bugün

özellikle normalde pek rüya görmeyen bünyelerin birgün garip bir şekilde hem de tamamını izlediği bir film gibi aynen hatırlayacağı şekilde gördüğü rüyalar. bu rüyalar bünye üzerinden son derece tesirli olup bir kaç gün insanın aklından çıkmayabiliyor.
çocukluğum geçtiği mahalle. bir anne bir yavru iki köpek. bunları kovalarken uzaktan bir köpek sesi gelir ve bulunduğum mevkiye 6-7 tane koca koca köpekler doluşur. çevredeki herkes kaçar. bütün insanlar evlerine çekilir ve pencerelerini kapatır. ben önce bir duvarın üstüne çıkmaya çıkmaya çalışıyorum ancak beceremeyince bu defa taştan yapılmış bu duvarın arkasına geçip bir elimde -bilenlerin bileceği- biri iki çatallı diğeri biraz genişçe iki uçlu keser, diğer elimde yarım metrelik bir sopa mevzi alıyorum. sonra sağdan soldan saldıra saldıra üşüşen bu canavarlar başta bahsettiğim yavru ve anne köpeğe tıpkı belgesellerdeki gibi saldırıyor ama ne saldırış. sonra ben cesareti topluyorum, başta hangisini atmam gerektiği noktasında tereddüt yaşasamda, keseri bu it sürüsünün üzerine fırlatıyorum. bir anda hepsi küçülüp enikleşiyor ve korkak gözlerle bakarak ortadan kayboluyorlar. sonrasında ise ortada baştaki iki köpeğin iskeleti kalıyor. pencereden bir çocuk çıkıyor: ne oldu gittiler mi abi? hee gittiler diyorum iskeletlere bakarken... ve perde kapanıyor.

(ha bu arada, son bir-iki haftadır belgesel falan izlemedim) *
biraz saçma bir rüya ama* * kısaca anlatıyım raikonen,alonso,schumacher başkahramanlar... alonso ferrariye geçmiş massanın yerine, schumacherde ferrarinin teknik patronu olmuş.şimdi diyebilirsiniz.bunda ne tuhaflık var diye...işin tuhaf tarafı şurda rai ve alonso gay olmuşlar * magazin medyasıı bunların tatil yöresinde çok samimi fotolarını çekip teknik patron schumiye götürürler...schumi resimlere bakarak kahkalara gülmeye başlar.basın mensupları şaşırmışlardır doğal olarak.ilk önce dünya hali der ve ekler schumi...onlar kardeş,kardeşler arasında böyle şeyler olur der ve basın toplantısını terkeder...
ahmet yıldızın ölmedigini görmek. (bkz: çok ciddiyim).
sevgilinin satın aldığı bmw z4 ile görükle sokaklarında gezmek. evet ben bu gece bunu gördüm. hayırdır inşallah
rüyada pembe harley davidson bot almak. *
seri eksi oylanmak.*
rüyalarımın büyük bir çoğunluğunu oluşturan rüyalardır. mesela bu sabah gördüğüm rüyada kafamın tepe kısmının geri kalanına vidalarla tutturulmuş olduğunu keşfettim. tornavidam yoktu ama.
zirveye katılıp fatihkulu görmek ondan alınan direktifler doğrultusunda sosyalleşmek söylediklerini insanlara söyleyerek arkadaş edinmek.
not:fatihkulu hiç tanımıyorum.konuşmadım bile.
AYRICA #4033346
-kadir inanır la eşli batak oynamak, kaybetmek ve ortalıgı yıkıp dökmek.
silvia saint bir şekilde türkiye ye geliyor ardından benle bir şekilde tanışıyor neyse buraya kadar her şey normal.sonra biz bunla beraber oluyoruz ardından silvia bana doğru
+teksasım tommiksim evlenelim mi biz
-hımm kem küm
ardından ben arazi oluyorum bir güzel.uyanma sonrası ise gün boyu pis bir sırıtışla geziniyorum.böyle rüya mı olur bea.
Gördügüm en sacma rüyalarımdan birini aktarayım:

