bugün

hz muhammed'in aişe ile nikahlanması ve evlenmesini aktaran hadistir.

--spoiler--
Rivâyete göre şöyle demiştir: Ben altı yaşında bir kız iken Nebî salla'llahu aleyhi ve sellem beni akd ve nikâh eylemişti.
(Üç sene sonra) biz Medîne'ye hicret ettik. Hâris ibn-i Hazrec oğullarının menziline indik. Müteâkıben ben, sıtmaya tutuldum. Bu cihetle saçım döküldü. (Hastalıktan kurtulduktan sonra) saçım gürleşti, uzayıp omuzlarıma döküldü. Bir kere ben, arkadaşlarımla berâber salıncakta oynarken annem Ümmü Rumân bana doğru geldi ve beni çağırdı. Ben de annemin yanına geldim.
Beni ne edeceğini bilmiyordum.
Annem elimi tuttu. Tâ evin kapısı önün (e geldiğimizde ora) da beni durdurdu.
Ben de yorgunluktan kaba kaba soluyordum. Nihâyet soluğum biraz yatıştı. Sonra annem biraz su aldı. Onunla yüzümü, başımı sıvazladı. Sonra beni eve koydu.
Evde Ensâr'dan birtakım kadınlar hazır bulunyordu. Bunlar bana: "Hayır ve bereket üzere geldin, hayırlı kısmet getirdin!" di(ye alkışla) dılar.
Annem beni bu kadınlara teslîm etti. Bunlar da benim kılığımı, kıyâfetimi düzlediler ve Resûlullah'a teslîm ettiler. Beni hiçbir şey sıkmadı.
Ancak Resûlullah salla'llahu aleyhi ve sellem'i habersiz görünce sıkıldım. (Resûlullah bir sedir üzerine oturmuştu. Yanında Ensâr erkeklerinden, kadınlarından oturanlar vardı. Beni Resûlullah yanına oturttu). Ensâr kadınları beni Resûlullaha takdîm ettiklerinde, ben dokuz yaşında bir kızdım...
--spoiler--
http://tr.wikipedia.org/w.../Ai%C5%9Fe_bint_Ebu_Bekir
sahih hadis kitabı olarak nitelenen kitabın gerçek bir hadisidir.
hadis değildir. hadis sadece peygamberin sözleri ve eylemleridir ki burada aktarılan bir rivayettir. nedense rivayete göre şöyle demiştir kısmı bir güzel atlanmış. nedense bunu görenler hz ayşe'nin peygamber efendimizle evlenmeden önce nişanlı olduğunu da ve asıl önemlisi arapların regl olmadan önce kızların yaşını saymadığını atlamış.
aynı buharinin bir başka rivayetiyle çürütülen şey.

hz. aişe validemizden yapılan bir rivayet ortaya koymaktadır: "hz. muhammed henüz mekke de iken ve bende oynayan bir çocuk iken "onların vadeleri kıyamettir. kıyamet ne dehşetli ve ne acıdır!" mealindeki (kamer s. 46) ayet inmişti... (buhari 1.cilt telifil kur’an bahsi)"
bu sure mekke devrinin birinci döneminde(4. yıl) inmiştir. hz.aişe validemiz bu sure ve ayetleri net olarak hatırladığına göre yukarıdaki iddianın doğru olması mümkün değildir. olayları ayrıntılarıyla hatırlayabilmek ve sokakta oynayan bir çocuk olması için en az beş veya altı yaşında(veya daha büyük) olması gerekir. kamer suresi mekke devrinin dördüncü yılında indiğine göre dördüncü yılda beş-altı yaşında olunca hz. peygamberle evlendiği zaman en az ondört – onbeş yaşında olması gerekir. bunu doğrulayan bir başka delil ise kız kardeşi esma’nın durumudur. kardeşi esma abdullah bin zübeyir’in annesidir. esma yüz yaşına kadar yaşamış ve hicretin 73. yılında vefat etmiştir. hz. aişe validemizden on yaş daha büyüktür. hz. ebu bekir (r.a) kızı esma ve oğlu abdullah abdul uzza’nın kızı kayleden, hz. aişe ile abdurrahman ise ümm-i rümandan doğmuşlardır. hz. esma yüz yaşında ve hicri 73. yılda öldüğüne göre hicret esnasında 27 yaşında olması gerekir. bundan on yaş küçük olan kardeşi hz. aişe validemizin de 17 yaşında olması gerekir ki bu da aşağı yukarı buhari de hz. aişe’nin kendi hadisindeki ifadeye uygun düşmektedir. bu dönemde inen kur’an sure ve ayetlerini teferruatıyla hatırlayan bir çocuğun en az bu yaşlarda olması gerekir. buna göre ise peygamberlikten dört yıl önce doğmuş olduğu kesinlik kazanmaktadır. böyle olmasını gerektiren bir başka sebep ise hz. muhammed (a.s) ın eşinin vefatıyla çocuklarının bakıma ihtiyacının olmasıdır. kızı fatıma henüz çocuk yaşta ve bu işin üstesinden gelecek durumda değildir. bu nedenle evini idare edip çocuklarına sahip çıkacak bir eşe ihtiyacı vardır. dokuz yaşında bir çocuğun bunları yapması mümkün değildir.
(bkz: hadisin ne olduğunu bilmeyen ateist)
17 yaşına kadar çıkarabiliyorlar aişe'yi...birkaç sene içinde ben bu yaşın 30-35'lere çıkacağına inanıyorum.

neymiş?
araplar adet gördükten sonra kızların yaşını saymaya başlarmış.

ulen o küçük aklınızla bunları düşüneceğinize şu memleket için çalışın, üretin, alın verin ekonomiye can verin be...
(bkz: hz muhammed in hz aişe ile olan evliliği/@protest sanayici)
sahih buhari'de aktarılan bir rivayet.
aynı şeyi ikinci kez yazıyorum belki zahmet eder okursun sevgili iftiracı. iftira atmak için istediğin yerden istediğin kısmı almak oysa çok güzeldi değil mi?

hz. aişe validemizden yapılan bir rivayet ortaya koymaktadır: "hz. muhammed henüz mekke de iken ve bende oynayan bir çocuk iken "onların vadeleri kıyamettir. kıyamet ne dehşetli ve ne acıdır!" mealindeki (kamer s. 46) ayet inmişti... (buhari 1.cilt telifil kur’an bahsi)"
bu sure mekke devrinin birinci döneminde(4. yıl) inmiştir. hz.aişe validemiz bu sure ve ayetleri net olarak hatırladığına göre yukarıdaki iddianın doğru olması mümkün değildir. olayları ayrıntılarıyla hatırlayabilmek ve sokakta oynayan bir çocuk olması için en az beş veya altı yaşında(veya daha büyük) olması gerekir. kamer suresi mekke devrinin dördüncü yılında indiğine göre dördüncü yılda beş-altı yaşında olunca hz. peygamberle evlendiği zaman en az ondört – onbeş yaşında olması gerekir. bunu doğrulayan bir başka delil ise kız kardeşi esma’nın durumudur. kardeşi esma abdullah bin zübeyir’in annesidir. esma yüz yaşına kadar yaşamış ve hicretin 73. yılında vefat etmiştir. hz. aişe validemizden on yaş daha büyüktür. hz. ebu bekir (r.a) kızı esma ve oğlu abdullah abdul uzza’nın kızı kayleden, hz. aişe ile abdurrahman ise ümm-i rümandan doğmuşlardır. hz. esma yüz yaşında ve hicri 73. yılda öldüğüne göre hicret esnasında 27 yaşında olması gerekir. bundan on yaş küçük olan kardeşi hz. aişe validemizin de 17 yaşında olması gerekir ki bu da aşağı yukarı buhari de hz. aişe’nin kendi hadisindeki ifadeye uygun düşmektedir. bu dönemde inen kur’an sure ve ayetlerini teferruatıyla hatırlayan bir çocuğun en az bu yaşlarda olması gerekir. buna göre ise peygamberlikten dört yıl önce doğmuş olduğu kesinlik kazanmaktadır. böyle olmasını gerektiren bir başka sebep ise hz. muhammed (a.s) ın eşinin vefatıyla çocuklarının bakıma ihtiyacının olmasıdır. kızı fatıma henüz çocuk yaşta ve bu işin üstesinden gelecek durumda değildir. bu nedenle evini idare edip çocuklarına sahip çıkacak bir eşe ihtiyacı vardır. dokuz yaşında bir çocuğun bunları yapması mümkün değildir.
sevgili ateistlerin aynı buhariden verdiğimiz bir başka cevaba sus pus oldukları rivayet.
deve idrarı da sağlığa yararlıdır. ama rezil olunca "yok öyle birşey" denir.
mısır'da nekrofil yasa ister islamcılar, "bizle ne alakası var" denir.
pedofiliyi savunur.
hadis'in ne olduğunu bilmediğimizi iddia eder.

