bugün

sözlük yazarları tarafından geceleri kafayı meşgul eden o anlamsızlık rüyalardır.

monte kristo kontunda, monte kristo kontesiydim. evimin önünde koca bir kanal, kanalın diğer tarafında ikinci dünya savaşı.

havada uçan bir vatoz balığım var ve yavru aslanlarımı okşuyorum, ve bir geyik sürüsü beni kovalamaya başlıyor.

sonra erdoğan gelmiş yanımda donal trump ile telefonda sövüşmeye başlıyor. kafam çok karışmış.
3-4 gündür gördüğüm rüyaların tamamı. yalnız bazılarının ortak ve ürpertici yanları.. neyse.
gizemli adam mode off.
savaş çıkıyordu, kısaca dötü kurtarmaya çalışıyordum. ölüler, çığlıklar, silah ve patlama sesleri sürekli. yataktan fırlayıp hemen cep telefonuma sarılıyordum. bu üç kere oldu aynı gece telefonun saatlerini asla unutamıyorum. sırasıyla 03:37 - 03:59 - 04:21
güneşin yere inip oturduğumuz mahalleden geçtiğini ve her yeri yaktığını görmüştüm işin ilginci güneş tekrar göğe yükselince yakıp geçtiği yerlerin hepsi çook güzel çiçeklerle dolmasıydı rüyada daha ayrıntılar var da üşeniyorum yazmaya.
Bugün öğlen gördüğüm rüyaydı.
Eski sevgilimi gördüm, bizim evdeydi ve ev çok soğuktu, neskafe ikisi bir arada yapmışım ona, biraz ısınmak için kahveyi pantolununa döktük. Gereğinden fazla ıslandı diye pantolonunu çıkardı.
-rüya işte-
Bu zamana kadar birçok ilginç rüya gördüm ama en yakın olanı iki gün önceydi, cübbeli ahmet'le kavga ediyordum. Pardon benimkilere ilginçten çok saçma deniliyor sanırım *
akp seçim kaybediyordu. Çok enteresan.
2 yıl boyunca telefonlarımı açmadığını, aramak istediğimde telefonumun parçalandığını, birinden telefon aradığımı, numarayı hatırlamadığımı ve hep aynı rüyayı gördüm. bazen yanımdayken bile bağırıp uyandım, bana güldü, manyaksın dedi. 2 sene sonra aynen öyle oldu.
aslında rüyaların çıktığına, kendi rüyalarımın bir anlamı olduğuna falan inanmam. belki başkalarına oluyordur ama benim rüyalarım hep aleladedir. bu rüya hariç. ısrarla gördüm. gerçek olana kadar.
topraktan evlerden yapılı eski bir yerde.. kıyafetim abbasi dönemi filan gibi bedevi giysisiydi..
ileriden yıldırım ve toz bulutları geliyordu. biraz gözlemledim. yıldırımlarla dolu toz bulutlarının üzerime geldiğini gördüm. çevrede benden başka kimse yoktu. sonra ne oluyor.. bunlar yaklaşacaklar. ben nasıl kaçacağım düşüncelerini düşünürken. bir yıldırımın da beni çarpması ile öldüğümü gördüm. rüya bitti....
bu çok eski bir rüyam. ama son bir haftadır buna benzer çok daha ilginç rüyaları ardı arkasına gördüm. gerek duyarsam ileride anlatacağım unutmazsam.
Küçük canavar gibi bi' şey vardı, biz bunula yıkık virane bi' evdeydik. Bu, elini duvara yaslayınca deprem oluyordu. Çok korkmuştum.

