirdiğinde ise, sanki gözleri görüyormuş gibi bilerek kör taklidi yapar, sonra gerçekten kör olduğunu gizlemek için de yalandan kör taklidi yapmayı bırakıp görüyormuş gibi davranır ama aslında kördür. muazzam oyunculuk.
filmdeki bi sahnede, al pacino üstad, gözleri görmemesine rağmen araba kullanır. trafik polisi çevirdiğinde ise, sanki gözleri görüyormuş gibi bilerek kör taklidi yapar, sonra gerçekten kör olduğunu gizlemek için de yalandan kör taklidi yapmayı bırakıp görüyormuş gibi davranır ama aslında kördür. muazzam oyunculuk.
Scent of a Woman filminde Hayatta umduğunu bulamayan Frank, Charlie ve Donna"nın salondaki tanışma, tango sahnelerinden sonra gözlerindeki beliren umut Michael"in kızı elinden tutup sürüklenircesine salondan çıkarmasıyla son bulmuştur.
Frank"ın kıza söylediği " Kimileri bir ana ömür sığdırır "sözlü aslında o küçük sahnenin özetiydi.
Donna , Frank ve Charlie"nin yanında kendisini mutlu hissetmiştir. Ayrılırken arkasına bakakalan gözleri bunun ıspatıdır.
Frank ve Charlie içinde kızın gitmesiyle birlikte tuttukları yas gözlerinden okunur
Frank"ın kıza söylediği " Kimileri bir ana ömür sığdırır "sözlü aslında o küçük sahnenin özetiydi.
Donna , Frank ve Charlie"nin yanında kendisini mutlu hissetmiştir. Ayrılırken arkasına bakakalan gözleri bunun ıspatıdır.
Frank ve Charlie içinde kızın gitmesiyle birlikte tuttukları yas gözlerinden okunur
Al Pacino'nun döktürdüğü film. Dikkat ettiyseniz oynadığı sahnelerde bir kere bile gözünü kırpmıyor efsane. Bu arada Tango sahnesindeki kızda inanılmaz duru bir güzelliğe sahipmiş.
(bkz: I am in the dark here)
(bkz: I am in the dark here)
Al Pacino’nun adeta bir oyunculuk resitali sunduğu, 1992 yapımı muhteşem film. Konusu biraz sıradan olsa da, daha önce işlenmiş de olsa, oyunculuklarıyla, replikleriyle, verdiği mesajlarla sinema tarihinin klasikleri arasına girmeyi hak etmiştir. Al Pacino hayatındaki tek Oscar’ını bu filmle almıştır. Özellikle tango sahnesi harikadır. Yarbay Slade’ in (Al Pacino) okul meclisindeki konuşması da sinema tarihinin en etkili uzun konuşmalarından biri olarak kabul edilir.
Sinema tarihinin en zor rollerinden biri bu filmde oynanmıştır. Normalde Gözleri gören ve filmde görme engelli birini canlandıran al pacino, bir sahnede görme engelli karakter ile görüyor gibi oynamıştır.
Şimdiye kadar nasıl izlemedim diyeceğiniz 1992 yapimi bir alpaçino dram filmi. Alpacino harika bir oyunculuk performansı göstermiş ve bu performans filmi tek başına sırtlamış.
Film iki buçuk saat olduğu için yer yer sıksa da final sahnesine kadar kendini izlettirdi.finali ise ayrı güzeldi. Burdan sonrası spoilera gireceği için okumayın.
"""
Frank; charlie'nin okuldan atilacagi toplantıya charlienin velisi olarak katılır.ve konuşmaya başlar.
Birleşik devletler ordusuna tam 26 yıl hizmet etmiş bir yarbayım.bu süreçte bir-çok genç asker tanıdım. Bazılarının çatışmalarda kollarının, bacaklarının koptuğunu gördüm. Ama bugün burada bu gence yapacağınız şey o gördüklerimden daha iğrenç. Bugün burada bu gencin ruhunu parçalayacaksınız. Ve unutmayın, ruhun protezi yoktur"
""""
Efsane bir konuşmaydı. Açın ve izleyin bu filmi.
Film iki buçuk saat olduğu için yer yer sıksa da final sahnesine kadar kendini izlettirdi.finali ise ayrı güzeldi. Burdan sonrası spoilera gireceği için okumayın.
"""
Frank; charlie'nin okuldan atilacagi toplantıya charlienin velisi olarak katılır.ve konuşmaya başlar.
Birleşik devletler ordusuna tam 26 yıl hizmet etmiş bir yarbayım.bu süreçte bir-çok genç asker tanıdım. Bazılarının çatışmalarda kollarının, bacaklarının koptuğunu gördüm. Ama bugün burada bu gence yapacağınız şey o gördüklerimden daha iğrenç. Bugün burada bu gencin ruhunu parçalayacaksınız. Ve unutmayın, ruhun protezi yoktur"
""""
Efsane bir konuşmaydı. Açın ve izleyin bu filmi.
