bugün

Kurulacak cümlenin muhattabı olmasına rağmen, aklımızdan ya da kalbimizden geçenleri söylemek istediğimiz fakat çeşitli nedenlerden dolayı söyleyemediğimiz düşünce veya hislerimizdir.
Bu durum kimi zaman bir patron (sıkıyorsa söyle, kovulursun )
kimi zaman bir anne (üzülür diye söylemez içine atarsın )
kimi zaman bir sevgili (tartışma nedeni olabilir kavga edersin)
kimi zaman bir arkadaşla ( yanlış anlar can sıkar ) yaşanır.
içimde patlayacağına götümde patlasın diye dayılandığımız,
fakat yinede tabularımıza yenik düşüp içimizde patlattıklarımızdır..
aslında söylenmesi gerekenlerdir.
söylendiğinde seni rahatlatıp karşındakini üzen, söylenmediğinde seni üzüp karşıdakine bi b.k yapmayan sözcükler topluluğudur.
(bkz: )
"felsefe ile uğraşanlar salak" der misal vatandaş. bunun gerçek anlamı şudur aslında; "benim gibi düşünmeyen herkes salaktır." bu bile bir nevi felsefedir ama neyse. hep söyleyemeyiz aslında gerçeği, hem de en söylediğimizi sandığımız anda bile.
özür dilerim.
aslında seni hiç sevmiyorum fakat söyleyemiyorum.
iş yerinize toplu halde gelip size yemek siparişi verdirtip sonra çay demlede içelim kardeşim dedikten sonra hep beraber kahveye giden 2 saat sonra geldiklerinde iş yeri sahibi olan beni suratı asık görünce "göte bak onsuz gittik diye surat yapıyor" diyen pezevenklerin suratına sizin gibi arkadaşın sülalesini, gelen dürümleri bekletiyorum g.nüze sokarsınız diyememektir.
asla gerçekleşmeyecek hayalinizin başrol oyuncusuna ona karşı hissettiklerinizi söylemek.
pinhani'nin bir şarkısında, * içinden geleni söyle, kalırsa yazık olur diye bir bölüm varya, sanki bu başlığı içeriyor gibi, bizim lise duvarında da ithafen, içinden geleni söyleme, yoksa sana yazık olur yazardı. ben 2. cümlenin taraftarı oldum çoğu zaman. birinci cümlenin bir faydasını görmediğimden.
hiçbir zaman söyleyemeyeceklerimizdir.
e:erkek(ben)
k:kız(sevdiğim ama söyleyemediğim kişi)
e:sana birşey söylemek isityorum
k:söyle
e:sen çok güzelsin biliyorum ben şişmanım tembelim romantik değilim karizmam yok koşamıyorum herkes benimle alay ediyor ama ben seni seviyorum
işte şu muhabbeti yapamıyorum gerçi kızın cevabı belli ama yineden bunu söylemek istiyorum
(bkz: sözlük derdime çare bul)
''isteyip de söyleyemediğim çok şey var, sen dönmeden uyumam bu gece'' durumu da olabilir. *
listeden öğrenci seçip tahtaya kaldıran hocama;

- hocam kusurabakma ama sen malmısın ya, bu ne biçim fantazidir. niye listeden sürekli beni kaldırıyosun, ağzını burnunu dağıtacam bak. yetti lan özelliklemi yapıyosun. kalkmıyorum varmı kalkmıyorum. vallahi hoca moca dinlemem çok pis döverim seni bak.
+ otur sıfır
- sıçarım şimdi sıfırına birine. git lan
(bkz: sözlük yazarlarının itirafları)
söylemek istediğini söyleyebilseydi herkes dönmezdi bu dünya. evet insanı zayıf, ezik hissettirir, kontrolün elinden gittiğini düşündürür. ama yine de heyecan verici bi şeydir bu. kelimeler boğazınızda düğümlenmesi. söyleyemediklerinizi anlayabilecek insan arayışıdır belki amaç.

her şeye rağmen sancılı bir süreç. siz sustukça insanlar bir şirketin bilançosunu çıkarıyor, sözlük kodu yazıyor, proje çiziyor, simit satıyor, yaşıyorlar işte. siz söyleyemediklerinize ölesiye mahkumsunuz. aklınızda tek o var. keşkeler.

aslında hayatın öyle çok büyük bir anlamı da yok "söyleyemediklerimizden" ibaret sadece. söyleyebilsek öyle olmaz ama. herkes uçmuş gibi gezer etrafta.

belki de söyleyemediklerimiz aşktır. olabilir. huzursuzluk çünkü hep. bi türlü mutlu olamama. en güzel anın ardından bile hatırlanan tatsızlık. adı konamayan bir şey. ikimiz de birbirimizden medet umuyoruz acaba o biliyor mudur ne olduğunu diye. yok bi bişey ya diyoruz. ama var. söyleyemediklerimiz var.
bırak tatavayı bas gaza aşkım bas gaza!
bırak bunları geçti bahar ayları!
bırak yalanı sikiyim inananı!
14 şubatı sikiyim 29 şubat en güzeli.(dört yılda bir gelir enderdir)
"-Seni aşağılayabilirim, sana her türlü suçlamada bulunabilirim, senden herşeyin hesabını sorabilirim: ama seninle yaşadıklarıma yapamam bunların hiçbirini- ne aşağılama, ne suçlama, ne de hesap sormaya el verir onlar, o, yaşadıklarım(ız)-

senin ile benim ilişkimizde varolanlar- varettiklerimiz- seni de, beni de aşan şeylerdir.-

onlar var
dır
lar: var
ettik onları-
el süremeyiz
onlara."

oruç aruoba- ile / sayfa 195
yarım kalmış olanlardır. tıpkı 110 un özledim seni sinde geçenler gibi.

"söyleyecek çok sözüm vardı
hepsi yarım kaldı
neler ummuştum hayattan
elimde ne kaldı"
--spoiler--
bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
bu derde düşmeden önce.
bir yer var, biliyorum;
her şeyi söylemek mümkün;
epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
anlatamıyorum.
--spoiler--
aşığım sana hala anlamadın mı... sırılsıklam aşığım!
(bkz: seni seviyorum)

söylenmesi en kolay ama aslında en zor olan ...
facebook'ta arkadaş listemde olan ilkokul arkadaşım,

sen nasıl bir şizofrenik salaksın öyle! hayali bir sevgili yaratıp, onun fotoğraflarını profiline ekleyip onun ağzından kendinle ilgili sürekli aşk sözcükleri söylemek nasıl bir acizliktir. başta şaka sanmıştım, ama baktım aylardır durum aynı. ciddi ciddi şüphe etmeye başladım akıl sağlığından. sakın yanlış anlama beni, senin için gram endişelenmiyorum; ama bir insan neden böyle şeyler yapar, anlam veremiyorum. çocukken akıllı bi şeye benziyordun, büyüdükçe aptallaştın demek.
boğazında düğüm gibi kalan sözlerdir. söylemek istersin ama söyleyemezsin. ya vakit olmaz ya laflar ağızından çıkmaz ya da söyleyecek olduğun kişi buna değmeyecek kadar... neysee sustum.. öyle ya da böyle hep içinde kalır işte onlar.
güncel Önemli Başlıklar