bugün

fb bu sene de turkiye kupasini alamazsa gerceklesecek hadise bana oyle soyledi.
(bkz: saylonum sana vurgunum)*
şimdi burada sorulması gereken iki soru var; dayak nedir, niçin atılır? ama ben bunları sormayıp joker hakkımı kullanıyor ve şu iki soruyu soruyorum; sen kimin feykisin yavrum ve yalancının mına koyim mi?

tesadüf kupasını, beckenbauer'in deyimiyle o kaybedenlerin kupasını, göteborg gibi bir kulübün bile müzesinde olan o kupayı almanın 75. yıl kutlamalarına katılırsam, eğer ben de gerizekalı bir kendini beğenmişlikle bu takımı kainatın takımı zannedersem, her şartta fenerbahçe'nin altında ezilmek o kadar da zoruma gitmezse, futbolun sahada kazanılmayan bir spor olduguna ben de inanmazsam, bir gün bülent korkmaz gibi bir insanla gurur duyacak, fatih terim gibi biriyle övünecek, hatta mor renk bir geceliği forma diye giyip sokakta gezecek kadar düşersem o zaman beni de yazsınlar muhtar; ama şimdi değil.

ps: ayrıca carrusca 10 alex eder de demem lazım. lan galatasaraylı olmak ne kadar zormuş aga, hiç düşünmemiştim bu kadarını. *
her an gerçekleşebilecek hadise.

hatta, tesadüf kupasını, beckenbauer'in deyimiyle o kaybedenlerin kupasını, göteborg gibi bir kulübün bile müzesinde olan, ama fenerbahçe'nin müzesinde olmayan o kupayı almanın 75. yıl kutlamalarına katılırsa olabilecek hadiseymiş. ata ata bok kalmadı sizde.

(bkz: bok atmanın dayanılmaz hafifliği)