bugün

6 Ekim 2020 saygı Öztürk yazısında somut verilerle dile getirilen gerçek.

--spoiler--
ABD Büyükelçisi, Türkiye'nin ilaç borçlarını ödemesini istedi. Tüm Tıbbi Cihaz Üreticileri üniversite hastanelerinden 3.5 yıldır, kamu hastanelerinden 16 aydır alacaklarını tahsil edemiyor. Kamu ihale Kanunu'na göre ihaleye giriyor, sözleşmesini yapıyor, para almadan malzeme teslim ediyor. Ama bu da bir yere kadar.

Yerli ve milli olan tıbbi cihaz üreticilerinin devletten yaklaşık 20 milyar lira alacağı var. Yerli üretici olarak hammaddeyi dövizle alıyor, ürettiğini TL karşılığı satıyor. Eğer, aynı ürünler dövizle satılmış olsa alacakları 28 milyar lirayı bulacaktı. Sağlık Uygulama Tebliği'nde, firmaların görüşü bile alınmadan tek taraflı kararlar sonucu bugün 550 bin ürünün fiyatı 2010 yılından bu yana hiç değişmedi.

FERAGATNAME iSTEDi

Yalnız tıbbi cihaz üreticilerine değil, ilaç firmalarına da Sağlık Bakanlığı tarafından bir yazı gönderildi. Devletten alacağını tahsil etmek istiyorsan, indirim yapacaksın. indirim yaptın yaptın, yapmazsan alacağın ödenmeyecek. Devleti bilenler, böyle bir durumla ilk kez karşılaşıyor. Firmalara, alacağından feragat etmeleri istenen yazıyı okuyalım:

“Bakanlığımız Strateji Geliştirme Başkanlığı'nın duyurusuna istinaden Müdürlüğümüz ve bağlı sağlık tesislerine 31.08.2020 tarihi itibari ile tek düzen muhasebe sisteminde muhasebe kayıtlarına alınmış olan borçlar için;

-ilaç alımlarına ilişkin Gerçek ve Tüzel kişilerden alınacak feragatname doğrultusunda talep edilen alacak tutarından yüzde 6 indirim yapılarak kalan tutarın yüzde 40' ı Ekim 2020 döneminde, kalan yüzde 60' ı ise Ocak 2021 de ödenmek üzere.

-Tıbbi sarf malzeme alımlarına ilişkin Gerçek ve Tüzel kişilerden alınacak feragatname doğrultusunda talep edilen alacak tutarından yüzde 25 indirim yapılarak kalan tutarın yarısı Ekim 2020 döneminde diğer yarısı ise Ocak 2021' de ödenmek üzere Bakanlığımızca gerekli planlama yapılacaktır.

Feragatnamede bulunmak isteyen firmalar için feragatname ve dilekçe örneği yazımız ekinde olup feragat dilekçeleri ile birlikte ivedilikle ilgili sağlık tesisine müracaat etmeleri gerekmektedir. Gereğini bilginize önemle rica ederim.”

5 MiLYAR LiRADAN VAZGEÇiN

Bu insanlar ihaleye giriyor. Belli bir kırım yapıyor, devlet olarak fiyatı en uygun bulunan firmadan ilaç, tıbbi malzeme alınıyor. Üniversite hastanelerine firmalar tıbbi cihaz vermek istemiyor. Ne demek, 3.5 yıldır borcun ödenmemesi. Devlet hastaneleri 16 aydır borçlarını ödemediği gibi şimdi de 20 milyar liralık borcun yaklaşık 5 milyar lirasını kesmek istiyor. Bu insanlar size zorla mı tıbbi malzeme sattı? Hem alacaklarını ödemeyeceksiniz, yıllar sonra da “Alacağının dörtte birinden vazgeçersen, kalanı iki taksitte öderiz” diyeceksiniz. Vay ülkemizin haline.

iYi Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş'un da COVID-19 testi pozitif çıkmıştı. iyileşti ve firmaların nasıl bir baskıyla karşı karşıya kaldığını anlattı. Yokuş, “Devlet yönetiminde olmayanları şimdi görüyoruz. Tedarikçilerden sağlanan yaklaşık 20 milyar tutarındaki malzeme, Kamu ihale Yasası'na göre firmalardan alınmış olmasına rağmen indirim dayatması yapılması, olacak iş değildir . Ayrıca 3.5 yıldır alacaklarına tahsil edemeyen firmaların sadece resmi enflasyonla kayıpları yaklaşık yüzde 40'ı buluyor. Bir de yüzde 25 indirim dayatması yapılıyor” diyor. iYi Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk de bu konuda araştırma önergesi verdi. Firmalar, bundan böyle devlete güvenip ihaleye nasıl girecek? Alacaklarını tahsil etmek istediklerinde, “Yüzde 25 alacağından feragat et” baskısı karşısında nasıl hareket edecek?