Edit: rüyayı gördüğümde küçüktüm.
hiç unutmam devasal bir böcek tarafından tecavüze uğradıktan sonra tek kalan sigaramı dönmüştük.
wentworth hapishanesinde lezbiyen ilişki yaşıyodum. kısa bi süre sonra aramıza erkek gardiyan katılıyodu. diziyi izlerken uyuyakalmıştım.....
hoşlandığım beyin başkası ile nişanlanıyor olması ve kızı nişana benim hazırlamam.
iki arabanın arasında kaldım, bacağım sıkıştı, uyandığımda hala bacağımı tutup bağırıyordum.
rüya buya cinler kaldırmış uçuruyorlardı.
uzaylılar beni kaçırmıştı. ama sağ olsunlar evin köşesine uzay gemisiyle bırakmışlardı beni.
5 yaşlarında şeytan gibi küçük bi kız beni çorak bi yerde kovalıyodu aq kızı sabaha kadar yatamadım o gün. Bi kere de lisedeyken dayımla matematik çalıştığımı gördüm bir hafta sonra gerçekten de çalıştık.
Evleniyordum.
ilginc.
Ara ara oluyor böyle yüksek yerden düşüyorum .genelde saman yığını oluyor .
malum köyde büyüdük rüyalar bıle fakır.
çocukken bizim eve çok misafir gelirdi.
istanbula yeni gelmişiz, zaten kalabalık yaşardık annem ananem dayım yengem diğer dayım, annanemin o sıra kocasından şiddet gördüğü için bize sığınan kardeşi ve büyük çocukları filan bayaa kalabalığız yani.
bir de misafir eksik olmuyor. binada alevi dedesi var zaten haftanın 2-3 günü karısını kızını alıp bize geliyor saatlerce çay içiyoruz. muhabbet sohbet.
diğer akrabalar geliyor ara ara.

ben de o zamanlar çok severim misafiri. e çocuğuz bizde mihman şahımerdan alidir denince kafa otomatikman bunu öyle sanıyor.
şimdi olduğu gibi demiyoruz ki: ulan böyle şahımerdan ali mi olur, bir gelip akşama kadar kalkmıyor tüm işler kalıyor bu ne düşüncesizlik *

işte bir gece rüya gördüm, ananem evin kapısının önündeki ayakkabılıkta bir şeylerle uğraşıyor elinde garip bir şey var. ne olduğunu soruyorum. bir kuru kafa gösteriyor bana.
oğlum diyor sakın kimseye söyleme, bu dedenin başı.
eğer evimize çok şükür bu kadar misafir geliyorsa, misafirimiz eksik olmuyorsa bu baş sayesinde. ölse de evimizden elini çekmedi diyor saklıyor onu.
bende o an o başa karşı hem korku hem de minnet hissini resmen yaşadım.

ya aslında en ilginci bu değil. ben çok rüya görürüm ama şimdi bunu anlatmak istedim. çünkü direkt aklıma bu geldi vardır bir anlamı
küçüklüğümden beri değişik varyasyonlarda gördüğüm kabus. aile bireylerimin 'kopya'sını görüyorum.
mesela annemle mutfakta konuşuyorum, sonra salona gittiğimde annemin koltukta oturduğunu görüyorum. diğeri de salona geliyor ve ben, annem ve annem karşı karşıya kalıyoruz. hangisi gerçek bilemiyorum.

bu kabusu küçüklüğümden beri görüyorum. psikolojik açıklamasını da bulamadım.
Ben karabasanları anlatayım beyler 2 gün üstüste aynı rüyayı gördüm bir kadın var bembeyaz elbise giyinmiş ben gece yolda yürürken inşaat halinde bir evin ikinci katından çıkıp çığlık atıyor bende sıçıyorum üçüncü günse bir apartman dairesinin bodrum katına giriyorum sabah vakti evin bodrum ev gibi eski eşyalar var karşımda bir kanepe var tam oraya giderken birden karşıma çıktı aynı kevaşe beyler ciddi söylüyorum rüyamda karabasana osmanlı tokadı çaktım bu amele sümüğü gibi yere yapıştı bende uyandım.
(bkz: rüyalanmak)
rüyamda cekettim, annem beni önce katladı. beğenmedi, sonra askılığa astı.
fantastikti.
Rüyamda kör olmuştum. Kör oldum, göremiyorum falan diyordum herkes gülüyordu. Uyandığımda yastık kılıfı kafama geçmiş buldum kendimi.

Şimdi rüyamdaki kişiler benim o halimi gördükleri için mi güldüler yani?