bugün

yaz aylarında ayyuka çıkan arzudur. beklerseniz geçer.
(bkz: kıvırcık saç)
(bkz: saçları üçe vurdurma arzusu)
arzu ile başlar sonra çevrenin gaz vermesi ile gerçekleşir. Bu arzu içinizde kalsa daha iyi olur sanki.
zaman zaman hemen hemen her erkegin basina gelebilen bir gududur.
özellikle uzun saçlıların yaz ayları boyunca çektiği ızdırap sonucu neredeyse hergün arzuladıkları şey. ama her seferinde ayna karşısına geçilir ve yine çok yakışıklıyım ulan denilip vazgeçilir.
son iki aydır içten içe istediğim halde, çocukken yok o balkondan düş, o taşta kafayı yar gibi dış faktörler yüzünden kafanın aslen patatese benzediğini hatırlamam sebebiyle her seferinde vazgeçtiğim eylemdir...
(bkz: yakışır gibi ama yakışmaz gibi de)
Çok istediğimdir. Bir natalie portman olsun bir nurgül yeşilçay olsun yapmak istediğimdir. ama kendimi ytanısıdım için yapamıyorum. kıyamıyorum. çünkü illa ki iki gün sonra sıkılacağım. ben ne yaptım diyeceğim.

ve natalie portman candır.
her sıkıldığımda akla gelendir. sanki saçlarla birlikte sıkıntılar da gidecek, yeni bir döneme başlayacağım sıfırdan...
Genellikle saçları dökülen erkeklerin daha genç gözükme arzusuyla sıfıra vurdurmaları ya da yeni saç çıkması isteği...
özellikle erkeklerde ; anlam veremediğim bunalım evresi diyerek tanımladığım vaka.
üç senedir böyle bir şey yapmak istiyordum. virüs döneminde hazır evden çıkamıyorum diye jiletle kazıdım. bir gün sonra sakallarımı kestim, bıyıkla kaldım. gerçek yüzümüz bambaşkaymış, onu gördüm. şöyle güzel bir yanı var: kimse evden çıkamadığı için kafana şaplak atmaya gelemiyorlardı. kendin de istediğin zaman şaplak atabiliyordun. itiraf ediyorum, otururken birkaç kez kendi kafama vurup gülmüşlüğüm oldu.