bugün

starbucks'ta kahvelerini ayak ayak üstüne atmış içerken, plazmadaki sessiz ntv'yi seyrederken iki rockcı gencin muhabbetinde geçen cümle.

(bkz: tahmin)
anadolu insanı gider ölür.diğerleri plazma karşısında ellerinde kahvelerle seyreder.
savaşmak istemeyen eteğini giyer evinde oturur.

edit: tamam, saçınızı uzatın madem...

edit2: ben demedim bunu. anektodta geçen ismi bulursam yazarım. ona saldırın.
(bkz: hadi iyi akşamlar) * *

Faydalı bilgi :
"insanların kendileri savaşa gitmeyi reddetmediği sürece , hiçbir şey savaşı durduramaz"

albert einstein
eli silah tutan herkes davetlidir. gönüllü ya da gönülsüz olmak sadece sonuç için önemlidir. yoksa ay ben gelemem deme lüksümüz yok!
bu soruyu sorana -düşenemiyeceğin kadar- dedirten soru cümlesi.
(bkz: seni sectim pickachu)
sevgilisini yanında götüremeyen herkes gider. *
çoğumuz burda entry girmeye devam eder.kalıbımı basarım.
Turk kani tasiyan ve erkek olan herkes gider. Bugun turkiye'de 20-46 yas arasi yaklasik 19 milyon saglikli eli silah tutabilecek insan var. bunlarin 13-14 milyonu Turk soylu ise ayni anda kuzey irak'tan girip basra'dan, Kapikule'den girip iberyarimadasi'ndan, nahcivan'dan girip hazar denizi'nden cikmamamiz icin hicbir sebeb yok.
uganda kanı tasidiğim için olmayacağim durum.

(bkz: bana bak baskan ben savasa mavasa gitmiyorum)
ay ne savaşı şekerim zengin adamın savaşla falan ne işi olur. *

yanlış anlaşılma ihtimaline karşı edit: sıfata takılmayın bu şekilde konuşanlar da vardır.
aslı "keşke bugün savaş çıksa kaç kişi gider" olan sorudur. bunu soran insan evladı(!) her gece uyumadan önce "lan bi savaş çıksa ne güzel olur, vatana bağlılığımı gösteririm" diye düşünüp, sabah lives larını deisel lerini giydikten sonra alman yapımı arabasına binerek ilk kahvesini starbucks'da içer * ya da * en kötüsünden winston içerek vatanına olan sevgisini gösterir.

bu vatana ölü bedenlerden çok diri beyinlerin lazım olduğunu düşünemeyenlere tek bir cümle yeter: "sizin amerikanların bir sözü vardır bilir misin: fuck you"
benide ekleyin o kafileye.
(bkz: MEVZU BAHiS VATANSA GERiSi TEFERRUATTIR)
(bkz: ben bu devlet icin olmem arkadas)
(bkz: ben bu devlet icin olurum arkadas)
(bkz: oturduğu yerden ahkamlarla ülkeyi kurtarmak)
birinin bir şey için ölmeye zorlanmasının mantıklı olmadığını savunanların gülüp göçeceği soru.
büyük ihtimalle iddiayı atan kişinin kendisinin gitmek istemediginden dolayı halkın büyük bir coğunlugunu kendi gibi sanarak, kendine güvenir halde bu soruyu sormuştur. ki aksi halde starbuck's'ta kahve içip ntvyi seesiz seyreden iki rockçu gencin "en önden ben giderim abi vatan içi can feda" demesi büyük bir süpriz olurdu.

(bkz: vatan millet sakarya)
(bkz: lafla peynir gemisi yürümez)
bugün savas cıksa her turk genci önce vatanını kurtarmayı sonra savas neden cıktı diye sorar, sorması gerektir.
bosuna ölmek diye birsey yoktur vatan icin savasılıyorsa.
(bkz: biz böyle gördük)
tazminatın unlu onculerinden, sadrazam ali paşa kadar kimse cekmiştir bu milliyetci hezeyanları! her gun boy boy vatan satan hain olarak lanse edilen ali paşa, tarihin ihanetini affedemeyecekler listesinin de bu topraklardaki ilk şahsıdır. zavallı ali paşa siyasal hayatı sadrazamlıktan bir inip, bir çıkmasıyla iyice tahterevalliye benzerken, son sadrazamlığa çıkışında iyice dallanıp budaklanan ''girit'' sorununu kucağında kalması iki defa zavallılık onun adına.

ali paşa kadar devlet sorunlarını yonetmeye pekte mehilli olmayan birisi için her defasında yedek stpene misali lastik patladığında değiştirilmeye çağrılması ve ne zaman bir sorunu çözmek adına hareket etse karşısında ''zırvalayan grupların '' akla hayale sığmayacak isteklerini bulması kaç siyasetciye nasip olur ki..

