bugün

her ne kadar erkekler için rutin bir eylem gibi gözükse de büyük bir ustalık ve el becerisi gerektirir.

zira milimetrik bir el kayması ve bunun bir sonucu olarak yamuk kesilen sakalın yarattığı görüntü telafi edilmeye çalışılırken bir de bakmışsınız ki sakal gitmiş yerine gıdı gelmiş. allah korusun.
özel ilgi isteyen kişisel bakım. ayrıca bazı kadınlar da bu bakıma gereksinim duyarlar.

(bkz: sakallı kadın)
ergenlik çağından itibaren yapılan fiziksel eylem.
zorunluluk durumları dışında asla tarafımdan yapılmayan eylem.

mis gibi berberime gider, koltuğa kurulur, ustura traşımı olurum.
ardından boyun ve kafa masajı.

ooh mis.
Sert sakallı kişinin bu eylemi yaptığında boynunda kızarmaların ve tahrişin gerçekleştiği olaydır.
askerde her gün olunması nedeniyle büyük sıkıntı oluşturan, erkeklere özgü bir ihtiyaç
bunun acısız, kolay, çabuk bir yöntemini bulan köşe olur.

(bkz: imdat lan)
işe giderken her sabah ayna karşısında uykusuzuluktan kör gözlerle yapılan eylem.. köse olanların pek üzülmesine gerek yok her sabah bu işkenceyi yaşamadıkları için kendilerini şanslı sayabilirler.. bir de yavşak bi müdürünüz varsa yandınız.. 2 gün götürüyor belki sizi bi seferlik traş.. ama adam anlamaz her sabah o oluyorsa sen de olmak zorundasındır.. çünkü onunki öğlene kadar uzar..

müdür ; sam bu sakalların neden böyle?

sam ; sakal mı?! daha dün sabah kestim uzamışlar mı? ( ki sonra aynaya bakılır hakkaten çok da sorun yaratacak durumda deildir)

müdür ; olsun her sabah oluver ya 2 dakkalık iş.. ben yarım saat uğraşıyorum her sabah.. ne olacak olsan..

sam ; haklısınız dikkat ederim..( dışından ) hassiktir göt herif! ( içinden )
sakallar uzadıkça yüzün daha sık yağlanmasını sağlıyor ve bu da tabi rahatsızlık veriyor. traş olmayı sevdiğim tek yan tıraş olduktan sonra yüzün rahatlaması, temizlik hissi ve gözeneklerin açılması. kesinlikle ve kesinlikle duştan sonra yapılmasını öneririm.
küçükken sobalı odamızda babamın alüminyum küçük bir tasa sıcak suyu koyup, bir sandalye önünde diz çöktüğünü, sandalyenin sırt kısmına sırrı dökülmeye yüztutmuş aynayı dayadığını, hoş bir esansı olan traş macununun kokusunu ve her traştan sonra "babacık nasıl olmuş?" sorusuna yanıt olarak kondurduğum yumuşacık yanağın ilk öpücüğünü hiç ama hiç unutamam.
sabah olunanaı makbuldür.
hakkında, "sabah tıraş olan işini, akşam tıraş olan eşini düşünür" tarzında deyim olan eylem.
askerde her gün yapılmaya mecbur olduğunda dünyanın en gereksiz eylemi denilebilir.
her sabahın kabusudur. hele ki kıyıda köşede unutulmuş sakalları sonradan görüyorsanız o da sabah kendinize sövmenize sebep olacaktır.
ustura ile yapılanı makbüldür.
insanı canından bezdiren olay. yüzdeki o inanılmaz tahriş ve yamuk yumuk kesmek de ayrı bır sinir krizi.
baby face görünmek isteyenlerin gün aşırı yaptığı eylemdir .
bir süre sonra orman katline dönüşür.
eğer uzun süreden sonra yapılacaksa; aşamalı olarak yapılmasını önerdiğim işlem. ne bilim önce makinayla 1 numaraya vurup bi kaç gün sonra sıfırlayın la. bir anda koca sakalı kesince tavuk götü gibi hissediyorsunuz kendinizi.
tek kelime ile zulumdür.
Yapılmadan önce sıcak su ile sakal ve çevresi yumuşatılmalıdır, yoksa acı verir melet.
jileti sert bastirmaniz halinde kan revan icinde biraktirandir.
Her pazar günü mutlaka yüzümün belli yerlerini keserek gerçekleştirdiğim eylem. Tıraş sonrasi gelip öpeni olmamak kesik açısından daha cok acıtır.
üniversitede bile buna takık tipler bulmak mümkündür. ulan zaten sakallarım geç çıkmış, bırak azıcık keyfini süreyim. meslek hayatında zaten kesmek zorunda kalacağım. keraneci!
pazar akşamlarının inanılmaz dramıdır.