''Tangoda hata olmaz. Hayat gibi değildir, basittir. Bu yüzden tango harikadır.'' (Scent Of A Woman)
Al pacinonun oyunculuğun nirvanasına çıktığı filmdir.
"Her zaman doğru yolu biliyordum ama asla seçemedim. Çünkü bu cesaret ister."
Charlie, it s all bullshit.
al pacino'nun, oyunculuğu ile oscar ödülü kazandığı martin brest filmi.
benim bu filmde eleştiri getirmek istediğim bir nokta var. filmi izleyenler al pacino'nun o ünlü savunma konuşmasını hatırlar diye düşünüyorum. yine de çok kısa bir ön bilgilendirmede bulunayım, değineceğim noktayı daha anlaşılabilir kılmak için.
charlie, parasal yönden sıkıntı yaşayan başarılı bir lise öğrencisi. bir sorun çıkmazsa da okul müdürünün önerisi ile harvard'ı kazanacak. kendi okulundan iki zengin arkadaşının(yakın arkadaş olduğu söylenemez), müdüre yaptığı eşek şakasının tanığı oluyor olay anında. ve bu tanıklığın itirafı isteniyor kurul tarafından. müdür de eğer bu eşek şakasını yapanın kurul toplandığı gün kim olduğunu söylemezse, harvard'a charlie'yi önermemekle charlie'yi verilmesi zor bir karara itiyor. çünkü bu durum onun başarılı bir okul hayatının sonu olabilir, harvard'ı kazanma ihtimali yok olur.
bu iki arkadaşını ele vermek mi? yoksa onları "satmayı" reddetmek mi? charlie bu ikilemin kucağına düşüyor ve ne yapacağına karar veremiyor.
kurul toplantısı günü geliyor ve kurul toplanıyor.
oturum başladığında okul müdürü sözü charlie yöneltiyor, al pacino sözü charlie'ye bırakmadan kendisi devralıyor ve o meşhur konuşmayı gerçekleştiriyor. ve benim değinmek istediğim noktaya geliyoruz.
bu konuşma sahnesinde al pacino, iki arkadaşını ele vermeyen charlie'nin davranışının erdemli ve onurlu bir davranış olduğunu vurguluyor. benim karşı çıktığım nokta ise tam da budur. bu davranış neden erdemli ya da onurlu bir davranış olsun ki? çünkü burada toplumun bireye ahlak anlayışı tahakkümünün tezahürü vardır. neden mi? birincisi, charlie'nin bu iki zengin çocuğu ile yakın bir dostluğu yok. yani bu iki gencin charlie için pek bir önemi yok. neden bu iki zengin çocuk için kendi hayatını feda etsin? onların nasılsa arkalarında zengin aileleri var. ama charlie'nin yok. charlie'nin kaybedecek çok şeyi var, fakat diğerlerinin yok. peki charlie neden bu ikilem arasında kalıyor?
çünkü toplumun ona dayattığı ahlak anlayışı yüzünden. kendini feda etmenin erdemli, onurlu bir davranış olduğu algısı yüzünden. çünkü biliyor, arkadaşlarını ele verince kendisine nasıl bir gözle bakılacağını. toplum tarafından nasıl dışlanacağını, bu anlayışa uymadığı için kendisini daima suçlu hissedeceğini.
benim gözümde böyle bir davranış erdemli veyahut onurlu bir davranış değildir. ben buna aptallık diyebilirim ancak.
her ne kadar film "mutlu son" ile bitse de, filmdeki bu erdem ve onur vurgularıyla toplumun bu ahlak anlayışı yeniden üretilir. bu anlayış bireylere aşılanır.
benim bu filmde eleştiri getirmek istediğim bir nokta var. filmi izleyenler al pacino'nun o ünlü savunma konuşmasını hatırlar diye düşünüyorum. yine de çok kısa bir ön bilgilendirmede bulunayım, değineceğim noktayı daha anlaşılabilir kılmak için.
charlie, parasal yönden sıkıntı yaşayan başarılı bir lise öğrencisi. bir sorun çıkmazsa da okul müdürünün önerisi ile harvard'ı kazanacak. kendi okulundan iki zengin arkadaşının(yakın arkadaş olduğu söylenemez), müdüre yaptığı eşek şakasının tanığı oluyor olay anında. ve bu tanıklığın itirafı isteniyor kurul tarafından. müdür de eğer bu eşek şakasını yapanın kurul toplandığı gün kim olduğunu söylemezse, harvard'a charlie'yi önermemekle charlie'yi verilmesi zor bir karara itiyor. çünkü bu durum onun başarılı bir okul hayatının sonu olabilir, harvard'ı kazanma ihtimali yok olur.
bu iki arkadaşını ele vermek mi? yoksa onları "satmayı" reddetmek mi? charlie bu ikilemin kucağına düşüyor ve ne yapacağına karar veremiyor.
kurul toplantısı günü geliyor ve kurul toplanıyor.
