bugün

var böyle bir cami.

vakt-i zamanında insanlardan bir insan, ne zaman canı yiyecek bir şey istese "sanki yedim" deyip bir köşede biriktirmiş. sonra da o paralarla bu camiyi yaptırmış. yerini tam bilemiyorum.
''istanbul fatih ilçesinin sinanağa mahallesindeki 'sanki yedim camii' küçük birikimlerin gücünü gösteren çok güzel bir örnektir.

osmanlı eşrafından keçeci hayrettin efendi isminde bir kişi bundan 300 sene önce, canı bir şey isteyince yemeyip istediği şeylerin bedelini sabırla biriktirerek bu camiyi inşa ettirmiştir.''
istanbul'un Fâtih ilçesinde, Sinanağa Mahallesinde Sanki Yedim ismini taşıyan bir câmiin varlığını belki pek çok kimse bilmiyor. Bu câmiin hikâyesi şöyledir:

18. yüzyılda yaşayan Keçeci Hayrettin Efendi isimli zât, iktisatlı yaşamaya düşkün birisiymiş. Nefsinin istediği her şeyi yapmaz, vara-yoğa para harcamazmış. Bir lokantanın önünden geçerken canı yemek istediğinde lokantanın kapısından içeri girer, ama oturmadan dışarı çıkar ve:

'-Sanki yedim...' diyerek orada harcaması gereken parayı kesesinden çıkarıp bir kenarda biriktirirmiş.

işte bu Keçeci Hayrettin Efendi:

'-Sanki yedim...' diyerek kenarda biriktirdiği bu paralarla Fâtihte adı geçen câmii yaptırmış.

Kaynak
cübbeli ahmet hoca sanki yedim camisini anlattıktan sonra cemaate "ey cemaat, siz de, sanki içtim camisi yaptırın. Sigaraya harcadığınız parayı cami için ayırın, tarihe geçecek sanki içtim camisinin yapılmasına sebep olun. ilk cemaati ben olacağım" demiştir.
bu coğrafyada ne güzel insanlar yaşadığına dair en önemli kanıtlardan biri olan camii.

allah yapandan, yapılmasına vesile olandan razı olsun.

efendim cami bugün halihazırda fatih'te sinanağa mahallesinde bulunmaktadır.

yukarıda da bir arkadaşımız bahsetmiş malum lokanta olayından. lakin keçecizade hayrettin efendi sadece boğazından kısmamış, yaptığı yapacağı her şeyden tasarruf etmiş bu camii için.

misal, kendisine palto almaya gitmiş bir gün, alacağı paltoyu giymiş, sonra çıkarmış. "sanki giydim..." demiş ve palto parasını da cami için oluşturduğu sandığa koymuş.

aynı şekilde keçecizade hayrettin efendi'nin yakin çevresindeki dostları da bu sandığa katkıda bulunmuşlar. zaten hayrettin efendi onların da harcama yapmasına müsade etmemiş uzun bir süre.

onlara da türlü müziplikler yapıp, "sanki giydin...", "sanki yedin...", "sanki içtin...", "sanki gezdin..." diye diye baya bir bağış toplamış tabi...