rüya içinde rüya gördüğünüzü anladığınız an

rüyadan uyandığınızı düşündüğünüz an aslında yeni bir rüyanın içinde kendini bulmakla gelişen son derece ilginç bir hadisedir. bir süre anlam veremezsiniz. zihnimizin bizimle oyun oynar.

dün sabah yaşanmıştır ve olaylar aynen şu şekilde gelişir. ard arda gördüğüm bir kaç rüyadan sonra zar zor da olsa artık sabah olmuştu ve gözlerimi açtığımda yatağımdaydım etrafıma baktım ve bütün eşyaların yerleri değiştirilmiş gardrobun yerinde yatağım masamın yerinde gardrop sonra daha önce görmediğim bir çalışma masası ilginç olan bütün eşyalar ters bir şekilde duruyordu aklıma gelen ilk şey eve birisinin girmiş olmasıydı ama kapı kilitli gözüküyordu bir süre olanlara anlam veremedim inanamadım gözlerimi kapattım açtığım da yatağımdaydım ve yeni uyanmıştım.

(bkz: hayat ne tuhaf vapurlar filan)

inception izlendikten sonra olması ihtimaldir.

(bkz: inception) rüyadeyken, rüyada olduğumu farettiğim andır. yani o farkediş de bir rüyadan ibarettir.

Edgar Allan Poe tarafından, "life is but a dream, a dream within a dream" dizesiyle çok pis özetlenmiş andır.

hayret bir şey yahu bu kadın şimdi yalanmıydı yani tüh dedirtir.

rüya güzelse hay ananı sikm. kötüyse ohhh çektiren olaydır.. iş üstünde anlayınca hevesi kaçıyo insanın

bir gün içinde iki gün yaşamama vesile olmuş durumdur.