bugün

Sonra ters düşüyorlar, nursi Ankara yı terk ediyor.
"Mecliste Mustafa Kemal ile Bediüzzaman uzun uzun görüşüp konuştular. Mustafa Kemal, kendisinden yardım istedi. 'Siz istanbul’u ahval-i dünyayı biliyorsunuz, birlikte şu memleketi kurtaralım. Bizim gayemizin ne olduğu sizce malûmdur Hocam!' demişti. Konuşmada diğer mebus (milletvekili) arkadaşlar da bulunmuşlardı."

"Mustafa Kemal muvaffak olmak için kendisinden dua istedi. Bediüzzaman ise, 'Memlekete hizmet edenlerin duasını Allahü Teâlâ kabul eder. Vatan için çalışanların say ü mesaisini Allah boşa çıkarmaz. Biz de duamızı yaparız.' demişti…"

"Bir gün yine Mecliste oturmuş bir sohbet toplantısı yapıyorduk. Orada Mustafa Kemal Paşa ve Bediüzzaman da vardı. Mustafa Kemal:

'Hocam bizim gayemizi biliyor musun? Nedir acaba?'

Bediüzzaman cevaben:

“ 'Biliyorum. Bu vatanı kurtarıp, düşmanı bu topraktan atmaktır. Bir binayı yaparken adalet üzerine kurmalıdır. Siz böyle bir adalet ve temel üzerine kurduktan sonra, Allah sizi muvaffak eder.' dedi."
Mustafa Kemal’i çok kızdırdı
Said Nursi 1923’te siyasetçileri ve yöneticileri dine davet edince Paşa’yla arasındaki ilişkiler bozuldu.
Said Nursi’nin ingilizler’e ve onlarla işbirliği yapanlara karşı mücadele etmesi, Kurtuluş Savaşı’nı desteklemesi Ankara’nın dikkatini çekmişti. O dönemde Mustafa Kemal Paşa, mücadelesine destek bulmak için hocalarla ve Kürt ileri gelenleriyle arasını sıcak tutuyordu. Çünkü bu gruplar halkı etkileyerek kurtuluş mücadelesine katılmalarını, maddi ve manevi yardımlar yapmalarını sağlıyor, ayrıca Ankara yönetimine meşruiyet sağlıyordu. Mustafa Kemal Paşa, Said Nursi’- yi Ankara’ya davet etti. Aynı daveti daha sonra Mareşal Fevzi Çakmak ve eskiden tanıdığı Van Valisi Tahsin Bey de tekrarladı. Said Nursi önce iki talebesini Ankara’ya milli hükümeti desteklemek üzere gönderdi. Bediüzzaman ise istanbul’daki mücadelesini sürdürmek istiyordu. Ancak çağrılar yoğunlaşınca 1922’de Ankara’ya gitti. Halk ve bazı milletvekilleri onu istasyonda karşıladı. Böyle etkili bir kişinin Ankara’ya gelmesi sevinç vericiydi.
GAZi’YLE TARTIŞMA
Gidişattan memnun olmayan Said Nursi 19 Ocak 1923’te 10 maddelik bir bildiri yayınladı. Tek cümleyle özetlersek bildiri yöneticileri dine davet ediyordu. Bildiri etkili olmuş, bazı milletvekilleri tekrar namaza başlamıştı. Hatta eski mescit artık yetmiyordu. Bu gelişme başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere başka planları olan önder kadroyu rahatsız etmişti. Çünkü onlar egemenliği dinle değil milliyetçilikle pekiştirmek istiyordu. Birlik ve bütünlük böyle sağlanacaktı. Mustafa Kemal Paşa, Said Nursi’ye çıkışmıştı. Özetle, “Biz senden neler bekliyoruz, sen neler yapıyorsun; yapıyorsun; aramızda ihtilaf yaratıyorsun” demişti. Said Nursi ise ona namazı savunan sert bir cevap vermişti. Onun ‘Hubab Risalesi’ni matbaasında basan muhalif ikinci gruptan Ali Şükrü Bey’in öldürülmesi bardağı taşıran damla oldu. Said Nursi artık Ankara’da bir yerinin kalmadığını anlamıştı. istanbul’- a gitmesinin de bir anlamı yoktu. Yeni düzende onun sözünü dinleyecek kimse olmayacaktı.
şahsi meseleri görüşleri bırakıp zor zamanlarda vatanın kurtuluşu için beraber çalıştılar. savaş kazanılınca iş değişti. biri iktidar diğeri muhalif oldu. bediüzzamanı ve atatürkü sevin sevmeyin ama ikiside kalpten vatanseverdi işgalciyle iskilipli gibi vahdettin gibi iş tutmadılar ikiside sonuna kadar vatanseverdi.