bugün

genellikle ilkokul çağındaki çocukların saklambaç oynarken ebeyi seçmek amacıyla kullandıkları tekerlemedir. işaret parmakları bir kişinin avcuna konur ve adı geçen tekerleme söylenir. parmaklar avcuna koyulan çocuk avcunu kapattığında kimin parmağı avuç içinde kalmışsa o ebe olur ve saymaya başlar.
fairuz derin bulut un güzel parçalarından birinin adıdır.
mumların sondugu an oyunun bittigi andır *
kale kapanıyor, elini çeken oynamıyor.. vardır evet. eski günler özlenir akla gelince haliyle..
saklambaaaaaaaaçç oynayaaaaaaan *
kaleye * mum * diksiiiiiiiin *

şeklinde güftesi olan, çocukluğumuzun nadide eserlerinden biridir.
seksenli yılların çocuklarından oyun oynarken her sokak arasında kuş gibi cıvıldaşırlarken en çok duyulan çağrı cümlesiydi. yalnızca saklambaç için değil, her türlü oyun için kullanılırdı.

genellikle yorucu bir oyunlar zincirine başlamadan önce en başat çocuğun süreci başlatmak için kullandığı bir yöntemdi bu sesleniş .ya da karmaşık bir oyun sırasında, oyunun kuralları konusunda bir anlaşmazlık çıktığında, kan-ter içinde yananlar ya da ebelenenlerin kim olduğu saptanmaya çalışılırken, en iyiniyetli ve uyumlu çocuk tarafından "amaaaan, bu kadar sıkıntıya girmeye ne gerek var? boşverelim" edasıyla söylenir, sorunu kökten çözücü bir işlev görürdü..

her durumda da avuç yatay ve yukarıya gelecek şekilde açılır, bu minik avucun eline dikilen minik parmaklar beklemeye başlardı heyecanla.. mum diktiren; "biiir, ikiiii, üç!" der ve aniden avucunu kapatırdı. avucun içinde kalan zavallı parmağın sahibi çocuk, yeni başlanacak oyunun ebesi olurdu böylece...
yalancıların yatsıdan sonra saklambaç oynayamayacaklarını işaret eden tekerleme * * * *.
saklambaç konusunda kısmetsiz insanların çareyi türbe, kale vb yerlerde araması gerektiğini tavsiye eden bir fikir. çok insan bu fikre inanır.

- allaaam hep ben ebe olmiyim nolur.
- allah'ım! hep ben aramak istemiyorum. artık aranmak, bulunmak istiyorum.(duygusal versiyon)