bugün

twitter üzerinden nihat hatipoğlu'na sorup, cevap beklediğim konudur.

görsel
benim de aklıma gelmiş möhim sorunsal.
Öncesinde kadındı, erkek oldu. Belki de dini bütün bi insandır bilemeyiz içini. Lakin erkek olmaya baş koyduysa ve dini vecibelerini yerine getirmek isterse gidebilir mi?
Lütfen sorularlaislamiyet sitesindeki hocalardan birine sorar mısınız? Uyku uyuyamam ya.
asi horoz, kendini aklamak için cinsiyet değiştirmenin şirk olduğu ayetini de göstermelisin ki bunu yapamayacaksın. Bu da kendini tanrı yerine koyup hüküm verdiğinin altını çizer. Valla en büyük şirk kendini dindar zannedenlerden geliyor. Artık şirk ne demekse..
Durduk yere kafama takılan sorunsaldır. Taş gibi karı erkek oldu, resmen erkek olarak tanımlandı, oda yetmedi evlendi falan ama dini yönden erkek midir, kadın mıdır? Erkek gibi cumaya gidebilir mi? Namazı erkek gibimi, yoksa kadın gibimi kılması lazım?
bize ne?

ulan aslında çok basit ya. bize ne demeyi bir başarabilsek, şerefsizim koşar adım ulaşacağız muasır medeniyetler seviyesine.

bize ne ulan bize ne?!! bize ne ya!
sayın rüzgar erkoçlar tanrıya meydan okumak için mi almış tüm bu dert, tasayı üzerine? psikolojik rahatsızlık, toplumsal baskı..
madem öyle böbreğinde taş oluşunca ameliyat olma, tanrıya meydan okumaksa ağrından geber.
empati kur oç ve haddini aşıp hüküm verme.
Sanane elalemden sen kendi kıcını kurtarsana.
--spoiler--

Kur’an, fıtrat değiştirmenin şeytanın bir telkini olduğunu bildirmektedir. Şeytan Hz. Adem aleyhisselama secde etmekten kaçınıp lanetlendiği zaman Cenâb-ı Allâh'a meydan okumuştur. Kur'ân bu meydan okumayı şu şekilde nakletmektedir: “Onları mutlaka saptıracağım, mutlaka onları kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar. Onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler. (Bunları yapanlar şeytanı dost edinmişlerdir.) Allâh'ı bırakıp şeytanı dost edinenler de apaçık bir zarar içindedirler. Şeytan onlara söz verir ve onları kuruntuya sevkeder. Oysa şeytanın söz verdiği tek şey aldatmadır. işte onların varacakları yer cehennemdir ondan kaçışta bulamayacaklardır.” (Nisâ, 4/119-121).
Kur'ân bu ayet-i kerimede cinsiyet değiştirmenin şeytanın telkiniyle meydana gelen bir sapkınlık olduğunu açık ve net bir şekilde ifade etmektedir. Aynı zamanda insan fıtratını değiştirmeye yönelik tüm çabaların şeytanın eseri olduğunu da dile getirmektedir.
Burada gözden kaçırılmaması gereken bir meselede şeytanın bunları Cenab-ı Allâh'a meydan okurken söylemesidir. Ona göre bir hayvanın kulağının yarılması gibi basit gibi görünen fakat fıtratı değiştirici olan bir hadise Cenâb-ı Allâh'a meydan okumaya değecek kadar önemli bir argümandır. Hele hele tümden cinsiyet değiştirme gibi bir hadise onun meydan okumasının vazgeçilmez bir unsuru haline gelecektir. Allâh'a meydan okuma da şeytana alet olmak ne kadar büyük bir aldanma ne kadar büyük bir talihsizliktir.
Yine burada gözden kaçırılmaması gereken bir diğer durumda fıtratın değiştirilmesi anlamına gelebilecek her şey haram kılınarak bunlar Allâh Rasûlü'nün (sav) diliyle lanetlenmiştir. "Saçlara saç ilave edene (postij veya peruk olarak) ve bunu yaptıranlara, dövme yapana ve onu yaptırana, yüzdeki kılları alana ve onları aldırana, dişlerin arasını inceltene ve bunu yaptıranlara Allâh lanet etsin." (Buhârî, Libâs 86; Müslîm, Libâs 2124; Ebû Dâvûd, Tereccül 5; Nesâî, Zinet 24).
Bu fiillerin Allâh Rasûlü'nün (sav) diliyle lanet edilmesinin tek sebebinin bunların fıtratı değiştirmeğe yönelik davranışlar olduğu hususunda âlimler hemen hemen ittifak halindedirler. Bize basit gibi görünen bu meseleler sebebiyle yapanlar ve yaptıranlar lanetileniyorsa fıtratı tümden değiştirmeye yönelik olan cinsiyet değiştirmenin hükmünü okuyucularımın anlayışına havale ediyorum. Sahi Allâh ve Rasûlü nasıl bakıyordur bu olaya!!!
insanda bulunan bir kısım kusurlara müdahale edilmemesi ve bunların dünyada bulunma gayemiz olan imtihanın bir unsuru olduğunun unutulmaması gerekmektedir.
Her cins kendi özelliklerini korumalı
islam, cinsler arasındaki kaymalara sebep olabilecek tüm tutum ve davranışları yasaklamıştır. Peygamberimiz (sav): “Kadınlara benzemeye çalışan erkeklere ve erkeklere benzemeye çalışan kadınlara Allâh lanet etsin” buyurmuştur. (Buhârî, Libâs, 61-62; Ebû Dâvûd, Libâs, 30) Yine Allah Rasûlü (sav), kız çocuklara has giyecekleri erkek çocuklar üzerinde görünce hoşnut olmadığını göstererek müdahale etmiştir (Ahmed ibn Hanbel, Müsned, IV, 171).
Erkek ve kadın olarak her cinsin kendine has özelliklerinin korunması için Yüce Dinimiz kadınların erkeklere benzemelerini erkeklerin de kadınlara benzemeye çalışmalarını kesin bir dille yasaklamıştır. Giyim kuşamdan tutunda en ince ayrıntısına varıncaya kadar kadın ve erkek ayrımı yapılmış erkeğe haram kılınan süslenme, takı takma, altın ve gümüş kullanma gibi bir kısım şeyler kadınlara helal kılınmıştır. Bu itibarla gerek geleneksel olarak tevarüs ettiğimiz gerekse yeni ortaya çıkan bir kısım şeyler doğrultusunda erkekler kadınlara ait şeyleri kullanmamalı kadınlarda erkeklere ait şeyleri kullanmaktan kaçınmalıdır.
Bu bakımdan, çocukların küçüklükten itibaren kıyafetten başlayarak her türlü tavır ve davranışlarında, cinsler arasındaki farklılıklar dikkate alınarak ve her cinsin kendi özelliklerine uygun bir şekilde yetiştirilmeleri şarttır. Sanatçılarda sanat adı altında bu tür şeyleri kullanmaktan hassasiyetle uzak durmalıdırlar.
Sanatlarını bu tür şeylerden uzak duracak bir şekilde icra etmenin birçok yolları vardır. Çünkü; sanat adı altında icra edilen şeylerin insanlar üzerinde özendirici yönü vardır. Bir günahın işlenmesine sebep olan insan da o günahı işlemiş kadar da günah kazanır.
Kapalı cezaevi'nde vaiz olarak görev yaptığım dönemde travestilerin kaldıkları koğuşa gidip onlara sohbet etmiştim. Bunların tamamı küçüklüklerinde cinsel istismara uğradıklarını zamanla bundan hoşlandıklarını kimisi bunu maddi çıkar elde etmek kimisi de başlarına gelen bu olay sebebiyle toplumdan intikam almak için bu işi yapmaya devam ettiklerini samimi olarak itiraf etmişlerdir.
Bu davranışı Lût kavmi başlamıştır
Burada üzerinde durulması gereken önemli bir husus daha vardır. Erkekle erkek, kadınla kadın arası cinsel ilişki, dini açıdan haram ve büyük bir günahtır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de ifade edildiğine göre eşcinsel ilişki ilk defa Hz. Lût aleyhisselâm'ın kavmi tarafından başlatılmıştır. Bu toplum Hz. Lût aleyhisselam tarafından uyarılmış yaptıkları işin çirkin ve büyük bir günah olduğu belirtilmiştir. Onların bu günahta ısrar etmeleri üzerine de üzerlerine lav parçası taşlar gönderilerek helak edilmişlerdir (A’râf, 7/ 80-81). Bu ilişki Allâh tarafından o kadar nefret edilmektedir ki bunu yapanlar daha dünyadayken yakılarak cezalandırılmışlardır. Bu yanlışın içinde olanları bu günahın ahiretteki cezasının büyüklüğünü düşünerek bu işi terk etmeleri gerekmektedir.

