bugün

nerdee amk öyle kız dediğinizi duyar gibiyim, canlarım benim, haklısınız. farkındayım ki içi geçti bu kızların, ahahaha şaka lan bakıyorum da erkekler de dolu dizgin tırt bu ara. Neyse önce bir tanım yazayım müsaadenizle..

dans ederken saçlarını toplayıp kıvırışıyla baş döndüren kızdır.

Bundan yıllar evvet... evvet ne lan evvel.. yıllar evvel dediğim de üç yıl. Kıbrıs'ta üniversitede üçüncü sınıftayım, alttan dersler de var, o yüzden iki gibiyim.. tam iki de değilim, çünkü birinci sınıftan da ders var, şöyle söyleyeyim bir bile olabilirim aslında... Bölüm benim kaçıncı sınıfta olduğumu araştırmak için bir kaç günlüğüne kapanmıştı. Bu minik şakayla giriş bölümünün sonuna gelip olayı anlatmaya başlayayım isterseniz..

Diskoya gittik. Üç erkek, iki kız şeklinde.. Onlar zaten çiftti. Bense sap.. Sap derken; (S)ystem (a)nalysis and (p)rogram development'in kısaltması değil. Bildiğiniz sap. Kendi halimde takılıyorum öyle.. Barmenden bedava içki afırtmanın peşindeyim en piç halim o. Aklımda en ufak... en ufak... en en en ufak bir 'o gece bir kız düşüreyim', 'kucağımda hoplatayım', 'evire çevire sevişeyim' fikri yok. Eğleniyorum yetiyor bana, ki zaten orası benim ekosistemim, habitatım, ait olduğum yer yani... halimden şikayetçi olacak hiç bir nedenim yok.

Neyse bir süre sonra bir kız gördüm... Aramayınca kendisi gelir ya... siyah bir elbise var üzerinde.. sarı, dalgalı saçları var... bembeyaz bir ten, incecik bir bel... O kadar güzel oynuyor ki ondan başka bir şeye bakamaz oldum bir süre sonra. minyon değil ama müthiş bir zarafeti var... kendine özgü bir çekiciliği, farklı bir güzelliği var.

O da benim gibi gelmişti. 'yancı' demeyim de... nasıl desem çiftleri olan arkadaş grubuyla gelmiş, bir flörtü yok, bireysel olarak eğlencesini bakıyor kız.

Kıza patroit füzesi gibi kilitlenmiştim. Ben bakmazken tuvalete falan gitse hemen ''eyvah benim kız gitmiş'' oluyordum. Hemen de 'benim kız' olmuştu, manyak mıyım? Bir ara bodyguardlara rica edip kendimi dışarı attırasım bile gelmişti. Sonra kız geri gelince rahatlayıp saçmalamayı kestim.

Arkadaşlarıyla eğlenmeye devam ediyordu. Ben de ekseriyetle ona bakıyordum. Ve o an... işte o an o saçlarını yukarı yukarıda toplayıp oynama figürünü yapmasın mı? yapsın, yaptı... ahhhaassktir tüylerim yine tiken tiken oldu şu an... Nasıl bir beldi o? Nasıl bir aerodinamikti? iki kısa bir uzun kıvırıyordu.. iki kısa, bir uzun.. iki kısa, bir uzun.. iki ters, bir düz.. haroşe, annem bana bir bere örmüştü. Onu takıp gidiyordum okula fakat herkes benimle ''ehehe şirin baba gibi olmşsun len ehehe'' diye dalga geçiyordu. Ben de onlara sadece şöyle sesleniyordum; ''salaklar!'' bi dk.. hatlar karıştı.. Evet ne diyorduk? Kızın elleri saçlarında iki kısa bir uzun kıvırıyordu. Arada arkadaşlarıyla gülüşüyordu. Böyle bir tatlılık olamaz. O sırada biz de tekila içiyorduk. shot yutup kıza kıza bakıyordum.

shot, kız ve elime dökmeyi unuttuğum tuz.
shot, kız ve elim (şlop)
shot, kız ve elim (şlop)
shot, kız ve elim (şlop)

Avucunu yalarsın bu olsa gerek...

Baktım olacak gibi değil, hikaye bu cümleyle bitecek. Ağladım, zırladım arkadaşlara; kızın olduğu masanın yanındaki boşalan yeri gösterip ''oraya gidelim lan noolurr.... lüütfeen, çantalarınızı, montlarınızı ben taşırım hadiiii'' dedim. Neyse zorla, ağlaya zırlaya değiştirttim yerimizi.

Kız uzaktan tatlı gözüküyor, yakından gelip bakıyorsun harbi harbi tatlı... Tam sağ arka çaprazımda... yanlışlıkla çarpsın da ''ayh pardon'' desin diye dua ediyorum, ölüyorum. Gözleri, gülüşü fiziği o kadar güzel ki... Kısa bir süre sonra da ara ara bakışmaya başladık. iki-üç göz göze gelişimizin ardında anladım ki kız da benim için ''bu çocuk tamamdır'' dedi ve sonra da çarpıştık ''pardon yaa'' dedi gülerek.. yaklaştım ve beline dokunarak eğilip ''önemli değil istediğin zaman çarp'' dedim. Kız da suratıma çarptı tokadı... desem nasıl hoşunuza gider dimi ipneler siziiii.. tabi ki olmadı öyle bir şey, gülümsedi ve ''tekrar pardon'' dedi kız. ''Çok güzel dans ediyorsun'' dedim. ''Teşekkür ederim'' deyip gülümsedi tekrar. ''Bir şey daha söyleyeceğim'' dedim. (Bende de hiç çekinme yoktur, rahat konuşurum, pat diye söylerim) ''çok tatlısın'' dedim. Ve o cümle ''sen hiç aynaya bakmıyorsun sanırım ihihi'' O an diskonun içinde duvar tavan dinlemeden koşasım geldi. ''teşekkür ederim'' dedim. Elimi biraz daha belinin yukarısına kaydırıp kızı kendime çekmek için bekletirken ''Yanıma gel istersen, birlikte eğlenelim'' dedim. ''Tamam'' dedi.

Daha anlatıyım mı? nah anlatırım sonra hayvaan, pisliiik, terbiyesiiiiz diye pm geliyor. olmaz, hadi gubbay..
(bkz: tohumku)
güncel Önemli Başlıklar