bugün

sana taş atana sen ekmek at sözünün diğer bir versiyonudur.
yapilacak en aptalca harekettir.
(bkz: sana tecavvuz edene don bir de kendin ver)
insanların yüzünüze "aptal" der gibi bakması ile sonuçlanacak hadisedir. oldu olacak verelimdir.

-hüseyin hani bana bir ibne taş atmıştı, sen de bana "abi sen gül at" demiştin hatırlıyor musun
+evet abi
-işte onunla hollanda ya taşınıyoruz
+her şeyde vardır bir hayır abi, kısmet
bize taş atan düşmandır o halde, gül atmak iyiliğin karşılıksız olması ve yumuşatıcı etki yaparak karşı tarafı da pasifize etmesi yönünde gelişebilir.

dosta taş yerine atılan gülün, taştan daha yaralayıcı olması ise ayrı bir durumdur.

paketlenmiş duygular eşliğinde yaşanan bir esra ceyhan lık veyahut siyah- beyaz seri kitaplarında görülebilecek bir;
- sabah aynanın karşısına geç ve ben güzelim de.
tarzı yaklaşımların reel felsefe tarafından ' acınmak' yerine ' küçümsendiğini' görebiliriz.

iyilik karşılıksız değildir. iyiliğin karşılıksız yapılması, zerdüşt fikrindeki insansal ermişliğin bir belirtisi veyahut tasavvuf gibi derin felsefelerin olayı yorumlama ve hissiyatlama şekilleridir.

anne çocuğunu emzirir, sebebi sadece çocuğunu doyurmak mıdır?
bir sebebi daha vardır ki, o da çocuğu aç kalırsa, içinin dara düşeceğidir. yani kendini tatmin etmek için çocuğunu emzirir.

bu yorum bencilliğin dışsallaşmasından ziyade, hayatın kendisinde etkisi büyük olan bir ben merkezinden yayılan duygu bütünüdür.
herkes de olsa zaten kimse taş atmıyacağında gereği kalmıyacak düşünce yapısı
bu devirde yapılması zor olan nasihattır..
(bkz: sana taş atanın kafasına sık)
pir sultan abdal'ın deyişiyle cevap verilebilir bu duruma:

şu elin attığı taş bana değmez,
ille dostun attığı gül yareler beni.
(bkz: sana taş atana kafa at)
(bkz: sana bok atanın ağzına sıç)
teori de bile aptalcadır. pratiğe hiç girmiyorum entry'yi bura da noktalıyorum. evet.
(bkz: sana tas atana sen attilla tas at)
güncel Önemli Başlıklar