sabah sabah dolmuşta cansever çalması

sabahın köründe sizi eziyetler kaosu içine sürükleyecek durumdur .zaten uyanamamış olmanızla beraber huşu içinde binilen dolmuşta, yükses sesle cansever'in böğürdüğünü duymak katlanılamaz bi durum haline gelir. hayır ben cansever'e kızmıyorum yani . dolmuşçu abicim sana sesleniyorum . rüyandamı görüp takıyosun o cdyi oraya ya arabadan inmek için sanise sayıyorum o derece kızgınım sana.

hayattan soğutur.

canınızı sever.

sağda inecek var dememe sebep müziktir.

(bkz: dolmuşta bocelli çalmasını beklemek).

Hakan taşıyan çalanı da var. ondan sonra şoför hızı arttırır kafasını sola doğru salladığı sırada vitesi böyle fırlatır gibi atar, sonra bir de aynaya bakıp arabadaki güzel bayanı keser. Hey gidi arabesk yürekler. Sol kolunu camdan dışarı çıkarıp sigara içeni de var bu şoförlerin, ondan sonra bir kere de elleriyle saçlarının bir yanını tararlar. Genelde hiçbirinde gülümseme yoktur. Böyle keser gibi bakar, kaşlarını hafif çatar, gözler de gariban gariban, ne de olsa arabada cansever çalıyor, ya da hakan taşıyan, olacak o kadar. bir de hergün 40 dakika bunlara şahitseniz vay halinize. evde bazen cansever dinleyip şoför olasım geliyor, sonra aşık olasım geliyor. bunlar anlık şeyler, sonra birden vazgeçesim geliyor.

arka kapıyı açar mısın ? kusacak var demeye sebep olmaktır.