oturum başladığında okul müdürü sözü charlie yöneltiyor, al pacino sözü charlie'ye bırakmadan kendisi devralıyor ve o meşhur konuşmayı gerçekleştiriyor. ve benim değinmek istediğim noktaya geliyoruz.
bu konuşma sahnesinde al pacino, iki arkadaşını ele vermeyen charlie'nin davranışının erdemli ve onurlu bir davranış olduğunu vurguluyor. benim karşı çıktığım nokta ise tam da budur. bu davranış neden erdemli ya da onurlu bir davranış olsun ki? çünkü burada toplumun bireye ahlak anlayışı tahakkümünün tezahürü vardır. neden mi? birincisi, charlie'nin bu iki zengin çocuğu ile yakın bir dostluğu yok. yani bu iki gencin charlie için pek bir önemi yok. neden bu iki zengin çocuk için kendi hayatını feda etsin? onların nasılsa arkalarında zengin aileleri var. ama charlie'nin yok. charlie'nin kaybedecek çok şeyi var, fakat diğerlerinin yok. peki charlie neden bu ikilem arasında kalıyor?
çünkü toplumun ona dayattığı ahlak anlayışı yüzünden. kendini feda etmenin erdemli, onurlu bir davranış olduğu algısı yüzünden. çünkü biliyor, arkadaşlarını ele verince kendisine nasıl bir gözle bakılacağını. toplum tarafından nasıl dışlanacağını, bu anlayışa uymadığı için kendisini daima suçlu hissedeceğini.
benim gözümde böyle bir davranış erdemli veyahut onurlu bir davranış değildir. ben buna aptallık diyebilirim ancak.
her ne kadar film "mutlu son" ile bitse de, filmdeki bu erdem ve onur vurgularıyla toplumun bu ahlak anlayışı yeniden üretilir. bu anlayış bireylere aşılanır.
"Devir, dostuna ihanet etme devri. Karını aldatma devri. Anneni sadece Anneler Günü’nde arama devri. Charlie, her şey boktan!"
görsel
görsel
Devir, dostuna ihanet etme devri. Karını aldatma devri.
Anneni sadece anneler gününde arama devri.
Charlie, her şey boktan.
Scent af a Woman - 1992
Anneni sadece anneler gününde arama devri.
Charlie, her şey boktan.
Scent af a Woman - 1992
başrol olan al pacinonun o muhteşem oyunculuk yeteneğini sonuna kadar konuşturduğu sağlam repliklere ve seyir zevkine sahip film. samimi söylüyorum bu adama şık bir takım elbise giydirip kameranın karşısına çıkarın tamamdır başka söze gerek yok
Bir filmde al pacino oynuyorsa yalnızca aptallar imdb puanına bakar.
Bir filmde al pacino oynuyorsa yalnızca aptallar imdb puanına bakar.
izledikten sonra adını koyamadığım iyi bir hissiyat oluşturan film, bu zamana kadar neden izlemedim dedirtmiştir.
Siken of a woman diye okuduğum film adı.
Scent ile scene nasıl okunuyor bir turlu çözemedim AMK.
Scent ile scene nasıl okunuyor bir turlu çözemedim AMK.
Ben o tango sahnesine bayılıyorum bir efsanedir o sahne ve tabiki müzik.
Al pacino'nun filmidir.güzeldir fakat hep yarıda bıraktım.bitiremedim.olmuyor,olamıyor.Ben al pacino abimizin kapıları kırıp Güney Amerika şivesiyle konuşup herkesi taramasini,klisede vaftizde soğukkanlı tavırlarını sevdim.Bu filmi sevemedim.
al pacino nun bu filme kadar godfather serisinin birinde oscar ı alması gerekiyordu.
güzel bir film.
güzel bir film.
al pacino'yu al pacino yapan ünlü film.
al pacino'nun mükemmel oyuncuguyla begeni kazanan 1992 yapimi harika bir film. izlememis olanlar icin kesinlikle siddetle tavsiye ederim.
tüm sahneleri birbirinden güzel cekilmis ve bir cok yerde güldürmüs ya da tebessüm ettirmistir.
zaman zamanda düsündürüp hüzünlendirmistir.
tüm sahneleri birbirinden güzel cekilmis ve bir cok yerde güldürmüs ya da tebessüm ettirmistir.
zaman zamanda düsündürüp hüzünlendirmistir.
"Day we stop lookin' charlie, the day we die" diyerek yanındaki -bir nevi- valesi olan charlie'ye, hayata ve bizlere büyük bir dipnot düşer yarbay slade.
Al pacino'nun "bir kör nasıl oynanır?" Dediği, captain black ve jacobs monarch'ın muhteşem uyumuyla izlenesi güzel film.
Al pacino'nun "bir kör nasıl oynanır?" Dediği, captain black ve jacobs monarch'ın muhteşem uyumuyla izlenesi güzel film.
Al Pacino'nun rolünü oynadığı değil yaşadığı, dram tarzının efsane filmlerindendir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar