sadece reklamlarda olan seyler

bir damla deterjan ile en zor lekelerin ovalamadan kendiliğinden çıkması gibi... sonrasında aynı ürünün alınması ve kullanılmaya başlanması durumunda acı geçekle yüzleşilir... ne yapılırsa yapılsın aslında hiçte işe yaramıyordur ve akabinde saç baş yoldurmaya sebebiyet veren şeylerdir.

(bkz: axe reklamı)

kirlenmenin güzel olması.

saçlara bakınca değişen insanlar. gerçek hayatta, saçları süpürge etseniz, faydası yoktur. "ulan, kuaföre bu kadar para verilir mi?" diye, komşu evlerden bağırmalar duyulmuştur. sahiden değiştiriyor demek ki saç mevzuu ama, reklamdakinin tersine.

karşı komşunuzun size korku filmi izlemeye gelmesi.

(bkz: digiturk reklamındaki ömer)

adet dönemindeyken bembeyaz, dapdar pantolonlar, şortlar giyebilen kadınlar.

papilalarin sacma sapan konusmasi.
(bkz: trident splash) *

kadınların bacaklarında kıldan eser yokken epilasyon yapmaları ve vücutlarına dakikada binlerce cımbız işkencesi yapılırken mutlu mesut sırıtmaları...

(bkz: ayşe teyze) *

uçakta giderken hülya avşarın size afedersiniz fazla pediniz* varmı diye sorması. *

-kraker yiyince öndeki kızın göbek dansı yapması.
-bebeklerin acıkınca ağlamak yerine "namnambebelac" diye kafalarını sallayarak şarkı söylemesi.

mutfak bezi'nin kendi kendine mutfağı temizlemesi.

bir traş bıçağına felsefik methiyeler düzülmesi.

cem yilmazin cakma doritos yapmasi.

critos * yiyen kızın bi anda gecelikle kalması.

güzel ve mutlu hayat, acı yok, ölüm yok. en büyük derdin çıkmayan lekeler, solan renkler, en büyük özleminin alışverişte taksit atlatmak. kısacası reklamlar suni hayattır aslıyla hiç alakası olmayan.

pedlerdeki mavi sıvı.

suu suuuu soguk su diye diye kafamizi cok afedersiniz siterek musluk suyunu satarak voliyi vuran cocuk bir de tesekkürler demiyor mu sonunda.(hangi banka reklamiydi hatirlayamadim)yok kardesim böyle bir sey disarda bu velede özenip yaptigimiz bu girisimcilik deneyimimiz maalesef, kapatmayin la dükkanin önünü diyen mahalle bakkali sayesinde bitmisti adamin agzimiza agzimiza vurmadigina sükür sen kalk bacak kadar boyunla koskoca bakkala (kendisi mahallenin monopolu o zamanlar) rekabete kalkis.
bir de böyle adeta cikolata selalesinin icine dogru ucan ve ordan cikolataya belenmis olarak cikan gofretler aciklayin sunun sirrini kardesim artik hayir mekanizma falan mi var? kardesle bunu da denedik, üc dört paket cikolatayi erittik tencerede sonra o böyle hafiften baska bir tencereye dökerken ben 9 kat gofretleri tek tek atmaya calistim akan cikolatanin üzerine ama sonuc maalesef yine hüsran yine hüsran, batan mutfak fayanslari ve annemizin bize o cikolatayi tatli tatli tokatlar olarak yedirmesi.
haa bu arada mutfak o haldeyken bize yardima gelmeyen mr. muscle dir ne bileyim cif likit cel adamidir persil yesil güctür, topsunuz olm hepiniz, reklamsiniz, yalaya yalaya temizledik lan fayanslari sizin yüzünüzden.

flashback: anne bak biraz sey dökelim onun adami var cikarir hemen lekeleri, teheeeyy tey sen kime laf anlatiyon anne olmus aslan max.

gerçekte hiç biri olmayan şeyler;
-hayatlarını sadece sizin iyiliğinize adamış(!)bankalar.(gecikme faizi, bekleme, kolay kredi, kuyruk-sıra yok)* *
-harcadıkça binlerce tl kazandıran kredi kartları.
-hep dolu buzdolapları.
-hiç bitmeyen benzin.
-kahvaltıdaki mutlu aileler.
-akşam yemeğindeki mutlu aileler.
-sadece bir paket margarinle 10 çeşit yemek yapabilen ev kadınları.
-cep telefonuyla her şeyi yapabilen insanlar.
-deodorantla bir stad dolusu fıstığı peşinden koşturan adamlar.
-ağzına bir tane ciklet atıp bütün dertlerinden kurtulan insanlar.
-kullandığı şampuanla insanları her türlü yönetebilen kızlar.
-vs.vs.

motor yagini castrol koyup mutlu bir $ekilde siritarak yoluna devam eden t.i.r $oferleri...
ben $ahidim, daha bir tanesinin t.i.r i surerken sırıttıgını gormedim.
hep bir amnskm baki$i...

magnum un böyle catirt cuturt agizda kirilarak yenilmesi. onu da denedim olmuyor ya isirirken disler falan donuyor, aciyor hay amnskym diye isiramiyorum ya da zaten ben onu aliyim aciyim diyene kadar eriyor ne ses ne catirti hayir sekside olmuyor o zaman reklamdaki gibi.

'param pulum yok yahut da cep delik cepken delik kevgir misin be kardeşlik' mısralarıyla ağzında ıslık eli cebinde bankaya giren vatandaşın 'no problem,no smoking' tarzı 24 saat sırıtan hoşgörülü müşteri hizmetlerinden tereyağından kıl çeker gibi kredi alması.(bilhassa garanti)

üzerinde kalıplaşmış yağ tabakası olan ocağı, silgi beziyle tek hamlede pırıl pırıl yapmak.
ulen dakikakalarca ovalamadan çıkarmı hiç o yağ tabakası, kimi kandırıyorsunuz, bi gidin ya.

son sürat internet.

üzeri susamla kaplı* ramazan pidesi.