bugün

Uğur Mumcu'nun kısa(120 sayfa) ve öz kitabı.71 askeri müdahalesinden sonra yaşanan hukuksuzluklar ve saçmalıklar, aydınların yobazların eline düşmesi ve çektikleri eziyetler(uğur alacakaptanın hapishanede sırf eziyet olsun diye kendisine buz kırdırılırken başına gelenler) iyi mizah(anayasayı tangır tungur etmek diye bir bölüm vardır kitapta ki kahkaha atmamak elde değildir) ve sağlam yergiyle harmanlanarak anlatılmış.Sade ve akıcı bir dili var kitabın, okuyucuyla sohbet edercesine yazılmış.Bunun sonucunda da ortaya kısa zamanda biten ve okuyucunun zihninde güzel bir tat bırakan, Aziz Nesin'in bu kitap hakkında dediği üzere, insanı acı acı güldüren bir eser çıkmış.Günümüzde yaşananlarla da örtüşmektedir kitaptaki olaylar üstelik, kısacası okumayan kaybeder.

Fatih Tezcan'ların, Yıldıray Oğur'ların gazeteciden sayıldığı diyardan gerçek bir gazeteci geçmiş bir zamanlar.özlememek elde değil.
(bkz: bolivyalı küçük asker)
uğur mumcunun 70 darbesindeki hatıralarını anlatır.

"güldürürken düşündürüyor" derler ya, işte ondan. ince bir kitap yüz sayfadan çok fazla değil, dönemini güzel yansıtıyor, faydalı.
Uğur mumcu kitabı.
1993 yazında dikili'de* izlediğim oyun. küçük yaşta olmam sebebiyle aklımda sadece cezmi baskın kalmıştır. dikili belediyesi'de büyük ihtimal shp'li idi o dönem.
uğur mumcu' nun her kitabı gibi eşsiz bir eserdir, herkesin mutlaka okuması gereklidir. uğur mumcu vakfı yayınları tarafından heryerde rahatlıkla elde edebileceğiniz kitaptır, hatta biraz önce baktım internette 7 liraya satılıyor. *
(bkz: gay piyade)
uğur mumcunun yıllardır aradığım ama bulamadığım kitabıdır.(ki babam sahaf ona rağmen) seneler önce 1 kez babamın rafında görmüş ve okumaya yeltendiğimden 10 dk sonra satılan kitaptır..
(bkz: uğur mumcu)
Ege Kültür Sanat ve Mavi Sanat birlikteliği ile 27 yıl sonra yeniden sahneye konan , uğur mumcu'nun harika kitabı . (bkz: sakıncasız)
ilk basımı, imzalı bir şekilde kütüphanemin en değerli yerini kaplar. M. balbay'ın imzalı kitabının yanında...
uzunca bir süreden beri ergenekondu, balyozdu, boktu, püsürdü diyerek iktidara yaranma şiarıyla yırtınarak kafayı sıyıran liberallerin okumadığı, okuyup da feyz almadığı bir eser olduğuna eminim.
fikirleri ya da eylemleri devletin ideolojisi ile uyuşmayan askerler için kullanılırmış. genelde bunlar daha zor şartların olduğu doğu illerinde, psikolojik olarak yıpratılır, ayar verilir, hizaya sokulmaya çalışılırmış. kitabında mumcu kendi hikayesini anlatır. gerçek türkiye'yi bilmezden önce okursanız inanmak istemezsiniz başta, komiklik olsun diye yazılmış dersiniz, yıllar sonra anlarsınız ki aklın ve mantığın esamesinin okunmadığı bir değerler çarkında, ne kafalar öğütüldü, ne fikirler una çevrildi, çıra gibi yakıldı.

binlerce sanatçı, muhalif, aydın ve düşünür, devlet ya da onun bağlantılı olduğu çeşitli kurumlarda mevki sahibi olmuş yüzüne tükürülmeyecek çirkinlikteki adamlarca nasıl yerlerde süründürüldü, fişlendi, işkence edildi, hayatları bitirildi yeniden düşünürsünüz, nasıl bir ülkede yaşadığımızı ve bu mantıktaki adamların hala aynı makamlarda olduklarını yeniden idrak edersiniz.
"ellerin dert görmesin uğur mumcu! sakıncalı piyade'yi yazdığın için eline sağlık, ağzına sağlık, canına sağlık... kendi yazdıklarıma gülmem. ama senin yazılarını gülerek okudum. acı acı gülmek vardır ya, işte öyle acı acı güldüm."

elimde olan 18. basımının arka kapağında aziz nesin'e ait yukarıdaki ifadeleri bulunduran; 12 eylül dönemini anlatırken kara mizahı tüm ustalığıyla kullanan uğur mumcu'nun eseri.
okumak lazım. güzel eser. kendisini anlatır.
uğur mumcu'nun bir kitabıdır. 1980 döneminde yasaklanmıştır.
izlenilesi su gösteri sanatları tarafından hazırlanmış tiyatro oyunudur. kaliteli oyuncu, kaliteli oyun aynı anda sunulmuştur. alkışlamaktan eli kızartır. üstelik aydınlanmak, hatırlamak istiyorsan da birebirdir.