Hem “yerli-milli” diyeceksiniz, hem de “yerli ve milli” olanların yok olmalarına seyirci kalacaksınız. Alacağını tahsil edemeyen firmalar, devlete tıbbi cihaz vermekten vazgeçerse bu kimin işine yarayacak.

Menzilci başhekim yardımcısı
Sağlıkla devam edelim. Sağlık Bakanlığı kadrolarının Menzilciler'den temizlendiği söylense de bu doğru değil. “Menzil” isimli kitabımda, tarikatın hem Menzil, hem de Sivrihisar-Buhara şeyhleri Sağlık Bakanlığı'ndaki güçlerini dinlemiştim.

Menzilciler, Nakşibendi tarikatının Halidiye kolundan. Türkiye çapında da büyük bir örgütlenmeye sahip. Sağlık Bakanlığı yetkilileri, Menzilci kadroları üst görevlerden alındığını söylese de bunun doğru olmadığını onlar da biliyor. Eğer, Sağlık Bakanlığı görevini yapmış olsaydı, başhekim yardımcısının sosyal medyada paylaştıklarını önceden bilmesine rağmen gereğini yapardı. Görevden alınması için mutlaka siyasetçinin mi devreye girmesi ya da basında yer alması mı gerekiyor? Koca bakanlık ne halde…
--spoiler--

Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/...klife-ne-denilir-6068101/
Grip aşısı yok.
Eczacılar bizim suçumuz değil diye yazı astı.

Çöktü sistem. Hasta olmayın.
pandemi döneminde dünya geneli olan bir sorundur. çoğu ülkede bu yaşandı.
sağlık sistemimiz çökme noktasına geldi, ekonomimiz çöktü, eğitimimiz çoktan çöktü, adalet çökeyazdı, dış politika çökmüştü ne meraklısın arkadaş ülkeyi çökük görmeye, o zaman kaldır kıçını da çökmesin diye çalış, üret, destek ver, o da yok. haini de gafili de bol milletiz vesselam.
36-48 saat aralığında yıllardır doktorlarımızın sırtına ağır yük biniyor ve enflasyonun %100 civarlarında seyrettiği ülkemizde doktor maaşlarına zam yapılmadı.

Öncelikle tüm sağlık çalışanlarımız emeği değerli ve aldıkları maaşlar yeterli değil. Doktorlar dışındaki sağlık personellerimize ise doktorlara ödememiz gereken döner sermaye gibi kaynaklar ödenmeyip bir miktarı diğer sağlık çalışanlarımıza aktarıldı. Bu çalışanlarımıza yeni kaynatmak varken hekimlerin kaynağını yok etti malum hükumet.

10 bin tl kazandığınızı düşünün ve maaşınız bir anda 7500 tlye düşüyor neler hissedersiniz?

Doktorlar ve onları yetiştiren profesörlerimiz de devlet taraflarında istifalarını verdiler. Şu an istifa etme hakları yok doktorlarımızın, covid döneminin sonuna geldiğimizde büyük yaprak dökümü gerçekleşecek.

Hem çalışma koşulları dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar ağır hem maddi getirisi neredeyse yok devlette çalışmanın. Profesörler ise istifa ettiğinde yeni asistanlar alınamaz, asistanlar alınmadıkça ilgili alanda hekim azlığı yüzünden özelde ücretler tavan yapar devlette işlemini yaptıramayacak hale gelir vatandaş.

Zaten şu an sıra alınmaya çalıştığında miller haftalar ve aylar sonra anca alabiliyor ve doktorların yüzde 20sinin devletten istifa ettiğini düşünün.

Zaten 10 yıl kadar önce akp doktorların muayenehanelerini kapattırıp menzilci vb. tarikatların özel hastanelerine kaynaklar yaratmıştı.

Doktorlar haksızlığa sustukça akp üzerlerinden prim yapıp kanlarını emdi ve bugünkü hale geldi sistemimiz.

Önce eğitimi bitirdiler, sonra üretimi, şimdi ekonomiyi, yakın bir süre sonra da sağlık sistemimiz bitecek maalesef.

Not: yurt dışı için çalışan hekimlerimizi hesaba katmadım, onlar da gidecek.
Ciddi bir sorundur. Doktorlar hastalara süre ayıramaz hale gelmiştir. Konu hakkında yakın tarihte sağlık personeli eylem yaptı.
içerik bulunamadı.
güncel Önemli Başlıklar