arkadaşlarla böyle büyük bi mekandayız. Canımız mantı yemek istiyor. Bunun üzerine yapmaya girişiyoruz. Aradaki kısmı hatırlamıyorum ama bir nedenden dolayı yapamıyoruz. Bunun üzerine bize üzülen büyükşehir belediye tüm şehirde mantı günü ilan ediyor. Böyle kocaman gökdelen gibi bi binanın kenarından tüp geçit cıkıp yandaki gökdelenle geçit oluşturuyor. Sonra onun içinde aşçılar, mantı malzemelerini taşıyorlar. Tabi bu arada sagıma soluma baktıkça otobüs otobüs insan geldigini görüyorum. Tanıdıgım arkadaşlar da var. Hepsi elinde kaşıkla gelip bana "hani hani mantı nerde" diye soruyorlar, konuşamıyorum. Sonra hiçbir yerde su kalmıyor. Sadece bi tane çeşme var su akıyo incecik, oraya sıraya girmiş 100-150 kişi. En önde de benle 1-2 arkadaşım var. Arkadan "hadi cabuk olun biz de kullancaz" suyu diyorlar. O arada o çeşmenin suyu da kesiliyor.**
günün başlıklarında sadece kendi nickinin yer alması gibi garip rüyalardır.
sözlükcülerin gördüğü enteresan, komik, çılgın, fantastik , dram dolu, acıklı, kah güldüren, kah düşündüren, kah ağlatan rüyalardır.
dün gece gördüğüm rüyalardan biridir. beyaz'ın programına europe'un konuk olması ve diğer konuğun da petek dinçöz hanfendinin olması ile gerçekleşen rüya. ayrıca uyandığımda da "noluyo lan" şeklinde naralar atmama sebep olan rüyadır.
(#4737729)
(bkz: sözlük rüya tabirleri)
lost filminde yönetmen olmak. rüyada tabi.
rüya boyunca entry girmek. bütün entrylerinin eksilenmesi. bu durumu düzeltmeye çabalayıp durmak.
antremanlardan çıktığım bir günde arkadaşımla yan taraftaki salonda olan havuza doğru koşuyoruz.sonra bir iki üç diye sayıp havuza atlıyoruz.o an orada antremana daha başlamamış genç erkek yüzücü grubunu görüyoruz ve burdan nasıl çıkıcaz diye düşünmeye başlıyoruz..sonunda ne olursa olsun diyip çıkıyoruz ve herkesin gözü üstümüzde, biz üzerimize yapışmış voleybol taytı ve uzun beyaz t shirtle soyunma odasına doğru gülerek ilerliyoruz.
garip falan değil bu direk oscarlık rüyalardır.

bende gördüm lan. bu sabah hemde. anlatayım mı lan? ama sonra deme sözlüğü günlük gibi ibne diye? tamam anlatıyorum.

rüyamda aibm ben ve ablam bisiklet ile izmir sokaklarını arz-ı endam eyliyoruz.
ablam ve ben bir bisiklette ablam seleye oturmuş pedallara basıyor ben dümeni kaptan edası ile sağa sola çeviriyorum.
abim tek bisiklette önümüzde bize yol gösteriyor. bir karga gibi?

derken bir ses bir gürültü böyle aman allahım su geliyor lan arkamızdan. resmen sel bizi takip ediyor. abim önde olduğu için ıslanmıyor ancak biz arkadayız sel bizi yuttu yutacak hafiften ıslanmaya başlıyoruz.

derken ben pedalları alıyorum basıyorum gaza hızlanıyoruz. uçuyoruz lan. abimi yakalıyoruz nanik yapıp pandik atıyorum abime dalga geçiyorum onunla.

sel gerimizde kalıyor.

ne yapacagız olm diye düşünüyoruz abim izmirin en yüksek noktalarından biri olan kadifekale yi işaret ediyor. emir büyük yerden istikamet kadifekale marş marş diye basıyoruz pedallara.

kadifekale yokuşunun önüne geliyoruz. bir gürültü bir ses bir hiddet geliyor.
irkilip iniyoruz bisikletten. kulagımı yere yapıştırıyorum. abim napıyorsun lan diye soruyor ben ise ''abi yerin kulağı oldum ehe ehe'' şeklinde şaka yapma telaşındayım. aptal diyor kafama vuruyor olm sel geliyor lan sıkı tutunun diyor.

yokustan bir su fıskırıyor aman tanrım oh my god siki tuttuk ne derseniz artık. o şakacı ben gitmiş yüzü mosmor olan ben gelmiş. bir ben gelmiş benden içeri siktiler cigerimi dalagımı hesabı. ıyk.

neyse abim bir çığlık bir figan hava atıyor olm yokusun dibine sinin.
askerde talim yapıyoruz sanki yokusla bütünleştik adeta.
sular üstümüzden geçti. bizi alıp götürmedi. abim bir kere daha haklı çıkmıştı. gururlandık yoksa yoksa bu o beklenen kahraman mıydı?

bu düşünceler eşliğinde yokuşu tırmandık. aman tanrım ohh my yeahh süper bir ev şuh bir ortam süper her şey. eve yerleştik hemen.