yıllardır osmanlı da çürümeye terk edilmiş girit sorunu karşısında acılımlara yonelen ali paşa, her gun binlerce gencin saderet in onunde toplanıp ''girit bizim canımız feda olsun kanımız'' sloganlarına muhattap kalıyordu. bir gun değil, iki gun değil gunlerce binlerce genc aynı sloganla saderet in önünde toplanıp '' ali paşaya '' isteklerini iletmekle mesgul olsunlar, zavallı ali paşa sonradan öğrenildiğine göre aklına gelen dahiyane düşünceleri bile bu sloganlardan dolayı toplayamaz biçareliğe düşmekte. beyninin orta yerinde çınlayan sese gel zaman git zaman karşı koyamayarak teslim olan ali paşa çareyi bulmuştu. yarın girite savaş açılacaktı, gerekli olan askerde şu saderet in önunde toplanan kanlarını girite feda etmeye hazır, vatan huşusuyla yanan genclerden temin edecekti.
ertesi gun tamda beklediği gibi, binlerce genc akın akın saderetin önunden meydana taşmış bir durumda ''girit bizim canımız feda olsun kanımız'' nidalarıyla toplanmaya başlamıştı.. bu vatan huşusuyla yanıp dönen binlerce vatan evladıyla sadece ufacık giriti değil, osmanlının kayıp edilen tum topraklarını geri alabileceğinin hayaliyle yeni bir cihan imparatorluğunun sadrazamı olarak kendine rol biçerek saderetin önune inen ali paşa ''aylardır savaş diye tutuşan genclere'' müjdeyi verir... yarın girite savaş açıyorum, sizleri de şimdi hemen askere alıyorum.
buyuk bir sevinc galeyanı ile omuzlar uzerinde çıktığı köşke uğurlanacağını düşünen ali paşa, karşısında birbirini ezip gecen, çil yavrusu gibi dağılan ve çok kısa bir sürede bomboş bir alanla karşılaşınca tarihi narasını patlatır '' hep hamaset, hep hamaset''

akıllarını savaşla doldurmuşlar sadece ali paşaya denk gelmedi.

kuşkusuz savaşı en iyi bilen cumhuriyetin kurucu kadrosunda da bulunan ismet inonu dür. siz bakmayın bol bol şatafatla anlatılan cumhuriyet zaferlerine. ismet Paşa'nın, I. inönü muharebeleri sırasında Ankara'ya çektiği sadece 2 telgraf vardır; biri "Kaçıyoruz-ismet", öteki "Yendik-ismet" dir. bunuda kendisi çok guzel özetler ''Bir muharebede galip-mağlup yoktur. Kim daha geç kaçarsa, ona galip denir'' biz kaçmayı düşünüyorduk onlar bizden önce kaçtılar. biz galip, onlar mağlup sayıldı..

savaşla akıllarını ve kasalarını doldurmak için ismet paşanın etrafına üşüşenler bu sefer gencler değil akil ve sağduyu olarak kabul edebileceğimiz ordu generalleri ile devlet adamları. ikinci Dünya Savaşı bütün şiddetiyle sürüyor. Hitler ordusu Moskova önlerinde Birçok bölge ülkede olduğu gibi, bizde de o sıra nazi sempatizanı (yani antikomünist) asker, bürokrat kadar gazeteci ve yazar da vardır. Ordumuzun tepesindekiler Cumhurbaşkanı inönü ye bir şekilde duyurmaya çalışır: Hazır Almanlar bu kadar ilerlemişken, biz de Kars tarafından cephe açalım Sovyetler e. inönü generalleri kayseri de toplantıya çağırır. Hoşbeşten sonra bu gözü kara askerlere çok sade bir ev ödevi verir:Buradan Kars a, Kars tan Moskova ya gidecek askerimizin sayısı ne kadar olmalıdır? Götürülecek askerimizin gereksinmesi olan lojistik malzeme ile teçhizatı tamamlayacak silah durumumuz nedir?