--spoiler--
isterse gider isterse gitmez
bu bizlerin değil onun ve inandığı değerlerin sorunu.
(bkz: #37670015)
Soru umrunda olup olmaması değil. ibadet etmek istese ne şekilde edeceği. Ayrıca örneğin bir bülent ersoy gibi transformer ımız daha var. Ağzından Allah'ı, fatihayı eksik etmiyor. Sorsan, on numara dindar kendince.
estetikle erkek olmuşsa da dini açıdan o hala bi kadındır.cuma ya her kadın için uygun şartlar getirildiği takdirde o da gidebilir.kılabilir.
Sevgili dostum az biraz kuran bilgisi olan kişi kuranda her olayın ayrı ayrı ayetlendirilmediğini bilir.

Kuranda açık açık alkol veya eroin yazmaz ama sen bilirsin ki insanın iradesini zayıflatan keyif verici maddeler haramdır..

Bu da onun gibi bir şey, Allah'a ortak koşmanın belirli noktaları vardır, bu gibi durumları o çerçevede değerlendirirsin.

Kuranda açık açık cinsiyet değiştirmenin bulunmadığını bilip "hodo korondon ornok vor" demek en büyük riyakarlıktır.
isterse gider. Tanrı deyince kızan ama Allah rolüne bürünen ne çok cahil var. Hele şu zamanda. Pes.
Hepimiz birşeyleri deneyimlemek üzere geliyoruz bu dünyaya. Kimse bir başkasının hayat deneyimini yargılayamaz.
Herkes haddini bilecek.
O Allah'ın verdiğini inkar Edip bik bik bikleyenler Allah'ın pek çok emrini milletin gözü önünde çiğneyen takiyyecilerin ibadetine hiç karışmaz nedense.
Camiye girdiği vakit imam hutbeye kalkacağı sırada imam üzerime geliyor diyerek kaçması muhtemeldir.
Nisa-48
Doğrusu Allah, kendisine ortak koşulmasını asla affetmez. Ondan başkasını (diğer günahları) ise, dilediği kimseler için bağışlar ve mağfiret buyurur. Her kim Allah'a şirk koşarsa gerçekten pek büyük bir günah ile iftira etmiş olur.

Zumer 65
Andolsun ki, sana da, senden öncekilere de şu vahyedildi: "Yemin ederim ki, eğer şirk koşarsan bütün çalışmaların boşa gider ve mutlaka kendine yazık edenlerden olursun."

Tövbe haşa kendimi allah yerine koyduğumu söyleyen zındık iki elim yakanda olacak haberin olsun...