bakın küçük ümmetçiler hadis'in tanımını yapıyorum.

hadi'nin hadi'si, siktirin gidin'in s'si=hadis...
rusya'daki lenin'in, stalin'in yaptıklarını çin'deki dalyaprak mao'nun yaptıkları dediğimizde oralar komünist değildi diyen dalyapraklar bunu ilginç şekilde savunuyor.

yapmayın çocuklar, yapmayın. cahilliğınızı içinizde saklayın. cahilseniz bundan bize ne?
rezil olunca hakaretle savunulan şey.
hadis : peygamber tarafından söylenen sözler övülen davranışlardır. (bkz: istanbul elbette fethedilecektir)

sünnet: hz. peygamber tarafından yapılan davranışlardır.

eğer ki bu hadis olsaydı herhalde peygamberin ağzından olsa gerekti.
hadis'in ne olduğunu bilmeyenler tarafından hadis olmamakla itham edilen hadistir.

ben bıktım bu ümmetçilere din dersi verip islam tarihi öğretmeye onlar bıkmadı.

bakın koçlar.
hadis bir bilimdir, hadis'i şerif ise sadece ve sadece muhammed tarafından sarfedilen sözler ve davranışlardır.
global anlamda hadis ise hem muhammed'in söz ve davranışlarını, hem de bu söz ve davranışlara şahit olmuş kişilerin aktarımlarını içerir.

bu vesile ile aişe'nin aktardığı ve muhammed'in yaşamına ve davranışlarına dair bu bilgiler bir hadistir.

şayet başlık "sahih buhari 1553 no lu hadis i şerifi" şeklinde açılmış olsaydı, haklıydınız, ben o zaman hadis'in ne olduğunu bilmeyen bir ateisttim. ama bazı detaylar vardır ki adamı ipten alır ya işte bu da öyle birşey...

herneyse.
arkadaşlar lafı dolandırmış, esma'nın 100 yıl yaşadığına, aişe'nin de ondan 10 yaş ufak olduğuna değinmiş falan fıstık.
üstelik bu iddialarını da bizim gibi sahih buhari'ye dayandırmaya çalışmış ama ne yazık ki sahih buhari'nin bu hususta böyle bir aktarımı bulunmamaktadır.
ayrıca, şayet öyle olsa bile, ortada aişe'nin kendi beyanatları varken, gidip 100 yaşındaki ablasına itibar edip, o ondan 10 yaş küçükmüş, adet görmüş üstüne saymaya başlamışlar tarzı yaklaşımlar fevkalade komik duruyor.
aişe'nin kendi anlattıkları varken lafı dolandırmak ve olayın içine 3. ve 4. şahısları katmak ne kadar ikna edici bunu ilkokul çocuklarına sorsak neyin ne olduğu belli olur zaten.

hülasa, 100 yaşındaki birinin lafına itibar edenler, şer-i hukukta belli bir yaşın üzerindeki insanların "çocuk" sayıldığından ve sözlerine itibar edilmemesi gerektiğinden de bihaber olmalı.
kendilerine el ezher üniversitesi'nin yayımladığı islam hukuku ve şeri hukuk kitaplarına bir göz atmalarını şiddetle tavsiye ederim.

ha yok bunları araştırmadan 100 yaşındaki birinin lafına itibar edip, aişe'yi yalanlıyorlarsa da bu sefer aynı el ezher üniversitesinde öğrenim gören zenciler siksin bunları.

(bkz: sübhaneke dinimiz amin)
küfür ederek orgazm olmayı beceren ateistler hala bunu hadis diye nitelendiriyor.

bir dakika durun hadis-i şerif ile hadis de farklıymış! vay amına koyim. hadis dediğiniz şey, hz. muhammed'in sözlerini içerir. başkalarının aktardığı şeyler değil.

uzun uzadıya yazıp da ellerimi yoramam. bunu hadis olarak nitelendiren olsa olsa maldır, gerizekalıdır.
anakroni ile ateizm arasındaki ince çizgidir.

eğer ateistteniz temel savlarınızdan biri şudur. bütün dinler o zaman kabul gören genel geçer yargılara göre düzenlenmiştir. hemfikir olduğumuzu düşünüyorum bu konuda.

madem öyle, peygamber de o zamanın şartları gereği 9 yaşında bir kızla evlenmiştir. ondan 1400 sene sonra gelip de "vay sapık 1400 sene önce 9 yaşında kızla evlenmiş" demek abesle iştigaldir. asıl karşı çıkılması gereken bugün aynı saçöalığı "sünnet" adı altında devem ettirmek isteyenlerdir.

müslümanların en büyük hatası da "ama o aslında 9 değildi falan fişman" diye olayı saptırmaktır. ya gerçekten 9 yaşındaysa. doğumundan sonra 9 sene geçmişse yani. sen şimdi 9 yaşında bir kızla evlenmeyi peygambere yakıştıramıyor musun? sen kimsin peki? inandığın dine göre buna hakkın var mı yoksa "allaha ve resulune itaat edin" emri gereği boyun mu eğmek zorundasın. farzet ki 9 yaşında gerçekten. o zaman ne yapacaksın? dinden mi çıkacaksın yoksa körü körüne "ama arabistanda kızlar erken olgunlaşıyor" diye savunmaya devam mı edeceksin.

olan olmuş biten bitmiş. artık 21.yy gelmiş.

kısaca ateistler ve müslümanlar tarafından daha mantıklı savunulması gereken hadisedir.
hadis değildir. böyle bir şey oldu farzedelim, ne oldu yani bizi dinden mi soğuttunuz ? bizi ateist mi yaptınız ? peygamberimizi sevmekten mi vazgeçirdiniz ? bizim mantığımız şudur bunu o gücük beyninize sokun! ne yaparsa yapsın biz ona inanmışız siz veya her hangi bi kaynak bu inançtan bizi vazgeçiremeyecek. boşuna uğraşmayın siktirin gidin çalışın, üretin başka işiniz gücünüz yokmu amk.
(bkz: türkiye de ateistlerin sadece islama düşman olması)
savunucusunu rezil eden önerme. buhari 800'lü yıllarda doğduğuna göre hz ayşe'nin ağzıdan bir şeyler aktarması mümkün değil. o ne yapıyor güvendiği rivayetleri yazıyor. hadis'i şeriflerde ise çok sağlama almadığı sürece uzak duruyor. burada bahsi geçen "hadis" bir rivayettir. ki zaten bir rivayete göre diye başlıyor. ama arkadaş ısrarla kesin hz ayşe'nin ağzından çıkmıştır diyor.

Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 6, Tefsîru Sûre, (54) 6; Aynî, Bedruddîn Ebû Muhammed Mahmûd ibn Ahmed, Umdetü’l-Kârî Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, Dâru ihyâi’t-Türâsi’l-Arabî, 20/21; Askalânî, Fethu’l-Bârî, 11/291.

buhari'de benim cevabım yokmuş. yukarıdaki bilgi ise uydurma zaten.
bu başlığı açan adam şimdi sıkı dindar. allah hidayet eylesin. bir duamız tuttu mu yoksa başka nedenlerden mi tutturuldu.
Yine karşıma çıktı. Açıkcası muhammed hazretlerinin aişe ile kaç yaşında evlendiği çok da umurum değil benim için mesele değil, çünkü muhammed de bir araptı ve bedevi kültürünü taşıyordu. Bu o zamanlar için gayet normaldir ki bu Muhammed'e özel bir şey değil benzer şekilde Halife Ömer de ümmü gülsümle 10-11 yaşında , ALi'nin istememesine: "o daha küçük, başkasıyla nişanlı" demesine rağmen evlenmiştir.

Fakat burada dikkat çekmek istediğim husus şu: dinler modernizme karşı çırpınıyor resmen. Çocuk evliliklleri artık eskisi gibi hoş görülmediği için, müslümanlar da bu amansız çehreyi zorlama sokuşturmalar, yorumlarla değişttirmeye çalışıyor ama olmuyor. Her konuda, sadece bu değil.

Gelelim meseleye: burada "hadis ne?" diye tartışmayacağım, konunun lafzı "sahih buhari hadis" diye geçiyor.

http://www.nur.org/tr/isl...uhari_Hadis_No_1553_41862

Mesela şu klasik savunmaya " o dönemde kızların yaşları adetten sonra sayılıyordu 9+9=18 o yüzden" bakalım:
ama sadece "9 yaşında idim" kısmına değil sonrasındaki önemli noktaya bakalım "... Bir kere ben, arkadaşlarımla berâber salıncakta oynarken annem Ümmü Rumân bana doğru geldi..." buraya dikkat!! Şimdi sizlere bir şey sormak istiyorum, 17-19 yaşındaki bir kız salıncakta arkadaşlarıyla mı oynuyormuş?. Hem de müslümanların en büyük savunması "arap yarım adasında kızlar erken olgunlaşıyor (hem bedensel hem zihni olarak)" derken, 17 19 yaşındaki bir kızın salıncakta arkadaşlarıyla oynaması çok çelişkili. Belli ki oyun çağındaki bir çocuk.

Sadece bu rivayetle de sınırlı değil, benzer rivayetlere de bakarsanız "tahtravelli oynuyorduk, bebeklerle oynuyorduk " vb. ifadeleri göreceksiniz.

Bu ve diğer banal savunmalar ve kırıtmalara artık bazı vicdanlı müslümanların canına tak etmiş, bu saçmalıklara tahammül edememiş ve aişe'nin 9 yaşında evlendiğine dair makale bile yazmışlardır:
http://www.islamiarastirm...d/pdf/69fe88bcd083903.pdf

Yukarıda verdiğim makalede çok önemli bir şey söylemiş hoca: "oryantalistlerin tepkisinden korktukları için..." yani diyor ki "sırf islamı şirin göstermek adına, batıya sevdirmek adına, dünya kamuoyunun dikkkatini çekmemek adına "islamdan , peygamberinizden" utanmayın, şirin göstermeye çalışmayın, kırıtmayın" diyor.

Bu sadece bu mesele ile ilgili değil, "kadının yöneticiliği, şahitliliğin geçerliliği, toplumdaki konumu, miras hakkkı" gibi bir çok konuda müslümanlar modernizmin ve laikliğin kaynaklarını kulllanarak bunları islama yamamaya çalışıp "gerçek islam bbu deyil" modunda geziyorlar. hadi bakalım hayırlı namazlar.
Son peygamber Muhammed'in son evliliğinin başlaması ile ilgili hadis.
1400 senelik bir şeyi yıkmak için daha çok uğraşılması gerekiyor.
Bunun bir çıkar yolu yoktur.
Sonuçta buhari bunun yazdı. Bunu değiştiremezsiniz... ismine okullar açılan buharinin yalan konuşma olasılığı kaçtır acaba
yalandır o yalan. bir daha bak bi.
Malum mevzu dışında ilginç başka bir bilgi içeren hadlstir.

Hadise göre peygamber ensardan erkekler ve kadınlar ile bir arada oturuyor. Buradan peygamber döneminde kadınlar ve erkekler arasında kaç göç olmadığı, kaç göç olayının islama sonradan sokulduğu sonucu çıkar.