Ertesi gün, daha ertesi gün ve hiçbir gün şahinlerimizden bu konuda bir haber gelmemiştir.. zaten ismet paşa'da haberin gelmeyeceğini toplantı bitiminde hakkı tonguca şu sozlerle ifade eder '' sovyetlere savaş acacaklar, sovyetlerin yerini bilmezler''

tabii ismet le sınırla kalsa iyidir bizim savaş çığırtkanlarımızın zamanı... inönu'yu ikinci dunya savasına sokmadın, bu yuzden erkekliğimizi dunyaya kanıtlayamadık propagandasıyla eleştiren dp yonetimi, allahın gördür dediği amma misali isteklerine tanesi 50 centte kore dağlarına asker yollayarak nail oldu. tum dunyaya erkekliğini ispat edecek rüştü kazanan dp sayesinde 4500 askerden çoğu geri dönemedi.
tarih işte koreye asker yollayan dp, kıbrıs sorununda istenilen cengaverliği sergiliyemeyince sultanahmet meydanına çıkarttı verdi mttb ogrencilerini. '' Kıbrıs Türktür Türk kalacaktır!'' sloganıyla alanı dolduran binlerce öğrenciye mujdeli haber tez zamanda ulaştırılır. istanbul valisi ethem yetkiner'in '' kıbrısın turk olduğundan süphem yoktur, sizlerinde bu andan itibaren turk askeri olduğunuzdan şüphem olmadığı gibi.''

birilerinin işi ta ali paşadan beri hep hamaset olduğundan, hınca hınc dolu olan meydan aynı anda hızla boşalıp gider..

esref in "Asiyab - ı devleti bir har da olsa döndürür" türü yergisine cevaben neyzen tevfik in
Öyle harlar koştular kim asiyab-ı devlete
Birbirin çiğnemekten dolab-ı devlet dönmüyor" yergisi bugun savas çıksa kaç kişinin gonullu gideceğini de soylemiş olur bize.

hamasettir o hamaset her zamanda rastlanır!
En koyu milliyetçinin bile askerliği 5 ay indirtme 30lu yaşlara kadar uzatma gibi her türlü cinliği ve kaçışı akla koyduğu göz önüne alındığında, artist tavırlarla terörü önleyebileceğini, bir b.k yapabileceğini zanneden tiplerin üzerinde dikkatlice düşünmesi * gereken soru.
"birçok kişi gider" cevabının sorusudur. ama nedense böyle diyenlere de "klavye başında yazmak kolay" derler. daha halkın halka inancı kalmamışken savaş kazanmayı beklemek de aptallıktır.
"bugün savaş çıksa.." evet aklımıza hemen kuzey ırak geliyor değil mi? birileri oraya gidip kürt öldürmeyi o kadar çok istiyor ki.. kendini bazen çatlı yerine, bazen samast, bazen de polat yerine dahi koyabiliyor. kendini wallace yerine koymuyor mu? koymuyor. çünkü o büyük türk ırkından değil. evet bu kendini kahraman sanan milliyetçi faşist zihniyet bunun eyleme geçirilemeyeceğini de biliyor. olayın kurtlar vadisini aştığının da farkında. o nedenle sanal ya da herhangi bir arkadaş ortamında, kuzey ırak'a girmeliyiz diyenlerin, oyun kumandasında emir veren küçük çocuktan farkı yok. bunlar oturduğu yerde soykırım yapan cinsten.

bir kaç soru da ben sorayım.

bugün savaş çıkmaması için kaç kişi sokaklara dökülür ki? *
bugün yoksulluğa hayır için kaç kişi sokaklara dökülür ki? *
bugün fener galatasaray'ı yense kaç kişi sokaklara dökülür ki? *
duyarlılık bu olsa gerek..
Tüm yazılanların aksine içimizde küllenmiş gibi duran bir kor vardır.Bu içimizdeki sürgün gibidir.Gerçekten olmaması hepimizin arzusudur ama olması dahilinde pek çok kişinin de gideceğini düşünüyorum.Bu kaderin üstünde bir kader,göklerden alınmış bir karar,sürgününü geri çağıran bir damar gibidir.Elbette farazi konuşmak pek fayda etmez ama içinizdeki kana güvenin.Çanakkale'de,Kurtuluş Savaşı'nda ve güneydoğu'da ölenler de ana baba kuzusuydu.Onlara da yapacaklarını söylesen belki güler ve inanmazlardı.Ama yaptılar.Zamanı gelince pek çok kişi yeniden bunu yapacaktır.Hem de şaşılacak kadar çok.Zamanı gelirse Starbucks'tan da kalkıp gelen de olacaktır,dağda otlattığı sürüsünü bırakıp gelen de.
Bu ülke insanının vatan sevgisi gerçekten çok üst düzeydedir.Her ne kadar gelen hükümetlerce bu kendine güven ve savaşçı ruh örselenmiş bile olsa unutmayın ki bu millet hiç bir zaman esaret altında yaşamadı.Yine yaşamayacaktır.Siz içinizi dinleyin ve inanmaya devam edin.Zamanı gelince sağcısı da solcusu da,fenerlisi de galatasaraylısı da,zengini de fakiri de omuz omuza ölmeyi bilecektir.Ben bu toprağın insanına böylesine güveniyorum.Lidersiz ve amaçsız kalmış gözüküyor olsak ta...