bir sokak çocugu geldi. abi bu evin sahipleri öldü ben buraya her gün gelir ev sahipleri yemek verirdi bana şimdi ben ne yapacagım? diye acitasyon yapıyordu bana.

merhametli biriyim üzüldüm haline tuttum bogazında siktir git lan buradan ibne kofte cakall dedim.
abim bu sözleri duyup hızır gibi yetişmiş beni dövüyordu. o cocuk bundan cesaret alıp ikisi birden bana dalıyordu. abim bir kahramandı bu kesindi artık.

derken eve telefon acmam gerektiğini söyledi abim biraz bozulmuştum neden bütün her şeyi o düşünüyor diye kızdım. bu rüya benim lan sittir git işine diyecektim ama kahramana ihtiyaç vardı ve ben kahraman değildim..

evi aradım annemler iyidi. dediklerine gore bir deprem olmuş ve yer altı suları yer yüzüne cıkmıstı. haberleri acın demişti.

hemen haberleri açtım.

sınır komsumuz izlanda ile savas baslamak üzereydi. sebep ise izmir ile izlanda arasında br buz dagının depremin etkisi ile izlandaya gltmesi ve bütün su ihtiyacımızu bu buz dagının karşılaması.

yani buz dagı izlandaya gittigi için gram su kalmamıştı.
ülke yastaydı...

---------------------

derken uyandım hemsire ilaclarımı gettirmiş onları içtim sabah saat 5.
uyudum tabi.

mahalelde bir cafedeyiz. bir velet playstation oynuyor. ve biz 10 kişi konusuyoruz. derken konustugumuz birisi o playstation oynayan cocugu dövmeye basladı.acımıyordu.

cocuk playstationun başından kalktı ama yüzü gözü kızarmıstı dayagın etkisinden.

ortamda birden bütün oklar doven cocuga yönelmiti. herkes ayıplıyor ve biraz sonra hepsi o cocuga dalacaklardı.

ortamı sakinlestirmem lazımdı. ''bir rüya gördüm olm acayipti lan'' diye konuya girdim.
hepsi bana bakıyordu az once anlattıgım rüyayı bire bir anlattım.

sonra yine uyandım etrafıma baktım. bir besmele cektim . bekledim. öyle uyumaya korktum...
deniz baykal'ın şahsım ve 3 arkadaşımın,kahvehanede, okey masasına gelip güzellik merkezi broşürleri dağıtması, reklam yapması.
mayoyla cuma namazı kılmaya gitmek.. *
puslu bir havada oynanan maçta takımım fenerbahçe nin beşiktaş ı yenip türkiye kupasını alarak bana bir ilki yaşatması. çok güzel bi rüyaydı lan.
şimdi sözlük bir mağara gibi bir yerdeyim. mağaranın tavanından hafif hafif sular damlıyor. bende camdan bir tabutun içinde ölmeyi bekliyorum. bir köşede insanlar grup halinde toplanmış camdan kadehlerde birşey içiyorlar. ben "artık ne zaman ölücem?" diye düşünürken tabutun camdan kapağı açılıyor. nereden geldiğini bilmediğim bir ses "sen çok iyi bir insansın. şimdi ölmiyceksin. biraz daha vaktin var. insanlara iyilik yap." diyor ve ben pat uyanıyorum. o zamandan beri bu "biraz daha vaktin var" cümlesindeki vaktin ne zaman geleceğini mera etmiyorda değilim hani.*
25 ocak 2006 gecesi uykuya daldım(doğumgünümdür bu tarih)
rüyamda altın merdivenlerle cennete çıktım. Cenneti kuş bakışı gördüm, binalar altın ve mermerden yapılmıştı(köşkler,saraylar,camiler) Cennetin ilerisinde bir mağaraya girdim.içeride Hz.Peygamberi gördüm tariflerine uygun bir şekilde(ki o zaman ne dinle imanla alakam var, ne de Hz.Peygamberi şekilen biliyorum) Orta boylu, geniş omuzlu, hafif kilolu,kısa saçlı bir adam. Üzerinde altın yaldızlı yeşil bir elbise vardı. Arkası dönüktü yüzünü göremedim, tam bana döneceği sırada, kendi yüzümü gördüm. gülüyordum mutluydum.Bir kaç kişi daha vardı yanımızda epeyce sohbet ettik.bana Hz.Peygamber ismimle:
-Dünyada yapman gereken işler var dünyaya dön ....
dedi ve uyandım. güzel bir rüyaydı.