bugün

a$ırı kalabalık olmayan, oldukça karma bir insan topluluğunu içinde barındıran, temaları da özellikleri kadar $irin olan uludağ sözlük için yapılan benzetme. hem amerikan filmlerindeki gibi değil, eski yazarlar yabancıları da alıyorlar araya lan.

bu güzel kasabaya ithafen bir $iir mi $arkı mı ney bi$ey:
sevdim seni bir kere,
ba$kasını sevemem,
deli diyorlar bana,
desinler deği$emem,
desinler deği$emem... oyy..

(bkz: sözlük ben seni sevdim sen de beni sev)*
(bkz: bu kasaba ikimize dar şerif)
startrek beyazlığını savunan sözlüktür. ama starwars kirliliği tercih edilmelidir.*
her gün, güneş tepeye çıktığında yazarların birbirine ayar değil, colt peacemaker ile kurşun verdiği kasabadır.

tabi on adım atıp arkasını dönerek birbirine kurşun yağdırmak gibi ilkel düello çeşitlerini kullanan yazarlarımız da olacaktır.

üstünde wanted altında dead or alive 10.000$ yazan serdar facebookoğlu afişleri sağa sola asılacaktır. serdar facebookoğlu siyahlar giyinip atıyla gelecek, şerif zall ile güneş tepeye çıktığında kozlarını paylaşacaktır. tabii ikisi de mütemadiyen ıskalayacak, kurşunları bitecektir. zall, "hanım koş tüfeğimi getir!" diyecek, tüfek gelene kadar serdar atına atlayıp arazi olacak, uzaklaşırken "yeniden karşılaşacağız şerif!" diye hönkürecektir.

tabi bu olaylar olduktan sonra
- ya yönetmen hepimizi setten kovacaktır
- ya annem beni dürtükleyecek ve "oğlum dersaneye geç kalıyorsun" diyerek uyandıracaktır.
uludag sözlük, sakin, küçük bir kasabaydı. ta ki ben gelene kadar. girişteki ihtiyara uludag sözlük'ü sorduğumda beni şöyle bir süzdükten sonra oraya üçüncü nesilden beri kimse girmedi dedi. ama aldırmadım. girdim.

girdim ve gördüm. burası küçük, sakin, kendi halinde bir kasbaydı. önce gözlüklü ve şişman yazarlar öldü, daha sonra da denizden çıkan bir canavar tüm artı butonlarını yokedip sözlüğü kaos ve anarşi ortamına sürükledi. onun şahinzilla olduğunu sürekli havada olan kuyruğundan anladık. denizin buz gibi suları onu azdırmıştı. onu epey yorup (nasıl yaptığımızı anlatmak istemiyorum. halen içimde kanayan bir yaradır) banladık. herşey eski haline döndü, uludağ sözlük yeniden küçük, sakin bir kasaba oldu.
saatlerdir yoldaydım ve hala kasabayı bulamamıştım. yorgundum, araba sürmekten belim, dizlerim tutulmuştu. ayrıca tuvaletim gelmişti ve açtım. yol kenarında, kısmen temiz görünen bir benzinlikte durdum. abur cubur bişeyler atıştırdım. tuvalete girip ihtiyacımı giderdim. sonra arabamı benzin pompasının önüne çektim. pompacıya anahtarı verdim. pompacı bana anahtarı dötüme mi sokucam bakışı atıp ''abi kapı kilidini açsan yeter'' dedi. kapıları açtım. benzin kapağını açan pompacı ''abi dizel mi, benzin mi'' diye sordu. hemen kendisine ''kapağın üzerindeki kocaman dizel yazısını görmüyor musun aptal'' bakışı atıp dizel dedim. hiçbir ters bakışın altında kalmamak hayat felsefemdi her daim. sonra uludağ sözlük kasabasının yerini sordum. tarif etti en kısasından, önemsizce dinledim bende.

arabama atlayıp yola devam ettim. atladım arabama, yola devam ettim. yanımda kim olsa atlardım o gün. çünkü çok azmıştım. kısmet emektar arabama oldu. yapıcak bişey yoktu.

bir süre pompacının tarif ettiği yolda devam ettim. bir kaç saat sonra yolda tabelalar görünmeye başladı. uludağ sözlük 40 km..uludağ sözlük 30 km..uludağ sözlük 20 km... ve en sonunda amacımı gerçekleştirmiş, en sonunda kasabaya ulaşmıştım. hemen bir otel buldum kalıcak. bir duş alıp uyumaya, uzun uzun dinlenmeye ihtiyacım vardı. zaten saat gecenin ikisi olmuştu. bu saatte ne yapıcaktım ki kasabada...

sabaha kadar deliksizce uyumuştum. rüya görüp görmediğimi dahi hatırlamıyordum. kalkıp bir duş aldım. sonra televizyonun karşısına yayılıp az vakit harcadım. kendimi tamamen yoğunlaşmış hissedene kadar bekledim odada. sonra kalktım ve üzerimi giyindim. otelin ikinci katındaydı odam. ikinci kattan zemine kadar koşturarak indim merdivenleri. giriş kapısından dışarı fırladım. görevimi yerine getirmeli, amacıma ulaşmalıydım. bu kasabadaki amacım herşeyden önemliydi...fakat!! benim bu kasabaya geliş amacım neydi ki???neden gelmiştim bu kasabaya, neden onca zaman harcamıştım bu kasaba için? peki bu kasabaya geldiğimden beri içimi kaplayan huzurun sebebi neydi??

neden o kadar zamanı bu sözlüğe harcıyorum, neden bu sözlükte huzur buluyorum. anlamı yok. ama cidden keyif veriyor bu sözlük ve bu çok garip. anlamsız, amaçsızca..
"tepede bir çalılık olacağıma yamaçta bir ağaç olurum daha iyi" temalı saçma bir önerme. uludağ sözlük tespitlerin en güzel yapıldığı sözlüktür. alanında en iyisidir.
sallanan sandalyedeki amcanin "oraya 1960 tan beri kimse gitmedi" seklinde sozunu ettigi, yerlilerinin "biz burada yabancilari sevmeyiz" dedigi yer.
(bkz: sheriff zall)
(bkz: şirinler köyü)

şirin baba = zall olsa gerek bu durumda.
tutkuyla sevdigim yalniz ve guzel ortam uludag sozluk.
yeni keşfettiğim, ve gözdesi olacağımı bildiğim ciddi bir sözlük.
elektriği, suyu kesilmedikten sonra güzel kalmaya devam edecek kasabadır.
bu haliyle seri cinayetlere de müsaittir aslında.*

edit: hatta bluevelve diye bi adam var lan!

(bkz: korkuyorum sözlük)
(bkz: cesur ve güzel bir kasaba olarak uludağ sözlük)
tamam oldu şimdi.