bugün

ek olarak güçlü bir otokontrol mekanizması ve yüksek bir doğru-yanlış süzgeci.

birde alkol almayan şoför arkadaş. bilirsiniz onları. hepimizin etrafında vardır.
-uyku düzenini kesinlikle aksatmamak.
-alkolle birlikte keyif alınan şeyleri eleyip alkolü keyifteki ana etken yapmamak.
-bünyenin fazla yıprandığı zamanlarda kısa molalar vermek.
-sosyal ortamlardan uzaklaşmamak.
-maddi yapıyı düzgün kontrol etmek.
-aşık olmak.
her gün düzenli olarak alkol tüketebilecek gelir seviyesinde olmak...gerisi boş laf... alkolik adam ne karaciğer düşünür ne başka şey...alkol alacak parası olsun yeter...
aylik en az 6000 tl ayirabilmeli. Yoksa turkiye sartlarinda ucuz iş degildir.
buyrun bakalım o

Bakara Suresi, 219. ayet: Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: "Onlarda hem büyük günah, hem insanlar için (bazı) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından daha büyüktür." Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "ihtiyaçtan artakalanı." Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz;
Maide Suresi, 90. ayet: Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bun(lar)dan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz.
Maide Suresi, 91. ayet: Gerçekten şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?
Yunus Suresi, 4. ayet: Sizin tümünüzün dönüşü O'nadır. Allah'ın va'di bir gerçektir. iman edip salih amellerde bulunanlara, adaletle karşılık vermek için yaratmayı başlatan, sonra onu iade edecek olan O'dur. inkar edenler ise, küfürleri dolayısıyla, onlar için kaynar sudan bir içki ve acı bir azap vardır.
Nahl Suresi, 67. ayet: Hurmalıkların ve üzümlüklerin meyvelerinden kurdukları çardaklarda hem sarhoşluk verici içki, hem güzel bir rızık edinmektesiniz. Şüphesiz aklını kullanabilen bir topluluk için, gerçekten bunda bir ayet vardır.
Kehf Suresi, 29. ayet: Ve de ki: "Hak Rabbinizdendir; artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin. Şüphesiz Biz zalimlere bir ateş hazırlamışız, onun duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. Eğer onlar yardım isterlerse, katı bir sıvı gibi yüzleri kavurup-yakan bir su ile yardım edilirler. Ne kötü bir içkidir o ve ne kötü bir destektir.
Saffat Suresi, 67. ayet: Sonra kendileri için onun üzerinde kaynar su karıştırılmış bir içkileri de vardır.

işte sonuç içki insanı boş sözler söyletir ve büyük günahtır ALLAH LA arana girer şeytanla bir olrusun bırakmanın yolu çok sen yeerki iste
Nitekim insanın büyüyüp kemale ermesi, çekirdeğin yeşerip ağaç olması, bir yumurtanın açılıp kuş olması belli bir süreçle gerçekleşmektedir. Allah’ın kâinatta geçerli olan bu kanununu, dinin bazı emirlerinde de görmek mümkündür. işte yüce Rabbimiz, Hakîm isminin gereği olarak, alkollü içki alışkanlığını o cemiyetten söküp atmak için, tedriç yani yavaş yavaş men etme metodunu irade etmiştir. Diğer taraftan, içki birdenbire haram edilseydi, içkiye müptela olmuş o asrın insanları islamiyet'i kabulde nazlanabilirlerdi. Alışkanlıklarını bırakmak istemeyebilirlerdi. Bu bakımdan Kur'an-ı Kerim'de içki ile ilgili ayetler, kademe kademe şu sıraya göre nazil olmuştur:

1. “Hurma ağaçlarının meyvesinden ve üzümlerden hem bir içki yapıyor, hem de güzel rızk ediniyorsunuz. Bunda aklı eren kavim için elbette ibret vardır.” (Nahl, 16/67)

Bu âyette içkinin güzel rızk olmadığı açıklanmıştır. Bu ayetin nüzulü ile, içkinin dinen tasvip edilmeyen bir madde olduğu anlaşıldığından, bazı sahabeler içkiyi terk etmişlerdi. Aslında bu ayetin inzali ile, içkinin ileride haram olacağı da anlaşılmıştı.

2. “Sana içkiyi ve kumarı soruyorlar. De ki: Onlarda hem günah, hem insanlar için faydalar vardır. Günahları ise faydalarından daha büyüktür.” (Bakara, 2/219)

3. “Ey iman edenler! Siz sarhoşken, ne söyleyeceğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın.” (Nisa, 4/43)

Bu âyet-i kerime, sarhoşken namaz kılmayı men etmiştir. Bu durumda, beş vakit namazını hiç geçirmeksizin kılan bir sahabenin, gündüz iki namaz arasında içki içmemesi gerekiyordu. Aksi takdirde, yani gündüz iki namaz arasında içki içecek olsa, alkollü içkinin sarhoşluk edici tesiri geçmeyeceği için namazı kılamayacaktı. Belki yatsı namazından sonra içki içebilecekti. Bu durumda büyük bir sahabe kitlesi daha içkiden tamamen vazgeçmişlerdi. Çünkü alkole alışmış olan vücutlar, artık yavaş yavaş ondan uzaklaşıyordu.

4. “Ey iman edenler! içki, kumar, tapmaya mahsus dikili taşlar, fal okları ancak şeytanın amelinden birer murdardır. Onun için bunlardan kaçının ki, murada eresiniz.” (Maide, 5/90)

5. “Şeytan, içkide ve kumarda aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah'ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık siz hepiniz vazgeçtiniz değil mi?.” (Maide, 5/91)

Bu son âyet ile alkollü içkiler kesin olarak haram edilmiştir. Sahabelerden Hz. Enes (r. a.) anlatıyor: Biz içki alemindeydik. Ben dağıtıyordum. Bir adam geldi “içki haram edildi.” dedi. Arkadaşlar derhal “Şu içki kaplarını dök, temizle.” emrini verdiler. O haberden sonra kimse ağzına içki almadı.

Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmaktadır:

“Şu muhakkak ki içki deva değildir. Bilâkis marazdır. Yani hastalık vericidir.” (ibn-î Mâce, Tıp, 27; Müslim, Eşribe, 12
buyrun bırakın
güncel Önemli Başlıklar