bugün

ardından genellikle takımın gol yemesiyle sonuçlanan durumdur.
kaleciyi tanrıyla baş başa bırakmaktır.
savunmanın rakip oyuncuyu durduramamasındandır.

yoksa hakeme el ederken adamın peşine koşmayı da biliyor bu savunma. adam gole giderken ofsayt lan ofsayt diye höykürüyorlarsa adamı tutamadıklarındandır. hakeme koşana kadar adama koşsan alırdın lan o topu.
gökhan zan ve ibrahim toraman ikilisinin zamanında, sıkça yaptığı eylem. bunun sonucunda kaleci runje'yi futboldan soğutmuştu bu ikili.
bir anlıktır.
(bkz: savununmanın ofsayt diye bir anlık duraklaması)
anlık olaya yabancılaşma sonrası, hızla defansa koşmayla devam eder.
genelde iş işten geçmiş olur, söz konusu defans servet çetin değilse tabi..
savumayı geçtim arkadaş, türkiye'de her gol pozisyonunda 'ofsayt ulen' diye duraklayan bir kaleci var: rüştü.

(bkz: allah belanı versin rüştü)
"savunmanın ofsayt diye durakladığı an" vardır bir de, ki kırılma noktasıdır.
daha sonrasında golü yeyip birden hareketlenmelerine neden olur. genelde hareket hakeme ve yan hakeme doğru ilerler, başına toplanırlar bıdıbıdı yaparlar.

her zaman da ofsaydı bozan futbolcu ilk elini kaldırır, durur, sonra yan hakeme koşar itiraz eder.
maçı anlatan spikerin, hakeme bakmasına ve "hakeme baktım ofsayt yok" demesine neden olan duraklama.
ofsaytı bozanın hemen elini kaldırarak hakemi etki altında bırakmaya calıştığı olaydır.
en karizma, cool futbolcuların bile etrafa mal mal bakmalarına neden olan olaydır.
defans oyuncusu için boktan bi durumdur. şayet gol olmazsa aksine motive edici bi duruma dönüşür. yani karşı taraf gol attı attı atamazsa daha güçlü bir savunmayla uğraşmak zorunda kalabilir.
rüştü'Nün elini kaldırma sebebidir.
yaşanılan ilişkiyi aşk sanıp durulmak gibidir, terkedilince gol olduğunu anlarız. ve hakem çoktan santrayı işaret etmiştir.
El kaldıran kamil yüzünden golle sonuçlanan duraklamadır.